AK Parti Global Dünya'nın trendlerini yakından takip eden, her zaman kendi kendini yenileyen, her seçimde farklı yapıcı seçim stratejileri ile ülkemizi kucaklayan bir parti olduğunu kanıtlıyor.
AK Parti'de yerel seçim çalışmaları devam ederken; strateji ekibi seçim kampanyası ve sloganı ile ilgili de son hazırlıklarını yapıyor. Kampanyaları dijital ortama taşıyan AK Parti, oluşturacağı özel ekiple seçim süresince hangi hashtag'in öne çıkacağı, hangi videonun kullanılacağı ve hangi görselin ne zaman yayınlanacağı üzerinde çalışacak. AK Parti kurmaylarından edindiğim bilgiye göre, kampanya insan odaklı olacak. İnsanı, sanatı, kültürü ve sporu merkeze alan bir kampanya yürütülecek. Kampanyada, komşuluk, iyilik, insani değerler gibi kavramlar ön plana çıkarılacak.
BİRLİK VE HİZMET VURGUSU
19 Şubat'ta lansmanının yapılması planlanan ana slogan ile ilgili de üzerinde çalışmalar devam etmekte. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da aklında bir slogan bulunduğu, bu üç slogan içerisinden seçim yapılacağı belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kafasındaki sloganda "birlik, memleket ve hizmet" vurgusu olduğu öğrenildi. Lansman öncesinde ise Erdoğan tarafından, AK Parti'nin seçim manifestosu açıklanacak. Seçim manifestosunda AK Parti'nin şehircilik anlayışına yönelik yeni bakış açısı anlatılacak.
ÇEVREYE VE İNSANA SAYGILI
Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin yeni kampanya yöntemine dair birtakım ipuçları vererek, şunları söyledi: "Eski tarz kampanya yöntemleri artık şehirlerimizi kirleten, milletimizin de tepkisine yol açan bir hale geldi. AK Parti olarak 31 Mart 2019 seçim döneminden başlayarak gürültü ve görüntü kirliliği oluşturan propaganda yöntemlerini tamamen terk ediyoruz. Çevreye ve insana saygılı bir seçim kampanyası yürütme kararı aldık. Sadece parti teşkilatlarının ve seçim koordinasyon merkezlerinin olduğu yerde bayraklarımız, afişlerimiz asılabilir. Bunun dışında hiçbir yerde parti teşkilatlarımız bu tür görüntü kirliliğine asla müsaade etmeyecek ve belirlenen saatler dışında da asla otobüs dolaştırmayacak.
AK Parti Tüm Türkiye'nin Partisi olduğunu bir kez daha kanıtlayacağının işaretlerini yenilikçi anlayışıyla hissettiriyor.
GÜHER & SÜHER PEKİNEL PİYANO İKİLİSİNDEN TÜRKİYE'YE ARMAĞAN NİTELİĞİNDE ALBÜM
İngiltere’nin önde gelen müzik eleştirmenlerinden “The Pianist Magazine”in editörü Alexander Letvin tarafından “Arthur ve Karl Ulrich Schnabel'den sonra dünyanın en iyi piyanist ikilisi” olarak tanımlanan Güher&Süher Pekinel Piyano İkilisi ‘nden arşivlik bir başyapıt “Treasures” Box 26 Ekim’de Dünya çıkışını gerçekleştirerek müzikseverlerle buluştu.
Pekinellerin müzikal varoluşları en rafine formda kendini gösteriyor. Hipnotik ve ritmik uyumları berraklık ve fenomenal müzik yorumu ile bütünleşiyor.
Thomas Schacher Kasım2017
Canlı performansları, eleştirmenler tarafından “en az stüdyo kayıtları kadar başarılı ve nefes kesici” olarak nitelendirilen Pekinellerin performanslarından oluşturdukları bir seçkinin yer aldığı Treasures Box,26 Ekim tarihinde dünyada seçkin satış noktalarında yerini aldı. Profesyonel müzik anlayışları ve kendilerine has stilleriyle uluslararası müzik dünyasının yakından takip ettiği Pekineller dinleyicileriyle bu kez değerli bir arşiv niteliğindeki albümleriyle buluştular.
