Gaziantep; güzel ülkemizin en mutena ve müstesna beldelerinden birisi olarak hem adındaki "Gazi" unvanı ile hem de özgül ağırlığıyla her zaman yeniliklerin ve değişimin lokomotifi olagelmiştir.
Gaziantep; güzel ülkemizin en mutena ve müstesna beldelerinden birisi olarak hem adındaki “Gazi” unvanı ile hem de özgül ağırlığıyla her zaman yeniliklerin ve değişimin lokomotifi olagelmiştir. Türk Kurtuluş Savaşı’nda gösterdiği direnç ve azimle tüm Anadolu’ya örnek olmuş, düşmanın İzmir’den denize dökülmesine kadar geçen sürecin en mühim aşamasına ev sahipliği yapmıştır.
Bu kadarcık Antep güzellemesiyle yetinelim ve sporla, futbolla ilgili olan kısmına gelelim şimdi.
Celal Doğan Başkan zamanında Gaziantep futbolla yatıp, futbolla kalkan bir şehir haline geldi. O zamanlar hem belediye başkanı hem de kulüp başkanı olarak şehrin adının futbol âleminde daha çok duyulur hale gelmesi Celal Başkan’ın dominant kişiliği ve sporun kitleleri daha kolay kaynaştırması sayesinde gerçekleşti. Sonra araya yıllar girdi, şehrin spor eliti kulübe küstü ve Gaziantep Spor Futbol Kulübü kümeler düşerek kapandı.
Gene cabbar bir politikacı olan eski bakanlardan mevcut Belediye Başkanı Fatma Şahin Hanımefendi’nin çabalarıyla önce kulübe sahip çıkıldı, ardından mevcut futbol/spor mirası üzerine Gaziantep Futbol Kulübü GFK tesis edilerek Süper Lig’de orta sıralarda yer alacak bir takım oluşturuldu. Mehmet Büyükekşi’nin TFF başkanı olmasının ardından şehrin önde gelen bir başka kavafiyecisi Cevdet Akınal kulübün başına geçti ama son kongrede asıl işlerine ağırlık verebilmek için göreve devam etmeyeceğini duyurdu.
İşte başlıktaki Antep Modeli sözü burada anlam kazanıyor.
Belediye Başkanı Fatma Şahin Hanım ise yaptığı açıklama ile spor kulübü yöneticiliği/başkanlığı konusunda “profesyonel” bir yaklaşımla bir CEO arandığını ve uygun kişinin seçimle değil bir nevi atama ile kulübün yönetimine geçeceğini, bu projenin uygulanabilmesi için yerel ve genel şartların uygun olduğunu düşündüklerini belirterek bunun Türk sporu için bir milat olacağını duyurdu.
Uzun yıllardır şirketleşmiş spor/futbol kulüplerinde uygulanan CEO modelinin Ülkemizde tutup-tutmayacağının belki de ilk ve en büyük tecrübesini Gaziantep’te deneyimleyeceğiz spor kamuoyu olarak. Olumlu ve olumsuz birçok yönü olacak elbette bu eşsiz deneyimin. Belki ilerleyen süreçte bu uygulama hem diğer takımlarımıza hem de Futbol Federasyonumuza örnek teşkil edecektir.
Yakın gelecekte şirketleşmekten başka bir çaresi kalmayacak spor kulüplerimizin futbol takımları için. Mevcut kanunun bütünüyle uygulamaya başlaması zaten ister istemez müteselsil sorumluluğu âmir olduğu için şehrin önde gelen iş insanlarının, müteahhitlerinin artık başkanlık yapmak istememesi kadar normal bir şey olmayacak.
Atanacak CEO, kulüp yönetim kuruluna hesap vereceği ve binlerce teferruatı ve angaryayı üstleneceği için fonksiyoner olacağı kesin. Ayrıca şehrin önde gelenleri için de adli ve sportif sicillerini temiz tutmak için bir nevi kalkan olacak, gelecek şimşekleri-yıldırımları üzerine çekecek bir paratoner vazifesi de görecek yeni CEO.
Umalım ve dileyelim ki bu Antep Modeli başarılı olsun, spor organizasyon yapısı olarak Batı’nın uzun zamandır başarıyla uyguladığı CEO (Chief Executive Officer) görevlerini bihakkın yerine getirsin de ülke sporu ileri gitsin.
Süper Lig’in ikinci devresi kazasız, belasız, sakatlıksız, adil ve hakkaniyetli yönetimlerle tamamlansın inşallah.
Bol ve bereketli yağışların hüküm süreceği bir kış geçirmek dileğiyle,