Konunun uzmanlarını birbirinin tezini çürütme kendini haklı gösterme egosuyla kavga ederken gördük bilime olan inancımızı sorguladık...

Geçen yıl dersteydik... Dersin hocası ‘önümüzdeki yıllarda dünyayı neler bekliyor sizce’ diye sordu. Herkes teknoloji, ilim, bilim, uzay yönünde fikrini belirterek açıklamasını yaptı. Söz sırası bana gelince söylediğim tek cümle şu oldu; ‘Sonrasında kaoslar yüzyılı olarak tarihe geçecek yılları yaşayacak dünya...’ dedim herkesin şaşkın bakışları arasında. Son birkaç yıldır yazarak ve zikrederek ardında durduğum fikrimi derste açıklayınca herkes şaşırmış ve ‘yok canım daha neler’ diyerek karşı durmuştu!

Ve hemen ardından bin yıl düşünsek aklımıza gelmeyecek ‘pandemi’ ile tanıştık. Şaka maka derken dokuz ayı pandemiye kafa tutarak geçirdik. Gece gündüz 7/24 beynimizi dumura uğratan konuşmalar sonucunda ‘Allah canımızı alsa da kurtulsak’ diye isyan etmeye başladık!
Çünkü;
Konunun uzmanlarını birbirinin tezini çürütme kendini haklı gösterme egosuyla kavga ederken gördük bilime olan inancımızı sorguladık...
İlgili ilgisiz her mevzunun jokerlerini vatandaştan uzak siyaset odaklı ayrışmalar üzerine kavgalarıyla gördük ‘böyle bir dönemde bile mi’ dedik...
Tüm dünya ekonomik çalkantıları yaşarken sorunlar sadece Türkiye’deymiş gibi kök aldığı, oturduğu, kök vereceği ağacı çürütmeye kalkışanları gördük ‘Bi düşün yakamızdan Allah aşkına’ diyerek suratımızı buruşturduk...
Ve başından beri maske, mesafe, hijyen dedik durduk fakat sosyal hayatı yavaşlatmaya çalışırken siyasete ve siyasilere torpil yaptık! Bakanlar, vekiller, ünlüler kalabalıklar içinde karelerde yer alırken birer birer pozitif sonuçlarını açıklamaya başlayınca çok şaşırdık çünkü hani maske, mesafe, hijyen kurallarına uyacaktık ve hasta olmayacaktık!
Ayrıca bu isimlerin yaptığı ‘test sonucum pozitif çıktı hiçbir sorun yok çok iyiyim evde dinleniyorum’ açıklamalarını da dehşetle izlediğimi itiraf etmek istiyorum. Çünkü bu hastalık bize korkunç bir şey olarak anlatılırken bu isimler neden turp gibiyim açıklaması yapıyordu nispet yaparcasına!
Sonra uluslararası dengeler sinyal vermeye başladı, sınırlar çatırdamaya başladı, uluslararası güçler ve oluşumlar zorbaya dönüşmeye başladı...
Veee durumumuz şahtı şahbaz oldu diyecek gelişme de yine pandemi cephesinden geldi. Kovid 19 hastalığına yakalanıp iyileşenlerin yüzde yirmisinde psikolojik rahatsızlıklar yaşanıyormuş! Bu araştırma sonucunu görünce ‘buyrun bir de buradan yakın en alevlisinden ortaya koca bir mum’ diyesim geldi. İnsanoğlu akıl, sabır, sükunet, etik değerler, vicdan, adalet ve merhamete son kırıntılarını tüketmişken bir de psikolojik hastalıklar çıtamızı yükseltirse koronavirüs ne olacak dünyanın hali tahmin ediyorum; kaoslar yüzyılı!

Öncelikle Kovid 19 bence sıradan bir virüs değil! Akıllı, güdümlü ve etki aşamalı bir virüs! Neler yapabileceğini net olarak bilmiyor bilim dünyası. Şu an buzdağının görünen kısmı üzerinden konuşuyoruz sadece. Ve görünen o ki aşı uygulaması hayata geçene kadar er veya geç çoğumuza bulaşacak bu virüs! Hadi aşı olduk diyelim fakat bu virüsün boyut değiştirdiği de konuşuluyor! O zaman ne olacak? Sorular, kaygılar, korkular, şüpheler ve acabalar üzerinden sayısız felaket senaryosu yazabiliriz anlayacağınız! Bunca olumsuz sebepten ötürü insanoğlu kişisel ve ruhsal gelişimine önem vermek zorunda tabi ki devlet politikaları da ‘fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı vatandaş’ odağında uygulamalara ağırlık vermek zorunda... Zira tüm zorlukları aşmanın temeli; huzurlu ve sağlıklı kenetlenmeler üzerine kurulu olanıdır...