Tarihin en heyecanlı seçim süreçlerinden birini yaşadığımız kesin.
Özellikle İstanbul’da Binali Yıldırım’ın mı yoksa Ekrem İmamoğlu’nun mu kazanacağı yapılan itirazların ardından YSK’nın son vereceği kararda belli olacak. Ne var ki Nagehan Alçı YSK’dan önce davranıp İmamoğlu’na mazbatayı şimdiden vermiş olsa da İstanbul’da seçim sürüyor.
KENTLİ NÜFUS DAMGA VURDU
Ülke geneline baktığımızda Cumhur İttifakının oylarını muhafaza ettiğini söylemek mümkün. AK Parti de oylarını koruyan partilerin başında geliyor. 17 senede 15 seçimin her birinden iktidarda olmanın getirdiği doğal yıpranmışlıkla birlikte birinci çıkmak kolay değil. Her ne kadar Türkiye genelinde Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan yerel seçim olma özelliğinden çıkan bir seçim sürecinde vatandaştan bir kez daha onay almışsa da İstanbul (daha belli olmamakla birlikte), Ankara, İzmir, Antalya, Adana ve Mersin gibi şehirlerin AK Parti’den kopuşu bize başka bir sosyolojik gerçeği gösteriyor. O da kentli nüfus…
Türkiye toplumu kentli olmayı yeni tecrübe ediyor. Şehirlilik geçmişimiz çok eski değil ama hızlı bir geçişten bahsediyoruz. Bu sürece uyum sağlamak için AK Parti’nin yeni bir dil, anlayış ve yaklaşım geliştirmesi gerektiğini söyleyebiliriz. Yoksa bu sosyolojik tabloyu kaçırması an meselesi olabilir. Aynı şekilde sevgili akademisyen dostum Oğuzhan Bilgin’in muhafazakâr ailelerin çocuklarıyla ilgili yapmış olduğu tespite kesinlikle katılıyorum. Hayata gözlerini AK Parti’yle açan ve 16 Nisan referandumundan bu yana oy kullanan genç seçmen tercihini büyük oranda AK Parti’den yana kullanmıyorsa parti kadrolarının bu konunun üzerine eğilmesi ilk yapacakları işlerden biri olmalı.
KÜRT SEÇMEN HİZMET DEDİ
Doğru adaylar ve hizmet odaklı bir siyaset anlayışıyla Kürt seçmene gidildiğinde Şırnak ve Ağrı gibi illerde AK Parti kazanıyormuş demek ki. Güneydoğu’daki Kürt seçmenin HDP’den desteğini büyük oranda çekmesinin ve devlete samimi bir şekilde tutunma talebinin iyi okunması gerektiğini düşünenlerdenim. Ağrı’da Savcı Sayan’ın başarılı seçim çalışmaları da örnek alınmalı. Bununla birlikte kentli Kürt seçmenin oylarını büyükşehirlerde Millet İttifakından yana kullandığını söyleyebiliriz. Bu oylar büyük oranda Erdoğan nefretinden kaynaklanan stratejik kentli pozisyonuyla ilgili.
SEÇMENİN POLİTİK TERCİH BİLİNCİ
İstanbul ve Ankara’nın ilçelerine baktığımızda Cumhur İttifakının ezici çoğunlukta kazandığını gözlemlerken aynı yerlerin büyükşehirlerini Millet İttifakı kazandı. İstanbul’da seçim hala devam ederken Binali Yıldırım kazanmış olsa dahi burun farkıyla almış olacak. Bu seçmenin oy kullanırken ki politik bilincini bize gösteren en net örneklerden biri. Acaba seçmen özellikle büyükşehirlerde ülkenin vermiş olduğu beka mücadelesine karşılık “birlik olun ve öyle mücadele edin” mesajı mı verdi?
TOPLUM GERGİN SİYASET İSTEMİYOR
Seçmen davranışının göstermiş olduğu bu politik bilincin başka bir açıklaması da gündelik hayat pratiklerimizle ilgili. Seçimden sonra İstanbul’un çeşitli merkez bölgelerinde dolaştığımda ne bir gerginlik vardı, ne de seçimi konu alan uzun konuşmalar. Gündelik hayatında toplum çok daha başka şeylerle meşgul. Dolayısıyla her fikirden insanın aynı kaldırımda bu ülkede barış içinde yürüdüğünü düşünürsek siyasilerin gerginlikten uzak ve daha birleştirici açıklamaları gelecek dönemin parolası olacaktır.
SARIGÜL SÜRPRİZİ VE İMAMOĞLU’NUN GELECEĞİ
Seçimin bana göre en şaşırtıcı sonuçlarından biri Şişli’de Mustafa Sarıgül’ün kazanamayışı oldu. Ben Sarıgül kazanır hatta fark atar diye beklerken CHP Şişli ilçesini kazandı. Bu durum artık Mustafa Sarıgül’ün siyaset sahnesinden silindiğini göstermekle birlikte Muharrem İnce’yle aynı kaderi paylaşacağını gösteriyor. Ekrem İmamoğlu, İstanbul’u kazansın ya da kazanmasın seçimden bir gün önce yazdığım gibi CHP genel başkanlığı için parti tabanı tarafından ismi ön plana atılacaktır. 2023 yılında gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP için adaylığı konuşulacak isimlerin başında gelecek.
CUMHUR İTTİFAKI, AK PARTİ TEŞKİLATLARI VE ADAY PROFİLLERİ
AK Parti ve MHP’nin ittifak olarak girmediği bazı şehirlerde MHP’nin seçimi AK Parti’nin önünde tamamladığını görebiliyoruz. Anadolu’da en azından yerel seçimler bazında makro siyaset çok geçerli olmaz. Bu durum AK Parti’nin gösterdiği adaylarla mı ilgili yoksa AK Parti teşkilatlarının yetersiz çalışmalarıyla mı açıklanır bilemiyorum ama bir problem olduğu açık. Ayrıca AK Partili seçmen Cumhur İttifakı neticesinde alternatif partisi olarak MHP’yi görmeye başladı. Ortaya çıkan bu durumu AK Parti kadrolarının iyi yorumlaması şart.
Günün sonunda bu seçimin tek kaybetmeyeni 80 milyonu aşan seçmenlerimiz. Onların vermiş olduğu karara saygı duymak demokratik olgunluktan ziyade bir görev, bir bilinç.