Bereket Döner CEO'su Muhammet Nezif Emek: Her gün 500 bin kişinin sofrasına ulaşan Bereket Döner ile Türk dönerinin tüm dünyada marka bilinirliliğini artırdık. Türk dönerini, Bereket Döner ile birlikte önemli bir dünya markası haline getirdik. Biz dahilde işleme izni istiyoruz. İkincisi Et Serbest Bölgesi kurulabilir. Bu iki konuda Tarım Bakanlığımızdan destek istiyoruz. Bu ülkenin en önemli değeri 'Türk Döneri' global bir yemek. Biz kendimizi Türk dönerinin dünyadaki sözcüsü olarak görüyoruz. Haksız rekabete maruz kaldık, desteğe ihtiyacımız var.
Perakendeye öncelik veren Bereket Döner, endüstriyel döner üretiminin yanında ürünlerini, Türkiye’nin dört bir yanında 100'ü aşkın restoranla hizmet veriyorlar. Reklam giderini de yatırımları da kısmadan her ay bir ay önceki satışın üstüne çıkarak kendi deyimleri ile rekor kırıyorlar. “Sektörümüzde sıcak para en büyük gücümüz. Et politikaları yüzünden çok mağduriyet yaşamış bir sektörüz. Karlarımızdan feragat ettik. Bu yılın ikinci yarısında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Ahmet Eşref Fakıbaba’nın bizim durumumuzu daha iyi anlayacağını ve ona göre politikalar yürüteceğine inancımız sonsuz. Ama ilk yarı çok ciddi ticaret yaptık ama haksız rekabete maruz kaldık. İhracat yapalım Türkiye para kazansın ve ‘Türk Dönerini’ dünyaya tanıtalım bu iki konu üzerine çalışıyoruz” diyor Bereket Döner CEO’su Muhammet Nezif Emek, YeniBirlik için et sektöründeki sorunları ve projelerini konuştuk.
‘Türk Döneri’ni nasıl anlatmak istersiniz?
Biz artık döner kelimesini kullanmak istemiyoruz. ‘Türk Döneri’ diyoruz. Dubai’de iki müşterimize ‘Türk Döneri’ diye sattırıyoruz. Ama hiç destek göremiyoruz. İnanılmaz bir talep var ama ülkelerarası tarım bakanlıklarının sorunu çözmediği için biz ihracat yapamıyoruz. Arabistan bizim için çok önemli bir pazar. Ama satamıyoruz. Biz devletimizden dahilde işleme izni istiyoruz. Ucuz eti getirelim işleyelim ve onu ihracat yapalım istiyoruz.
Dahilde işleme ne demek?
Gümrük vergisi ödemiyoruz. Dışardan getirdiğimiz eti işleyip yeniden tamamını ihraç edelim. İçeriye hiçbir zarar vermiyoruz. İçerdeki et stoğuna dokunmuyoruz. İkincisi Et Serbest Bölgesi kurulabilir. Bu iki konuda Tarım Bakanlığımızdan destek istiyoruz.
Bereket Döner olarak tüketiciye ulaşana kadar nasıl bir çalışma yapıyorsunuz?
Biz satın almadan son kullanıcıya kadar üretimin her noktasında büyük bir titizlik gösteriyoruz. Kalite hassasiyetimiz gereği tüm süreç el işçiliği ile yürütülüyor. Yüzde yüz memnuniyet kavramı üzerinden hareket ediyoruz. Günlük 50 ton üretim yapan tesisimizde tüm ürünlerimizde bize ulaşan maksimum binde 2'lik şikayetlerde bile üzerine titizlikle giderek çözüme hızlıca kavuşturuyoruz. Bu bizi mutlu ediyor. Türk döneri dünyada hakkettiği yeri bulmalı. Geleneksel içine katkı koymadan, herhangi bir hile girmeyen bizim dönerimiz büyümeli ve ihracatta Türkiye’ye para kazandırmalı.
En son nerelerde şube açtınız?
Her hafta bir şube açıyoruz. En son Adana Seyhan ile Topkapı Kaleiçi şubelerimizi açtık. Bursa, Konya ve İzmir'e yoğunlaşıyoruz. 5 kanalımız 8 bölgemizde ciddi bir atılım içindeyiz. Yapmış olduğumuz 5 yıllık büyüme hedef planımızda 2017 bizim için büyüme yılımız.
Kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz?
Bereket Döner olarak halihazırda 11 ülkeye ihracatımız devam etmektedir. Her geçen gün büyüyen üretim kapasitemiz için gerekli olan et ihtiyacını karşılamak üzere kurduğumuz çiftliğimiz bu açıdan büyük önem taşımaktadır. Döner tesislerimizde yılda 20 binden fazla büyük baş hayvan kullanıyor olmamız ve her geçen gün kapasitemizin büyüyor olması nedeniyle çiftlik projemizde büyük hedeflerimiz bulunmaktadır. Besi sayesinde oluşturacağımız maliyet avantajını ise dünyanın en pahalı et fiyatlarına sahip olan ülkemizin döner ihracatını artırmak amacıyla kullanmaya çalışacağız. Yani çiftliğimiz ihracatımız için bizlere büyük katkı sağlıyor olacaktır.
