Türkiye ekonomisi, 2017 yılının üçüncü çeyreğinde son altı yılın en iyi performansı göstererek yüzde 11'in üzerinde büyüdü.
Türkiye ekonomisi, 2017 yılının üçüncü çeyreğinde son altı yılın en iyi performansı göstererek yüzde 11’in üzerinde büyüdü. Ancak 2018 yılı sınırımızdaki gerilimden dolayı biraz daha zor geçmeye aday görünüyor. Bu nedenle bu yıl konut satmak isteyen müteahhitler kendi kaynaklarını biraz daha fazla zorlamak durumunda kalacaklar. Daha farklı, daha fedakarlık isteyen kampanyalara imza atacaklar, bizler de bunları yakından takip edip size iletiyor olacağız.
Aslında uzun yıllardır bilinen, konuşulan bir gerçek var. Asıl ihtiyaç sahibi olan orta gelirli ve düşük gelirliler için yoğun konut üretiminin yapılması gerekliliği herkes tarafından biliniyor. Türkiye’de konut ihtiyacı olan kesimin yüzde 85’inin gelir seviyesi orta ve ortanın altında... Sektör pek çok farklı gerekçelerle, asıl pastanın olduğu bu alana yönelik hareket edemiyor. TOKİ gibi devlet kurumlarını hariç tutuyorum tabii..
TÜİK’e göre konut ve kira gideri, hane halkı harcamalarının yüzde 25’ini oluşturuyor. Gelir düştükçe konut ve kira giderinin bütçeden aldığı pay yüzde 25’lerin de üzerine çıkıyor. Bu durumda düşük gelirlilerin ev sahibi olmasının tek yolu “lafta değil” gerçekten kira öder gibi taksitle satılan ev üretmekten geçiyor. Son dönemdeki bazı girişimler ve açıklamalar, sektörün bu kesime yönelik bir rekabete girmek üzere olduğunu gösteriyor. Hatta bu rekabetin metrekare fiyatı 3 bin TL konut üretip satmak yönünde olabileceği düşünülüyor.
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım’ın hesabı da bu yönde : “Ekonomik veriler, bu kesimi oluşturan hanelerin, çalışan iki kişilik ailelerden oluştuğunu ve toplam gelirlerinin yaklaşık 6 bin lira seviyesinde olduğunu gösteriyor. Bu ailelerin konut için ayırabilecekleri aylık azami miktarın 2 bin lira civarında olacağı varsayımıyla alabilecekleri brüt 70 -75 metrekarelik dairenin metrekare satış fiyatının 2,5 ila 3 bin lira arasında olması gerekiyor. Bu fiyatlardan konut satılabilmesi için üretimde arsa girdisinin ise metrekare başına 250-500 TL civarında olması gerekiyor” ...
2017’de rekor ev satışında kuşkusuz devlet teşviklerinin etkisi önemliydi. Ocak-Eylül 2017 arasında damga vergisinin sıfırlanması, KDV indirimleri gibi yasal düzenlemelerin katkısıyla sektör yılı hasarsız atlattı. Ancak bu sene hem bu teşvikler bitti hem de yeni zorluklar ortaya çıktı. Bunlardan ilki konut kredi faizlerinin düşmesi konusunda oluşan direnç. Faizler yüzde 1,2-1,5 seviyelerine ulaştı. Üstelik bankalar da kredi verme konusunda eskisi kadar istekli davranmıyor.
Dolayısıyla faiz maliyetinin yüksek olduğu, krediye ulaşımını zorlaştığı günümüzde orta ve düşük gelir grubuna yönelik üretim ve satışın yapılmasının yolunu açmak üzere hükümetin atacağı adımlar merakla bekleniyor.
Sektörün son dönemdeki açıklamaları hükümetten bir ışık gelmesi halinde bu pazara girmeyi bekledikleri yönünde. Çünkü uzman raporları düşük fiyatlı üretim yapmayanların bu yıl zorlanacağına işaret ediyor...