Evi olmayanları ev sahibi yapmaya yönelik yeni bir teşvik daha hayata geçiyor.
Reuters’ın verdiği bilgiye göre, özellikle düşük ve orta gelir grubunun hedeflendiği ve piyasadan daha düşük faizle konut edindirmeyi amaçlayan sistemde devlet katkısı da olacak. Üst düzey bir ekonomi yetkilisi, ‘Yapı Tasarruf Sandığı Sistemi’ olarak adlandırılan düzenlemenin torba kanunda yer alacağını ve kısa sürede de ilan edilmesinin planlandığını söyledi.
Sistemde dalgalanmalardan etkilenmemek için başlangıçta müşteriyle yapı tasarrufu bankası arasında imzalanan sözleşmeyle mevduat ve kredi faizleri sabitleniyor. Oranlar sözleşme tarihinde geçerli olan mevduat ve kredi faizlerinin oldukça altında belirleniyor. Sistemde mevduatlara devlet katkısı veriliyor.
Anlaşılan o ki, 2017’de vergi indirimleri gibi teşviklerle konut piyasasını canlı tutan hükümet, şimdi de dar gelirli için yeni bir model üzerinde çalışıyor. Hükümet geçtiğimiz yıllarda yine konutta farklı teşvikleri hayata geçirmişti.
Örneğin 26 Ağustos 2016 tarihinde konut hesabı uygulaması başlamıştı. Buna göre bankada düzenli olarak para biriktirip ilk evini alanlara 15 bin liraya varan devlet katkısı ödeniyor. Devlet katkısı için en az 3 yıllık birikim gerekiyor. Bu nedenle ödemeler 26 Ağustos 2019'da başlayacak.
Her ne kadar bu hesaba başvuru sayısı 11 bin gibi yetersiz kabul edilebilecek seviyelerde kalmış olsa da siyasi irade, dar gelirliyi ev sahibi yapma adına kararının arkasında duruyor.
TOKİ'nin bu yıl sosyal konutlara ağırlık vereceğini açıklaması da aslında dar gelirliyi ev sahibi olmaya çağıran başka bir teşvik. Ama bu konuda gayrimenkul sertifikalarının da teşvik eden bir özelliği olduğunu hatırlatmakta fayda görüyorum.
Nedir gayrimenkul sertifikaları?
Ev almak için yeterli birikimi olmayanlara yönelik bir tasarruf aracı. Gayrimenkul projesinin yatırımın başında küçük paylara bölünüp belli bir kısmının satın alınmasına imkan tanıyan bu sertifikalar, gazetelerde evin odalarını tek tek almayı sağlayan bir yatırım aracı olarak haberlere konu olmuştu.
Evin tamamı yerine metrekare bazlı satın alınmasını sağlayan bu sistem, bir daire alacak kadar birikimi olmayan fakat gayrimenkul yatırımı yapmak isteyen yatırımcıları yatırıma ortak etmeyi amaçlıyor. Örneğin 300 bin liralık bir ev için parası olmayan ancak 15 bin liralık bir birikimini konut sektöründe değerlendirmek isteyenler sertifika alarak yatırım yapabiliyor.
Örneğin projeden oturum amaçlı ev almak isteyen birinin 100 bin TL’lik birikimi olsun. Beğendiği dairenin ise 500 bin TL olduğunu varsayalım. Yatırımcı eksik kalan 400 bin TL’lik kısım için kredi kullanmak da, riske girmek de istemiyor. Yatırımcı elindeki 100 bin TL ile ilk gayrimenkul sertifikası alımını yaparak başlıyor. Borsadan sertifika almaya, seçtiği dairenin payını toplamaya devam ediyor. Proje teslimine kadar, yani 3 yıl boyunca, beğendiği dairenin baştan ilan edilen payını toplayarak beğendiği dairenin sahibi olabiliyor.
Eğer evin teslimine kadar bekleyemeyecek durumda olan varsa, isterse bu sertifikaları nakde de çevirebiliyor. Tasarrufunu nakit olarak geri almak isteyenlere ihraççı tarafından vade tarihinden önceki üç aylık borsa fiyatlarının ortalaması üzerinden geri alma sistemi getirildi.
Hükümet önceki bir çok hükümetin aksine, vatandaşları ev sahibi yapmak için finansal, hukuksal pek çok adımı atıyor. Bunların ilk meyveleri belki bugünkü konjonktürde dolgunlaşmış olarak göze çarpmıyor ama bulutlar dağıldığında, sistemler oturduğunda aslında gayrimenkul sektörüne yeni müşteriler kazandırmak adına nelerin yapıldığı herkes tarafından daha net anlaşılacak.