Uluslararası Göç Filmleri Festivali'nde Göbeklitepe ile İngiltere'deki Stonehenge Anıtı görsellerinin dijital olarak harmanlanmasıyla sanal bir sahne ile izleyicilerle buluşuldu.
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen "Uluslararası Göç Filmleri Festivali"nde (UGFF), dünyada bir ilk yaşandı. Bir haftada yaklaşık 30 milyon izleyiciye ulaşan, dünyanın en geniş katılımlı ve kapsamlı tematik film festivali Uluslararası Göç Filmleri Festivali’ne Türkiye imza attı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından da desteklenen, festivalin kapanış töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun konuşmalarıyla başlayarak final yaptı. Elbette korona günlerinde farkındalık yaratan bu çalışmanın arkasında ciddi bir emek var.
Haziran ayından yayınlanan kararname ile Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Savaş Ünlü Göç İdaresi Genel Müdürü olarak görevlendirildi. Benimde Ortadoğu çalışmaları kapsamında yakından takip ettiğim GÖÇ idaremizin çalışmaları medyamızda yeterince yer almıyor. Başta Suriyeliler olmak üzere ülkemize gelen yabancılar için birçok başarılı çalışmaya imza atan bir kurum. Özellikle uyum konusunda her iki tarafı bir yapmaya çalışan kurumsal yapıya sahip.
İstanbul’da Türkmenler için yapılan çalışmalar da tanıştığım Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Gökçe Ok ve Dr. Aydın Keskin Kadıoğlu Uyum ve İletişim Dairesi Başkanı bugüne kadar kamuoyu tarafından az bilinen birçok çalışmayı takip etmemi sağladılar.
FARKINDALIK ORTAYA ÇIKTI
Uluslararası Göç Filmleri Festivali’nde Göbeklitepe ile İngiltere'deki Stonehenge Anıtı görsellerinin dijital olarak harmanlanmasıyla sanal bir sahne ile izleyicilerle buluşuldu.
Sahne de usta müzisyen Musa Göçmen, bağlamada Portekizli sanatçı Ruben Moniro ve Yemen Türküsü'nü seslendirdi.
Yerli ve yabancı yüzlerce sinemacı, basın mensubu, sivil toplum kuruluşlarından katılımcılar ve akademisyenleri ağırlayan festivalde, 30 ülkeden 45 film izleyiciye ulaştı.
Uluslararası Göç Filmleri Festivali'nin Onursal Başkanlığı'nı ise Suriye asıllı Süryani bir göçmen olan Oscarlı oyuncu F. Murray Abraham üstlenmesi ayrı bir önem arz etti.
"Uzun Metraj Yarışma"nın jürisi için Nuri Bilge Ceylan'ın başkanlığında, Danny Glover, Emir Hadzihafizbegovic, Joan Chen, Lone Scherfig, Sandy Powell ve Seyyid Şahap Hüseyni gibi isimler bir araya geldi.
Festival boyunca canlı yayınlarla masterclass etkinliklerinin yanı sıra uzman isimlerle atölyeler, sinema profesyonelleri ve sektörel konuklarla, paneller düzenlendi.
TÜRKİYE GÜVENLİ LİMAN
1923'ten 2011'e kadar Türkiye'nin aldığı göçmen sayısının yaklaşık 2 milyon iken şu an Suriyeli sayısına baktığımızda şu anda yaklaşık 3,6 milyon Suriyeli var ülkemizde. Bu kadar kısa sürede milyonlarca insanı içine alan ANADOLU insanı kapısına gelene “KORKMA” diyor. Göç iyi yönetilirse derin bir zenginlik sunar memleketlere. Göç İdaresi sessiz sedasız bir başarı öyküsü yazıyor. Her şey sizinle daha güzel.
***
Ah ülkem
Şırnak’ın Silopi İlçesi Cudi Dağında Kurtik Tepe mevkiinde PKK’lı teröristler tarafından yola yerleştirilmiş EYP patlaması sonucu 4 işçi yaşamını yitirdi. 4 ocak söndü. 4 kadın dul kaldı. 9 evlat yetim kaldı. Bir gün haber oldu medyamızda. Akşam programlarında uzun uzun tartışılmadı bu vahşet. Avukatlar Ankara’ya yürüyordu, İzmir Belediye Başkanı para basacak mı yoksa bayrak asacak mı bu idi gündem.
Pazar günü Babalar Günü’ydü. Dokuz çocuk babasız idi tıpkı binlerce şehit evladı gibi. Birkaç onurlu gazeteci hatırladı şehit babalarını evlerine gidip haber yaptılar bizde izledik.
VİCDAN ANNELERİMİZ
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır Annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 300 gününe girecek. Diyarbakır Annelerinin oturma eylemi, kaçırılan 13 gencin yanı sıra onlarca teröristin de dağdan kaçarak güvenlik güçlerine teslim olmasına neden oldu. Yine bölücü terör örgütü PKK’ya destek veren Almanya’da da evladı kaçırılan anneleri harekete geçirdi. Eylem Avrupa’ya yayıldı. Terörle mücadelede en kritik direniş olan “Diyarbakır Anneleri” Kandil’i sarsmış durumda.
TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ
Türkiye’de üst akıl tarafından planlanan bir toplum mühendisliği yapılıyor. Başta sosyal medya olmak üzere “medya virüsleri” koronanın bulaşıcılığı gibi tartışma ve düşünce sağlığımızı tehdit ediyor. Gündem gerçeklikten uzak, suni oluşturulan söylemlerle günlerce meşgul ediliyor. Medyamızın enerjisi ve yayınları saatlerce halkımızın öncelikleri olmayan konu başlıkları ile meşgul ediliyor.
AH ÜLKEM
Ne kadar anlatsak, ne kadar yazsak durumumuz bundan ibaret. İzmir bayrağı tartışmalarında kimse çıkıp demedi ki- “9 Eylül 1922’de Kadife Kaleye şanlı ve muzaffer Türk Ordusu tarafından bir ay yıldız bayrak çekildi” biri de çıkıp demedi ki- “Belediye başkanları yerel hizmetleri yapsın ve kentlerini yerinden yönetsin” sonuç olarak İZMİR bizimdir. İzmir hürriyetin ve zaferin şehri. Ve Afyon ovasından zafer ateşi olup “Yunan’ı denize döken” kahramanlığın şehridir İZMİR… Ah ülkem …