Evet çok şey gördük çok önemli sonuçlar elde ettik. İçimize çekilip 'Ulus Devlet' bilincimizi daha da güçlendirmemiz gerekiyor.
Ne gördük? Ne anladık?
Korkuyu geçeli çok oldu elbet ah bir de şu yayın organlarımız ‘ülkesi adına’ kendine bir çeki düzen verse her şey en kısa zamanda rayına oturacak ya hadi neyse diyelim her seferinde olduğu gibi... Siz benim ‘neyse’ dediğime bakmayın hafızalar herkesi ve her şeyi yazıyor elbette. İlahi hafıza kimseyi es geçmez!
Hadi bakalım mı Kovid19’dan bize neler kaldığına ve çıkarmamız gereken derslere? Gelelim. Öncelikle içimizdeki ‘bad sesleri’ bir kez daha en üst düzeyde işitmeye başladık... Basın-yayın organlarının toplumsal bilinç konusundaki yetersizliği bir kez daha kanıtlandı... Siyasetin kendini güncelleme sorunu net bir şekilde görüldü çünkü siyasi kadrolar gerekli bilgi ve sükuneti sahaya yansıtamadı. Bilhassa vekillere dair ‘yetersizlik şikayetleri’ şehirlerinden fazlasıyla yükseldi... Kriz yönetiminin önemi ve bunun için doğru kadroların ne kadar vazgeçilmez olduğu anlaşıldı. Ki evden eğitimin ilk günü Bakan Selçuk’u zor durumda bırakan kadro halâ aklımızda... Polisimizi, jandarmamızı, askerimizi neden bu kadar çok sevdiğimiz ve saha tecrübeli güvenlik güçlerinin, düzenli ordunun bir ülke için ne kadar gerekli olduğu görüldü... Sosyal birey ve duyarlı vatandaş bilincinin taa çocuk yaşta eğitimler ile verilmesinin zorunluluğu su yüzüne çıktı... Düne kadar Çin’e ‘yeter artık dünya ekonomisini mahvettin’ diye ambargo koyan ülkeler şimdi Çin’i can simidi olarak görmeye başladı. Öyle ya Kovid19’a dair tüm tıbbi gereksinimlerin üretimine hız verip satan bir güç belirmişti karşımızda. Dünya; celladına aşık gibi şu an...
Ve her şey bir yana benim için iki önemli sonuç ortaya çıktı; birincisi devlet elinden çıkıp özelleşen sağlık sistemine geçen Avrupa ülkelerinin balonu patladı, ikincisi de ‘ulus devlet’ yapısının önemi öne çıktı...
Çoğu Avrupa ülkesi sırtını ABD’ye, NATO’ya, BM’ye, G5’e, G8’e dayayıp resmen sivilleşti zaman içerisinde. Orduları zayıfladı, sistem ve düzen çoğu yerde merkeziyetçilikten çıktı ve ne oldu; koronavirüs ile çöktü! Merkeziyetçi yapıdan çıkıp ve ulus devlet kavramını unutan vatandaşlar birlik, beraberlik, kontrollü hareket etme ruhunu kaybedip bencilce bireyselleşti. Sonra ne mi oldu? İflas eden sağlık sistemleri, kurallara uymayan toplumlar, huzurevlerine kilit vurup büyüklerini topluca ölüme terk eden sözde insanlar ortaya çıktı!
Evet çok şey gördük çok önemli sonuçlar elde ettik. İçimize çekilip ‘Ulus Devlet’ bilincimizi daha da güçlendirmemiz gerekiyor. Merkezi yönetimlerde pratik işleyişe hakim geniş yelpazede kriz kadroları güçlendirilmeli çünkü bundan sonraki yıllarda daha nice virüslere ve kaoslara gebe dünya!
Ve küçük, ince ve önemli bir hatırlatma. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca evde oturmayı özendirmek için ünlülerin paylaşımlarına yer vermeye başladı. İlk bakışta iyi gibi görünse de kıt kanaat imkanlarıyla kurallara harfiyen uyan sade vatandaşların tepkisini çekti bu durum! Bilhassa evde kalmanın temel taşı olan annelerin sitemi fazla oldu. ‘Ünlü olmasak da biz anneler; yemek, ütü, temizlik, çocuklar, dersler, aile büyüklerimizin ihtiyaçları, alışveriş, evden yürüttüğümüz işimiz, sosyal sorumluluklarımız arasında ZEYNA misali mücadele veriyoruz Sayın Bakanım’ sitemini fazlasıyla iletti anneler...
Geçtiğimiz yıl İçişleri Bakanlığı’nın başlattığı ‘Kemerin Ses Getirsin’ kampanyasını hatırlayın. Ünlü ünsüz herkesin sesine kulak verip paylaşımına yer vermişti hem bakanlık hem de Bakan Soylu...