Ünlü isimlere sorun, "Türkiye Cumhuriyeti toprakları üstünde kimin ile aynı fotoğraf karesinde olmak istersiniz?" diye, eminim birçoğundan alacağınız cevap "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan" olacaktır.

Ve bunun için bilenler bilir ama bilmeyenler için laf aramızda, kırk takla atanlar var. O fotoğrafta olmak için kimler kimleri araya sokuyor, isim versem şaşarsınız. Sayın Erdoğan da ayırt etmeksizin birçoğu ile çeşitli zamanlarda bir araya geliyor. Bazı isimlerle daha sık bazılarıyla nadiren görüyoruz. Neye göre o kişilerin seçildiğini net bilmiyorum ama birkaç isim var ki görünce “ne alaka?” ben de dedim. Tamam Cumhurbaşkanı herkesin Cumhurbaşkanı ama herkesle de yan yana gelmek zorunda değildir sanırım. Neyse alanım olmayan işlere daha fazla burnumu sokmadan konuma döneyim. Bir süredir Demet Akalın’ı takip ediyorum. Özellikle Cumhurbaşkanımızla ilgili paylaşımları ilk günden beri üç aşağı beş yukarı aynı. Allah var dışardan bakınca, yağmur neredeyse tarlasını oraya sürdüğünü görmedim. Öyle kimileri gibi bağıra çağıra siyasette yapmıyor. Ya herkesten güzel oynuyor ya da gerçekten samimi... Bu sevgiden mi artık bilinmez, sitem edip hesap sorduğu zamanlar da oldu. Hatırlarsanız sınırdaki askerlere moral için giden isimlerin arasında neden olmadığını en net soran isimdi. Şimdi geçmişte ne varsa unutturan bir telefon almış. Demet sosyal medya hesabından yeni İstanbul İzmir oto yolunu öve öve bitirememiş. Cumhurbaşkanımız da ona teşekkür telefonu açmış. Eee tabi Demo bu… Dosta düşmana “3 gündür de rüyamda görüyordum.” diye ilan etmeden uyur mu? Uyumaz!

Helallik istenecek kulaklar

Nihayet yarım yamalak Türkçe konuşanlardan kurtulduk. Uzun süredir şükürler olsun ki yoklar. Neydi o dönem? Hangi kanalı açsam karşımda bir tane “sac beendim, kiyafet beendim, bızimle dığılsın” diyen bir kadın. Dizilerde de Hürrem bitiyor Caroline başlıyordu. Hangi kanal tam hatırlamıyorum ama belgeselimsi bir şeye denk gelmiştim, orada da aynı bozuk Türkçe ile bir adam. Sanki tüm kanallar birlik olmuşçasına Türkçeyi boykot ediyordu. Neyse ki bitti dedim ama bitmemiş. Meğer hepsi şarkıcı olmuş. Öyle alelade bir mekanda çıkıp, birkaç şarkı söylemekten bahsetmiyorum. Bayağı albüm, single, klipli falan. Müzik sevginizin bitmeyeceğine inanıyorsanız yazın, “İvana Sert-İmalat Hatası” açın dinleyin. Bu arada yanlış anlamayın şarkının adı “İmalat Hatası” valla adı cuk oturmuş. Anlamadığım acaba kadına neyi vaat ettiler de imal etti bu şarkıyı. Daha kötüsü de var. Yazın Wilma Elles & Rahman Yeşildağ “Rüya” ama dinlemeyin! En az 1 gün ara verin iki şarkı arasına. Ben de yan etkileri hala devam ediyor.

Nitelikli dolandırıcılık

Hayatınız boyunca kaç kere dolandırılabilirsiniz? Bir kez, iki, üç… Cevaplar en fazla beş olsun. Ben söyleyeyim size onlarca hatta yüzlerce kez. Hayır saçmalamıyorum, okumaya devam edin… Hadi size bir soru daha… Dolandırıldınız, ne yaparsınız? “Allah önce sağlık versin nasıl olsa tekrar kazanırım, vardır bir hayır, başımın gözümün sadakası olsun.” der, yolunuza bir şekilde devam edersiniz. Tabi bir de hukuksal şansınızı da unutmayalım. Peki ya duygusal olarak dolandırılırsanız! O zaman ne yaparsınız? Aslında olmadığı biri gibi rol yapıp zamanınızı, enerjinizi, güveninizi, sevginizi, umudunuzu çalan dolandırıcılara. Her kuşkuya düştüğünüzde yeminler edip, göz yaşları döküp sizi tekrar tekrar ikna eden dolandırıcılara. Eski sevgilisi ile kankacılık oynayan dolandırıcılara. Her fırsatta yumuşak karnınıza oynayıp, resmen sizinle dalga geçen dolandırıcılara ne der ne yapardınız? İşin aslı astarı; size var olmayan bir evi satan sahtekarla, gerçekte var olmayan bir adamı oynayan kişiler arasında ki tek fark, birinin rakamı bellidir, diğerinin eder birimi dünya üstünde henüz yok.