Birbirimize dokunmayı, gözlerimizin içine bakıp oradan ruha akmayı, huzurla diz dize yapılan sohbetleri, bir nefesle yaprak misali titremeyi, içtiğimiz bir acı kahveye gizlediğimiz yılların hatırını unuttuğumuz bu dönemde ne çok ihtiyacımız var küçük teneke kutularda yeşerttiğimiz fesleğenlere...
“Fesleğen bile dokunmadan kokusunu yaymıyor etrafına”
Seviyorum dediklerinize menfaat gözetmeden yüreğinizle, sevginizle, şefkatinizle, ruhunuzla ve emeğinizle dokunun...
Bazen okuduğum bir cümle yada bir kelime ruhumdaki debisi yüksek duyguların sular seller misali çağlamasına sebep oluyor.
Ve evet itiraf ediyorum bugünkü yazıma çağlayan kelimelerin ilhamını; “fesleğen bile dokunmadan kokusunu yaymıyor etrafına”...
Birbirimize dokunmayı, gözlerimizin içine bakıp oradan ruha akmayı, huzurla diz dize yapılan sohbetleri, bir nefesle yaprak misali titremeyi, içtiğimiz bir acı kahveye gizlediğimiz yılların hatırını unuttuğumuz bu dönemde ne çok ihtiyacımız var küçük teneke kutularda yeşerttiğimiz fesleğenlere...
Bahçeli ve balkonlu evlerin can verdiği mahallelerde, köylerde yaşayanlar aşinadır mis kokulu mahcup fesleğenlere. Fesleğen, hanımeli, limon çiçeği, gül, leylak ve bilumum kokuları soluyarak büyüyen şanslılardan biri olarak hepsi bir yana fesleğen bir yana diyorum. Boncuk misali yaprakları ile balkonlarda, kaneviçe ve dantel örtülü masaların baş köşesinde, bahçenin merdivenlerinde veya duvarın dibinde küçük teneke kaplarda dizi dizi sıralanırdı fesleğenler.
Bitkilerin en mahcubudur fesleğen. Kendisine itina ile dokunmadan arsızca kimselere duyurmaz ruhlara şifa kokusunu. Mahcup olduğu kadar vefalıdır da fesleğen. Dokunduğunuz an “sadece size”, sevginize ve ilginize karşılık verir. Elinizi uzattığınız an mis gibi kokusunu yaymasının yanı sıra sivrisineklerden de korur vefalı fesleğen...
Sıcak ülke gündemi içinde nereden çıktı şimdi bu fesleğen kokulu sohbet derseniz, “huzura vesile olacak mevzulara sebebe ne hacet” derim! Herkesin 7/24 aynı şeyleri konuşup yazdığı bu günlerde varsın bizde ciğerlerimize bolca fesleğen kokulu anıları çekelim.
Fesleğen kokulu bahçeleri anımsayınca eskinin sevmelerini anımsadım. Anneye, babaya, evlada, eşe, komşuya, akrabaya, arkadaşa, sevgiliye... Hepsine karşı duyulan sevgide, menfaatsiz vefa ve büyük emekler vardı. Kişi tüm içtenliği ile dokunurdu “seviyorum dediğine”.
Ve “Can suyu” misali bu dokunuşlar karşısında pıtır pıtır açardı yüreklerde mis kokulu fesleğenler. Kiminin yüreğinde kocaman saksıları kiminde de küçücük teneke salça kutularını dolduracak fesleğenler belirse de hepsinin kokusu ve huzuru aynıydı.
Hadi bugünden sonra küçük kutularda yeşerttiğimiz huzur kokulu fesleğenleri dostlarımıza hediye edelim mi?