Türkiye üç aydır dantel gibi işleyip bir rüzgâr kurarken yelkende delik açıldığına dair ekonomiye güvenip sorumluluk alan iş insanlarında bir endişe oluştu son günlerdeki değişimlerle.
Türkiye üç aydır dantel gibi işleyip bir rüzgâr kurarken yelkende delik açıldığına dair ekonomiye güvenip sorumluluk alan iş insanlarında bir endişe oluştu son günlerdeki değişimlerle.
Türkiye iş dünyasında sorumluluk alanların, almak isteyenlerin sermaye imkânlarıyla yeterince arkasında durmak bakımından zorluklar yaşayan bir ekonomi. Bu insanların güven aldıkları durumda taşın altına ellerini soktukları bir gerçek. Başka yerde olsa yere göğe konulamayacak fedakârlıklarla yatırım yapan insanların sadece biraz güvene kadar taleplerini indirgemişlerken yüzüstü bırakılmamaları gerekir.
Hoş kur üzerindeki belirsizlikler ortadan kaldırılabilir. Ama bu tecrübenin değerlendirilmesine ihtiyaç var çünkü aynı delikten iki kere ısırıldık.
1. Türkiye’nin artık uluslararası finans merkezlerinde manipülasyonları yönetmek adına ajanlar geliştirmesi gerekir.
2. Londra açılana kadar denge oluşmasının politikalarının belirlenmesi gerekir.
3. Önce kur dengesini sağlaması sonra seviyesini belirlemeye konsantre olması gerekir.
4. Tatil günlerinde yurtiçinde finans yönetiminin nöbetçi uygulama yapması gerekir.
5. Merkez bankası başkanının dezavantajlı başlatılmaması gerekir, ona kredi açılması gerekir, onun da bu tür testlerden başarıyla geçerek rüştünü kendinin ispatlaması gerekir.
6. Para politikasının blok adımlarla değil dinamik yönetilmesi gerekir. (Geçmiş dört yönetimin Erdem Başçı’dan başlayarak aşağı veya yukarı yönlü ortak hataları buydu. Naci Ağbal yönetiminin sene sonu kur hedefi oluşturulmaya çalışılan rüzgardan tamamen kopuktu ayrıca.)
7. Panik ve coşkuya vatandaşın bodoslamadan girmemesi için doğru mesajlar gerekir.
8. Doğru mesaj verilemiyorsa hiç vermemek gerekir. Devleti panik havasında sunmamak gerekir. Sabit kurla ilgili birden bire bir referans, piyasada şüpheli işlemlerle ilgili bir çıkış faydadan çok zarar getiren ifadeler şeklinde görülmelidir.
Bunlardan sonra yapılacaklar atılacak adımlar vardır. Türkiye küresel sistemle bu denli entegre olmuşken çaresiz değildir. Manipülasyonlarla yıpratılması kimsenin işine gelmez. Ama manipülatörlere hikâye sunmamak noktasında daha sorumlu hareket etmek zorundayız.