5 yıl aradan sonra Tarkan sevenlerinin yüzünü güldürdü.
5 yıl aradan sonra Tarkan sevenlerinin yüzünü güldürdü. Şarkısı “Geççek” bu hafta Youtube’da yayınlandı. Ve birkaç saat içinde milyon izlenerek, rekor kırdı. Twitter’da “Tarkan” ve “Geççek” etiketiyle yüz binlerce paylaşım yapıldı. Klip; 7 gün boyunca sadece kendi Youtube kanalında yayınlanacak. Dünya çapında 100’den fazla ülkede kullanılan, “YouTube Shorts” platformuna Tarkan da katılmış. Video izlemenin ve içerik oluşturmanın yeni yolu olarak sunulan YouTube Shorts videoları, Mega Star sevenleri için farklı bir heyecan yarattı. Bu anlamda da Türkiye’de bir ilke imza attı. Şarkıyı dinleyen ve klipi izleyen herkes gördü ki Tarkan’da senin benim gibi insanmış. O da tüm bu olup bitene üzülmüş, sıkılmış, endişe etmiş. Parası, ünü onu koparmamış acı gerçeklerden. Ama Mega Starımız evinde kös kös oturmamış. Karalar bağlamamış, umudunu kaybetmemiş. Ve herkese moral olsun diye “Geççek” demiş.
Elvis The Pelvis
Müslüm, Dilberay ve Bergen’den sonra Elvis Presley’in de filmi çekiliyor. Aman panik yapmayın! Bizimkiler çekmiyor. Hollywood Bergen’i duyunca haset etmiş. Karşı atak olarak “Bizim de Elvis Pelvisimiz var.” demiş. Kahretsin, nüktedan kişiliğim yine ortaya çıktı. Neyse, şimdi size bu filmle ilgili biraz bilgi vereyim.Sayısız gişe rekortmeni filme imza atan, Baz Luhrmann’in yeni projesi Elvis Presley’in hayatı. Çekilecek film ile ilgili çok fazla bilgi yok. Fakat yapım firmasından gelen habere göre… Film; Elvis’in 60’lı ve 70’li yıllarda, şöhret basamaklarını çıkışını konu alacakmış. Presley’in sansasyonel aşklarını, başa bela olan serveti ile mücadelesini anlatacakmış. Beyaz perde de ciddi bir geçmişi olmayan, daha çok dizilerden tanıdığımız Austin Butler, Elvis Presley’i canlandıracakmış. Austin sarı saçlarına kıyıp siyaha boyatmış. Ayrıca filmde Elvis’in menajeri ve yakın arkadaşını yine çoook sevdiğim Tom Hanks canlandıracakmış. Yapılan açıklamaya göre film 24 Haziran 2022’de vizyona girecekmiş. Gerçi bu vizyon tarihlerine Bergen’den sonra benim pek güvenim kalmadı. Bak biz Bergen’i 2 yıldır bekliyoruz.
Şablon!
Bilim insanları diyor ki; “İnsanların aşık olacakları kişiler hakkında beyinlerinde oluşan şablon, 2 ila 8 yaş arasında oluşuyor.” “Böyle şey mi olur?” demeyin… Bunu ben değil, bilim adamları söylüyor. Sonra bu şablon ergenlik döneminde ön plana çıkıyormuş. Ve bu ölçülere uyan kişilerle aşkı deneyimlemeye başlıyormuşuz. Onu bulana kadar aşkta jübile yapamıyormuşuz. Yani “Yok yaşım ilerledi… Elim, belim tutmuyor… 3 çocuğum, 2 torunum var…” deyip, aşktan vazgeçemiyormuşuz. Yaşlı, genç, hasta, sağlıklı savaşta ya da barışta o kişiyi henüz bulamadıysak, aramaya devam ediyormuşuz. Elbette bu süreçte öğrendiklerimizle beraber kriterlerimiz de biraz değişiyormuş. Bu sebepten daha seçici oluyormuşuz. Kendimizi ergenlik dönemindeki gibi hemen kaptırmıyormuşuz. Ama işin sonunda yine de aşktan kaçamıyormuşuz işte. Yaş 80 de olsa, torun torbaya karışsak da 8 yaş şablonuna uyan herkese aşık olma potansiyelimiz varmış.