Helal üretim tam anlamıyla ne demektir? Tüketici ne anlamalıdır?
Bizim için helal demek, yalnızca hayvanın Besmele-i Şerif'le kesilmesi demek değildir. Bu helal sürecimizin olmazsa olmaz parçasıdır. Bereket Döner yalnızca helal üretim değil, helal ticaret yapan bir firmadır. Ürettiğimiz ürünlerin doğallığı, şeffaf ürün içeriği ve herkese açık üretim tesisimiz, Devletimiz, müşterimiz, tedarikçimiz ve çalışanlarımızın haklarına gösterdiğimiz hassasiyet de helal ticaretimizin olmazsa olmazlarıdır. Biz aslında dönerciliğin hacim olarak en büyük, ancak karlılık olarak en az kazanan tarafındayız. Biz helal uygulamalarında el kesimle başlayan süreci, doğal üretimle devam ettiriyoruz. Fabrikamızdaki tüm süreci isteyen herkesin istediği saatte inceleyebileceği açıklıkta ve şeffaflıkta sunuyoruz. Tüm bu nedenlerden dolayı ticaretimizde firmamız hakkında olumsuz eleştiri ve yorum bulmak neredeyse imkansızdır.
Peki neden böyle yapıyorsunuz?
Biz işin doğrusunun bu olduğuna inandığımız için böyle yapıyoruz. İyi denilsin diye değil. ‘Helal Bereket'tir lafını, biz aslında bütün DNA'mıza işlediğimiz için yapıyoruz. Her şeyimiz helal olunca, zaten bereketi kendiliğinden gelir. Yoksa bu piyasada kaçak et tarafından tutun, katkılı üretime, vergi ödemeden ürün hileleri olanlara kadar inanılmaz derecede merdiven altı gibi çalışanlar da dahil olmak üzere ve yüzden fazla oyuncuya rağmen Bereket Döner hala sektörde açık ara birinciliğe devam ediyorsa, işte bu helal bereketinin ispatıdır. Yoksa matematik olarak, fiyatlama, karlılık maliyet politikaları ile avantajlı tarafta olmadığımız aşikar. Biz duruşumuzdan ödün vermeden yolumuza devam ederken; hem karlılığımızı, hem büyümemizi sürdürüyor, hem de sektöre inovasyon katmaya devam ediyoruz.
Yeni yatırımlarınız var mı?
Çiftlik yatırımımız için uzun süreli hazırlık çalışmalarımız oldu. Bu çalışmalarda; besi şeklinden, çiftlik proje dizaynına, çiftlik kapasitesinden, lokasyon seçimine kadar kapsamlı çalışmalarımız oldu. Bu çerçevede Amerika'dan, Avrupa'ya çok yoğun seyahatler yapıp örnek çiftlikler ziyaret ettik. Gerek standardizasyonu yakalamak, gerekse girdi hammadde kalitemizi yükseltmek adına geçirdiğimiz ciddi hazırlık evresinden sonra besi çiftliği projemizi hayata geçirdik.
Nerede yaptınız bu yatırımı?
Bu yatırımın Tokat ili Niksar ilçesinde yapılmasının en büyük sebebi, bu lokasyonun iklim şartlarının besicilik için çok uygun olmasıdır. Bunun yanı sıra Bereket Döner'in çıkış yeri olarak ifade ettiğimiz Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Hayrettin Taşkıran beyin memleketine olan sevdası da çiftliğin kurulma aşamasında bir çok alternatif bölge arasında tercih edilme sebebi olmuştur. Daha önce yine süt işleme tesisini kurduğumuz Niksar bölgesi, özellikle süt üretimi açısından oldukça gelişmiş durumdadır. Bizim gibi işletmelerin kurulması ile beraber bölgede hayvancılığın (gerek süt gerek besi) hızla artacağını ve yine bölge ekonomisine büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz.
Çiftliğinizdeki yatırımda kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz?
Çiftliğimiz 90 dönüm üzerine kurulu olup açık sistem besiciliğe uygun olarak tasarlanmıştır. İlk aşamada 3 bin 300 baş kapasiteli ve yaklaşık bir 10 milyon TL sabit yatırım bütçesi ile kurulan çiftliğimiz ek yatırım ile 10 bin başa kadar büyütülebilecek şekilde dizayn edilmiştir. İlk parti hayvanların gelmesi ile birlikte 2017 yılı sonuna kadarki hedefimiz 550 baş, 2018 yılının sonunda da 3 bin 300 baş besiye çıkmak ve yine uzun vadede yatırımı 10 bin başlık (bölgenin en büyüğü) bir çiftlik haline getirmektir. Çiftlik için gerekli olan yem ihtiyacı; anız, saman, yonca, silaj, gibi ürünler yine bölge çiftçisinden tedarik edilecek olup böylelikle bölge; tarım ve hayvancılık konusunda cazibe merkezi haline gelecektir. Çiftliğimizde tam kapasite ile çalışılması halinde toplamda en az 100 kişiye daha istihdam sağlanacaktır.