Yazının hemen başında belirtmeliyim ki değerli büyüğüm Ahmet Çelik "dört tekerli ulaşım araçları" konusunda benden çok daha yetkindir.
Yazının hemen başında belirtmeliyim ki değerli büyüğüm Ahmet Çelik “dört tekerli ulaşım araçları” konusunda benden çok daha yetkindir. Ahmet Abi’nin otomotiv sektörünü analiz eden mükemmel yazıları da zaten gazetemizde düzenli olarak yayınlanıyor. Ben izninizle “meraklı taze” sıfatıyla çok popüler olan yerli otomobil konusuna bakış açımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Aslında Tesla’nın kurucusu Elon Musk’ın dün Türkiye’ye gelip Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeyi de işin içine katarak, yerli otomobil projesinin nasıl sonuçlanmasını istediğimi dile getirmeye çalışacağım. Elon Musk, günümüzün en önemli isimlerinden biri. Her şeyden önce vizyoner kişiliğiyle öne çıkan başarılı bir iş adamı. O nedenle dünkü toplantıda ne konuşulmuş olursa olsun, hepimizi ilgilendirecek sonuçların elde edilmiş olmasını umuyorum. Umuyorum çünkü bu yazının yazıldığı saat 17:30’a kadar Beştepe’den herhangi bir açıklama yapılmamıştı.
Konuya bodoslama dalmadan önce Türkiye’nin müreffeh medeniyetler seviyesine tarım ve hayvancılıkta yapacağı atılımlarla çıkmasının çok daha kolay olacağını düşündüğümü de söylemeliyim. Bana göre tarım ve hayvancılık konusunda yapılacak teknoloji destekli bilimsel atılımlar, ülkemizde hem daha fazla sayıda insana istihdam sağlayacaktır hem de daha kısa sürede pozitif etkileri hissedilmeye başlanacaktır. Ama hükümetimiz otomotiv sektöründe atılım yapmayı önceliklendirdiğine göre benden daha bilgili olduklarını varsaymak durumundayım.
Öncelikle Elon Musk’ın dün Ankara’ya elektrikli otomobil vizyonu için geldiğini düşünmek istiyorum. Yerli otomobili üreteceği söylenen beş babayiğidin de konularına hakim şirketler olduğunun farkındayım. O nedenle bu beş şirketi yönetenlere akıl vermek derdinde de değilim. Sadece yerli otomobilin potansiyel bir müşterisi olarak işin içine Elon Musk’ın vizyonu ve Tesla sayesinde yaşanan deneyimler de girerse projenin daha hızlı ve sorunsuz ilerleyeceğini düşünüyorum.
Gönlüm Türkiye’de üretilecek olan yerli otomobilin mutlaka ama mutlaka elektrikli bir araç olmasından yana. Bunu ister “çevreci” duyarlılığı, istersek de trendlere uyum olarak isimlendirelim ama içinde bulunduğumuz şartlar altında dünyanın bir tane daha fosil yakıt tüketen “cihaza” ihtiyacı olmadığını düşünüyorum.
Ayrıca yerli otomobilimiz küçük bir otomobil olmasını umuyorum. Piyasaya çıkacak ilk modelin dört kişilik bir “şehir aracı” olması gerektiğini düşünüyorum. Şu an trafikte gördüğümüz Clio, Fieasta veya Ibiza’lar kıvamında bir araç… Ve mutlaka genç görünen bir araç olmalı. Bunun için de otomobil tasarımı konusunda dünyanın en iyileriyle çalışılmalı. Günümüzün “şekilci” dünyası unutulmadan, fonksiyonel, modern ve güzel görünen bir tasarıma sahip olmayı öncelikli hedef olarak belirlememiz gerekiyor ki çoğunluğu genç olan halkımız otomobili daha kolay benimsesin. Yani günümüzün şehirlerine ve şehirlilerine yakışacak bir araç olmalı. Görüntüsünde bir “öldüren cazibe” olmasa bile kibar çizgilerle kendini belli etmeli. İnsanın ilk görüşte kanı kaynamalı...
Bence otomobilin satış fiyatı da çok ama çok rekabetçi olmalı. Öyle ki insanlar halihazırda kullandıkları araçları satmadan bile yerli otomobili alma planları yapabilmeliler. Satın alma kararını verirken hem milli bir ürüne yatırım yapmak, hem de yeni bir şeyler deneyimlemek gibi bir motivasyonun yetiyor olması gerekiyor. Otomobil hayaliyle yaşayan vatandaşlarımızın kolayca sahip olabileceği ödeme yöntemlerinin de en başından itibaren şekillendiriliyor olması birçok insanın yerli otomobil fikrini sahiplenmesini sağlayacaktır. Ki sanırım bu konuda beş babayiğitten biri olan Turkcell, finansman şirketiyle de taşın altına elini sokacaktır.
Elektrikli bir araç, daha doğrusu elektrikli bir Türk arabası yakın coğrafyadaki ülkelerin de benzinli motorlardan elektrikli motorlara geçişine ivme kazandıracaktır. Yerli otomobilimize sadece Türkiye’den değil başka ülkelerden de talep gelmesini sağlayacaktır.
Mutlaka elektrikli olmalı…
İşte Elon Musk’ın vizyonu da bana soracak olursanız bu noktada devreye girecektir. Gerek ekonomik nedenler, gerekse de hali otomotiv devlerinin kendi pazarlarını korumak için yaptıkları fabrika yatırımları nedeniyle Tesla markasının Türkiye’nin bulunduğu coğrafyaya pek giremediği de bir gerçek. Elon Musk gibi bir adam, Türk hükümetinin resmi politikasına eklenen “yerli otomobil” misyonunu global bir başarıya taşıyabilir.
Ne de olsa Musk zaten halihazırda bunu yapabilecek üretim tesislerine ve bilgi birikimine sahip. İşin sonu Türkiye’de Tesla fabrikası açmaya, Tesla’nın bazı alt modellerini Türkiye’de üretmeye ve hükümetimizin hedeflediği “yerli otomobil”in üretim teknolojilerinin geliştirilmesine kadar varabilir. Birkaç gün içinde Musk ile yapılan görüşmeleri açıklandığında yerli otomobil vizyonunda Musk’ın pozisyonunu iyice öğrenmiş oluruz. Veya bu yazı yazıldıktan sonra zaten Beştepe’den bir açıklama yapılır durumu çok daha fazla bilgi eşiğinde yorumluyor oluruz.