Şubat ayında muhalefet partileri, CHP, HDP ve İYİ Parti öyle bir şey öne sürdüler ki insanın ağzı açık kalıyor.
Kafayı gece bekçilerine taktılar şimdi de!
Olayı öyle çirkin bir noktaya taşıdılar ki gece bekçileri kanunundaki maddeyi “Bekçiler bekar veya yalnız yaşayan kadınların evlerini gözetleme yetkisine sahip oldu” gibi sözler ederek aklın sınırlarını aştılar.
İstanbul Barosu'na üye avukat Cesim Parlak’ın mesnetsiz, yalan ve iftiralar içeren ithamlarından dolayı Emniyet Genel Müdürlüğü, suç duyurusunda bulundu.
Emniyetimizi ne ile uğraşmak zorunda bırakıyorlar.
Muhalefet ise baştan beri takık!
Şubat ayında muhalefet partileri, CHP, HDP ve İYİ Parti öyle bir şey öne sürdüler ki insanın ağzı açık kalıyor.
Kolluk kuvvetlerine yardımcı olmak üzere, bekçilere silah kullanma, üst araması yetkileri veren Çarşı ve Mahalle Bekçileri Yasa Teklifi’ne muhalefet şerhi düşmüşler ve "ahlak polisliği", iktidar partisinin "sokaktaki gözü, hafiyesi, kelepçesi" olması riski bulunuyor demişlerdi.
Tam bir akıl tutulmasıyla açıklanacak bir durum bu!
Durmadılar tabi devam ettiler.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Eskiden güvenlik kaygısını insanlar, eşkıyadan, teröristten, hırsızdan, arsızdan duyardı. Şimdi, tümünü tenzih ederim polis teşkilatımızın ve bekçilerimizin, polisten ve bekçiden kaynaklı şiddet görüntüleri ile Türkiye sarsılıyor.” diyerek bekçileri teröristler ve eşkıyalarla aynı kefeye koyan skandal bir açıklama yaptı.
Son olarak da bekçilere verilen yetkilerin Anayasa'ya aykırı olduğunu söyleyen CHP, 18 maddelik kanunun 5, 6 ve 7. maddelerindeki düzenlemeye itiraz ediyor. CHP, söz konusu kanunun iptali için AYM'ye başvuracak.
Yine aynı terane!
Bekçilere tanınan yetkiler, devletin ahlak polisliği yapması ve bireylerin hayat tarzına müdahale etmesi riskini içeriyormuş!
Gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan bir duruma karşı yine bir zihniyet bozukluğu ile karşı karşıyayız.
İyi de siz neden rahatsızsınız?
Suç ve hırsızlık oranlarının düşmesinden mi vatandaşın memnuniyetinden mi?
İnsanlar geceleri sokaklarda bekçiler dolaştığı için rahat bir şekilde uyuduğu için mi?
Bakan Soylu, bekçilerin durdurma, kimlik sorma, silah kullanma hakkının 1966'dan beri var olduğunu ve Meclis'ten geçen en son düzenlemede sadece eski düzenlemenin günümüz koşullarına göre uyarlamasını yaptıklarını söylemişti.
Araştırma yaptınız da eskiden de başarılı olunduğunu mu gördünüz?
Hakikaten sizleri anlamak zor!
Bekçilere yönelik sistematik bir yıpratma ve itibarsızlaştırma çalışması yapmanızın sebebini açıklayacağınız tek bir gerçeklik yok.
Sırf AK Parti düşmanlığınız mı sizi bu hale getiriyor?
Bekçilerimizin görevlerini tek tek okudum, her şey toplumun huzurunu sağlamaya yönelik.
Siz istemeseniz de devletimizin verdiği net mesaj, bekçilerimiz vatandaşlarımızın huzur ve güveninin temini için kesintisiz görev yapmaya devam edecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da vurguladığı gibi bir kez olsun ülkemizin yüz yüze bulunduğu tehdit ve tehlikelerden bahsetmiyorsunuz. Terörle mücadele diye bir derdiniz yok. Libya’da ne yapıyoruz, umurunuzda değil. Yunanistan’ın zaman zaman hadsiz çıkışları karşısında tek söz etmiyorsunuz.
Hangisini sayalım ki!
Varsa yoksa iyi giden ne varsa onu bozma görevinizi layıkıyla yerine getiriyorsunuz.
Doğruya doğru yanlışa yanlış diyen bir muhalefet görmek bizlere nasip olmayacak.
Sizin zihniyetinizden şikayetçiyim aynı zamanda değişmeyeceğinize öylesine inandırdınız ki bu açıdan da üzgünüm.
Bekçilerimizle de uğraşmayı bırakın yine kazanamayacağınız bir durumun içerisindesiniz.
Her zaman olduğu gibi boşa kürek sallamak istiyorsanız tabi siz bilirsiniz.