Müzikal başarıları ülke sınırlarını aşarak tüm dünyaya uzanan ve önemli müzik otoritelerince piyanonun sihirli parmakları olarak yorumlanan Pekinellerin geniş diskografileri, hiçbir yerde duyulmamış yeni kayıtlar ile Arthaus Müzik / Unitel etiketi ile özel bir albümde toplandı. Tüm dünyada yankı uyandıran en önemli konser kayıtlarından, ikilinin icra ettiği tüm başlıca eserlere kadar bir başyapıt niteliğinde olan “Treasures” Box 2019 yılında Türkiye’de de raflarda olacak. Süher Pekinel “Treasures” Box için: “Kariyerimizin uzun müziksel yolculuğunda profesyonel çalışmalarımızdan titizlikle oluşturduğumuz bir seçkiyi, 7 CD, 2 Blu-Ray ve 4 DVD’de ve geçmişimizi ve düşüncelerimizi konu alan 108 sayfalık 1 Kitap’tan oluşan, “Treasures” isimli Boxumuzun çıkışından dolayı heyecanlıyız.” dedi.
Albümdeki seçkiler arasında iki piyano ve orkestra için 10 konçerto önemli bir yer alıyor. Bunun yanı sıra Güher & Süher Pekinel’in İtalya’da, Yeni Floransa Operası’nın açılışı için Zubin Mehta şefliğinde Maggio Musicale di Fiorentino Orkestrası ile gerçekleştirdikleri Bartók konserinin canlı kaydı dikkat çekiyor. Bu konser kaydının DVD’si, uzun yıllar Zubin Mehta ile sürdürülen sanatsal birlikteliği taçlandırıyor. Ayrıca Treasures albümünde, Berlin Filarmoni’nin perküsyonistleri Raphael Haeger ve Simon Rössler ile yapılan canlı kayıt ve Jacques Loussier Trio ile kaydettikleri ve satış rekorları kıran DVD ve CD’leri de yer alıyor. Bu yıl yüzüncü yılını kutlayan Bernstein’ın Pekineller için uyarladığı “West Side Story” konser kayıtları ve Penderecki tarafından seçilerek kendileri için uyarlanan “Ciaconna” eserinin de kayıtları bu Boxda yerini alıyor
Güher Pekinel : Canlı konser kayıtları her zaman sanatçıyı tüm saflığı ve çıplaklığıyla ortaya koyar. Bu açıdan bakıldığında her konser yeni bir sürpriz ve yaratılış anıdır. Esere ne kadar hâkim olursanız olun aynı eseri iki konserde, arka arkaya bile olsa aynı şekilde çalmanız mümkün değil. Çünkü her konser sanatçının değişen ruh hali farklı bir enstrüman ve salon akustiği, değişken seyirci elektriği ile şekillenir. Bu nedenle canlı kayıtlar “benzersiz” ve “eşsiz” olan bu anı yakalayıp tekrar tekrar yaşamanın ve yaşatmanın tek yoludur.” diyerek heyecanını paylaştı.
Müzik kariyerleri boyunca Berlin Filarmoni, Viyana Filarmoni, New York Filarmoni ve Amsterdam Concertgebouw başta olmak üzere dünyanın önde gelen tüm orkestralarıyla aynı sahneyi paylaşan Güher- Süher Pekinel sayısız başarıya imza atarak ülkemizi müzikal anlamda sınırlar ötesi bir noktaya taşımaya devam ediyorlar. “Treasures” Box ile klasik müziğin genç temsilcilerinin yanı sıra dinleyicilerine de bir başyapıt armağan eden Pekineller müzik kariyerlerinin başlıca eserlerinin ve önemli konser kayıtlarının genç kuşak tarafından da keşfedilmesine katkıda bulunuyorlar.
Bu yolculuğu sinemaseverlerle de “Pekineller- Kusursuz Denge” Belgeseli ile yakın zamanda paylaşacak olmanın heyecanı ve mutluluğunu taşıyorlar.
2018 'E AİT EN İYİ FİLMLER
Bir yandan filmler kadar etkileyici senaryolara ve görüntülere sahip diziler dört bir yanımızı sararken diğer yandan art arda vizyona giren filmler biz de buradayız diyor. 2018’de şu ana kadar çok akılda kalıcı, aylarca konuşulan bir film olmasa da oldukça iyi yapımlar var. İşte 2018 yılının sonunda şu ana kadar vizyona giren en iyi filmleri sizler için seçtim. Yılın son hafta sonunda havalarda tam sinema havasındayken izlemenizi tavsiye ederim.
