Son iki-üç gündür, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi bağlamında, Türkiye ve dünya kamuoyuna Rusya ve Putin aktör olarak pazarlanıyor.
Son iki-üç gündür, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi bağlamında, Türkiye ve dünya kamuoyuna Rusya ve Putin aktör olarak pazarlanıyor. Öyle gizemli hikâyeler anlatılıyor ki, bir an “Hımmm…” diyeceğiniz geliyor. Üstelik öyle bir anlatış ki, anlatılanlar detay olmaktan çıkıp ana senaryoya dönüşüveriyor. İlk duyduğumda “Kaos anlarında böyle rivayetler normaldir” deyip geçtim. Öyle değilmiş, anlatılanlar hikâye olmaktan çıkıp ciddi bir kurtarma anlatısına dönüşmeye başladı. Gece meydan nöbetlerinde bile birçok insanın ağzında aynı fısıltılar dökülüyor.
“Yalandan kim ölmüş” diyenlerce uydurulmuş hikâyenin özeti şu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, darbe girişiminin tüm vahşiliğiyle devam ettiği anlarda Marmaris’ten İstanbul’a gelirken onu tam 7 Rus uçağı korumuş. Rus savaş uçakları, Tayyip Erdoğan’ın uçağını düşürmek için takipte olan Türk F-16 pilotlarına “Erdoğan’ın uçağına en ufak bir atış yaptığınız takdirde yok edileceksiniz” demiş. Bu durumda Türk jetleri Erdoğan’ın uçağına ateş edememiş falan. Böylece darbe önlenmiş filan.
Fransız ve İngiliz kaynaklı bazı yayınlarda kendine yer alan bu kurgu önce Türkiye’de yaygınlaştırıldı, şimdi yeniden ilk üretildiği yer olan Avrupa basınında yer almaya başladı. Gerçekten de darbe, savaş ve kaos anlarında sıra dışı işler olur, bazen devletler birbirine şaşırtıcı destekler verebilir. Belki o gece de farklı şeyler yaşanmıştır, henüz bilmiyoruz. Tamam, Rusya, darbeye ilk tepki veren ülkelerden biri oldu, bununla yetinmedi darbede NATO ve ABD varlığına açıkça işaret etti. Eyvallah ama unutmayalım ki, Rusya’nın elinde imkân olsaydı Tayyip Erdoğan’ın uçağını İstanbul’a değil Kremlin’in bahçesine indirtir, sonra da Putin muzaffer bir kumandan edasıyla “Erdoğan, Rusya’ya iltica etti” açıklaması yapardı.
Gelmeyelim algı oyununa. Tamam diplomatik dengeler adına farklı şeyler yazmak isteyenler olabilir ama darbeye direnişi bulandıracak şekilde Rus kahramanlığı üretilmesini engelleyelim. İnanın, bu darbeyi vücuduna 30 kurşun yeme pahasına Ömer Halisdemir önledi, tankların önüne ölümüne çıkan gençler önledi, darbecilere hayır diyen asker ve polis önledi, TBMM'nin önüne ve havaalanlarına koşan insanlarımız önledi. Daha ilk anda darbe aleyhine açıklama yapan Devlet Bahçeli ve TBMM’ye koşan AK Partili, MHP’li, CHP’li, HDP’li milletvekilleri önledi. Bu darbeyi kışlaların önüne araçlarını çeken kamyoncular önledi. Darbecilere cesurca direnen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım önledi. Bu darbeyi Cumhurbaşkanı ve Başbakanın çağrısına uyarak o gece meydanları tutan mezhebi, meşrebi, partisi farklı vatanseverler omuz omuza durarak önledi. Bu darbeyi bağımsızlık ve özgürlüğün ne denli büyük nimet olduğunu bilen her yaştan erkekler ve kadınlar önledi. En önemlisi bu darbeyi sayısı 300’e yaklaşan şehidimiz önledi. nanın milletim bu darbeyi siz önlediniz! Şimdi, yeni darbeleri sokaklara gömmek üzere abdestimizi tazeleyelim.