Yeni yılın ilk haftasına Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin yeni imar kanunu, yapı denetim yasası ile ilgili söyledikleri kadar konut alıp satacak olanları doğrudan ilgilendiren bazı uyarılar damgasını vurdu.
Yeni yılın ilk haftasına Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin yeni imar kanunu, yapı denetim yasası ile ilgili söyledikleri kadar konut alıp satacak olanları doğrudan ilgilendiren bazı uyarılar damgasını vurdu. Sayın bakanımızın söylediklerine bugün de dahil olmak üzere sayfalarımızda geniş yer vermiştik. Bu köşede dikkat çekmeye çalışacağım konu ise alım satım yapmaya hazırlananları ilgilendiriyor.
Sevgili dostum Hatice Kolçak, mali müşavir kimliğinin de etkisiyle bu konu üzerinde detaylı açıklamalar yapıyor. Konu, tapu işlemlerinde gayrimenkullerin gerçek alım-satım bedellerinin doğru olarak beyan edilmemesinden doğacak sorunlara ilişkin. Çünkü bu tür durumlarda şimdi değil belki ama ilerleyen dönemlerde yüzde 25 oranında ceza kesiliyor. Eksik veya hatalı yapılmış tapu alım satım değerlerinde hem alıcıya hem de satıcıya gösterilmeyen aradaki fark kadar harç miktarı, gecikme cezasıyla birlikte alınıyor.
Alıcılar kendilerince haklı gerekçelerle emlak, tapu masrafı, taşınma gibi giderlerini en düşük miktarda tutmak niyetinde. Bu nedenle tapu harcı masrafı az çıksın diye daha az vergi ödenmesi için ev faturasını düşük rakamdan kesiliyor. Evin satış bedeli tapuda, gerçeğinden daha az gösteriliyor. Hal böyle olunca da ilerleyen dönemde hem alıcıya hem satıcıya ayrı ayrı ceza kesiliyor.
Gayrimenkul Uzmanı Hatice Kolçak, alım satım işlemlerinde tapu harcının, 1319 sayılı Emlâk Vergisi Kanunu'nun 29'uncu maddesine göre belirlenen emlak vergisi değerinden düşük olmamak üzere işlem yapıldığını söyledi. Ancak emlak vergi değerinin üzerinde bir değerle gayrimenkul satışı yapılırsa bu değer üzerinden tapu alım satım işlemi yapılmasının zorunlu olduğunu söyleyen Kolçak "örneğin emlak vergi değeri 150 bin TL olan bir konut 300 bin TL'ye satılıyor ise tapu alım satımının gerçek değer üzerinden yani 300 bin TL üzerinden yapılıyor olması gerekir" dedi.
Bunu bir örnekle anlatmak daha açıklayıcı olacaktır:
300 bin TL gerçek değeri üzerinden işlem yapıldığında alıcı ve satıcı toplam 12 bin TL tapu harcı ödemesi gerekirken, emlak vergi değeri olan 150 bin TL'den işlem yaparlarsa 6 bin TL ödeyecekler. Aradaki fark 6 bin TL. Ancak ilk anda karlı gibi görünen işlem daha sonra alıcı ve satıcıya daha büyük bir külfet çıkarabilir.
Gayrimenkul alım ve satımda 5 yıl içinde gayrimenkul tekrar satılırsa Değer Artış Kazancı vergisi ödeniyor. Gerçek beyan değil de verdiğimiz örnekteki gibi 150 bin TL olan emlak vergi değeri üzerinden tapu alım satımı yapıldığında gayrimenkul 5 yıl geçmeden 350 bin TL'ye satılmış olsun. 150 bin TL ile 350 bin TL arasında 200 bin TL fark oluşacağından bunun üzerinden değer artış kazancı ödenmek zorunda. 200 bin TL üzerinden bu oran yüzde 35'leri bulabiliyor. Oysa 350 bin TL üzerinden gösterilmiş olsaydı aradaki fark 50 bin TL olacaktı.
Özet: Bugünün doğrusu yarın doğru olmayabilir ya da yanlış hesap Bağdat'tan döner. Hangisini kabul ederseniz edin, siz siz olun bugünkü küçük kazançları yarının büyük zararlarına değişmeyin.