1-Ocean’s Eight
2-Tomb Raider
3-Red Sparrow
4-Murder On The Orient Express
5-Annihilation
6-Game Night
7-The Death of Stalin
8-Ayin
9-Black Panther
10-Ready Player One
ULUSLARARASI ERKEN ÇOCUK GELİŞİMİ
0-3 YAŞ EN ÖNEMLİ İŞİM
İnsan dünyaya geldikten sonra zihinsel olarak tüm gelişimini 0-4 yaş arasında tamamladığını biliyor muydunuz?
Daha da bilimsel rakamlarla belirtecek olursam.
Beyin kurulumunun %80 - 1 yaşında
%90 - 4 yaşında tamamlanır.
Bu dönemde çocuğa en iyi temeli vermek gerekir. Bu temeli en bilimsel olarak kanıtlamış eğitim sistemi Kindyroo eğitim sistemidir.
Bu sistem ile ebeveyn ile çocuğun her hafta değişen 1 saatlik seanslara birlikte katıldığı, yaşa uygun gruplarda eğlenerek öğrendiği bir gelişim programıdır. Sadece bir ebeveynli oyun grubu değil, çok daha fazlasıdır.
6 haftalıktan itibaren, ilkokula başlayana kadar olan dönemde çocuğunuzun fiziksel, bilişsel, sosyal, duygusal gelişimini bilinçli ve sistematik bir şekilde desteklemenizi sağlar.
Avustralya menşeili olup 30 yılı aşkın süredir dünyanın birçok ülkesinde, 2005 yılından beri de Türkiye’de faaliyet göstermektedir.
Üniversiteler dahil olmak üzere ciddi kuruluşların araştırmalarına konu olmuş ve kanıtlanan başarılı sonuçları dolayısıyla onların desteklerini kazanmıştır.
Prof.Dr Jane Williams bu sistemin Dünya kurucusudur.
Bu sistemi Türkiye'ye getiren ülkesinin çocuklarının daha iyi geleceğe sahip olmasını kendisine bir misyon edinmiş başarılı girişimci Ogan ibrişim bu sistemin Türkiye kurucusudur.
FİLM İŞLETMELERİ İLE FİLM YAPIMCILARI SAVAŞI
İlk önce belirtmek isterim ki bu savaşta bana göre haklı olan kesinlikle film yapımcıları. Film işletmeleri ile film yapımcıları arasında ki savaşın sebebi ne diyecek olursanız. Ocakta vizyona girmesi beklenen “Organize İşler 2: Sazan Sarmalı vizyon tarihi ertelendi. BKM’nin salon işletmecileriyle müzakerelere devam ettiği söylenmişti. Bilet krizi diğer filmleri de vurdu ve yapımcıların salon işletmecileriyle anlaşamadığı ortaya çıktı. Özellikle Mars Grubu'nun bilet fiyatlarını promosyonlar ile yükselttiğini söyleyen yapımcılar 5 senedir bilet başına aldıkları 4,5-5 lira payın yükselmesini istiyor. Anlaşma sağlanmazsa 2019 ile birlikte vizyona girmesi beklenen Organize İşler 2: Sazan Sarmalı, Kara Komik Filmler, Recep İvedik 6, Mucize 2 Aşk, Çiçero, Öldür Beni Sevgilim, Bir Aşk İki Hayat, Can Dostlar filmleri beyazperdede yer almayacak filmler arasında yer alıyor.
Bu durumda iki tarafta bir an önce uzlaşmaya varması gerekiyor. İki taraf uzlaşamadıklarında Türk sinemasında gerileme dönemi başlar. Gelecek yıl için film yapımcıları film çekemez hale gelebilir ya da film yapımcıları yaptıkları filmleri dijital ortamda belirli antlaşmalar yaparak ücretli olarak izleyiciyle sinema salonu yerine dijital platformlar aracılığıyla cep telefonu, bilgisayar ekranından merhaba diyebilirler.
Sonuç olarak sinema, sinema salonunda izlendiği zaman keyfi daha bir güzel çıkıyor. Umarım bu sorun en kısa zamanda halledilir.
Günün Sözü: Eğer tadını bilirseniz ekmeği paylaşmak ekmekten daha lezzetlidir.
- Necip Fazıl Kısakürek -