Evet efendim bu hafta sizi geçmiş yıllara yok yok o kadar da geçmiş değil. Geçmişe olan özlem hepimiz için her geçen gün biraz daha büyüyor.

 Kimine göre 60’lar, kimine göre 70’ler, kimine göre 80’ler ve kimine göre de 90’ların bir özlemi bir hasreti olduğunu düşünüyorum. Her dönemin kendi içerisinde bir anısı her dönemin kendi zamanında bir tadı olduğunu o dönemi yaşayan insanlardan dinlediğimizde kendimizi o dönemin içerisinde yaşayan kahramanlardan birisi olarak buluruz. Yeşilçam sineması Yeşilçam geleneği de onlardan birisi olarak geçmişten günümüze hafızalarımızda yerini almıştır.

Yaklaşık 1960-1975 yıllarını kapsadığı kabul edilen “Yeşilçam Sineması” Türk sinemasının kendine özgü niteliklerini oluşturduğu ilk dönem olarak görülebilir. Bu dönemin filmleri farklı nedenlerle eleştirilseler de, Türk sinemasının temelini oluşturan ve bir dönemin kültürel yapısını yansıtan anlatılar olmuşlardır.

Öte yandan Yeşilçam Sineması, yaratıcılıktan ve sanatsal duyarlılıktan yoksun olduğu, estetik ve eleştirel açıdan gelişemediği gerekçesiyle değersiz görülmüştür. Sinema araştırmalarının artmasına paralel olarak Yeşilçam’a bakışın objektifleştiği ve yakın tarihli çalışmalarda dönem sinemasına daha detaylı bakılmaya başlandığı söylenebilir. Bu doğrultuda Yeşilçam Sineması’nın Türk toplumunda ciddi dönüşümlerin yaşandığı bir dönemde, karşıtlıklar üzerine kurulu bir anlatı biçiminde yükselmesi tesadüf değildir. 1960’lı yıllarda toplumsal alandaki değişimlere paralel olarak güçlenen “modernleşme” sorgulamasının yansıdığı kültürel alanlardan biri olmuş ve tekrar eden temalarında buna ilişkin karşıtlıklara odaklanmıştır. Bu nedenle modernleşme deneyimi tüm Yeşilçam anlatılarının alt metnidir. Türk toplumunda modernliğin yarattığı her türlü kaygı, korku ve arzunun Yeşilçam filmlerine sızdığı söylenebilir.

S İ N E M A-1

Kısaca anlatmaya çalıştığımız Yeşilçam’ın tarihi ve gelişimi bu yönde olmuştur. Bunun üzerine her dönemde birbirinden güzel filmler yapılmıştır. Geçmiş dönemlerde yapılan bu filmler günümüzde de beğeniyle izlenilmeye devam edilmektedir. Bugüne baktığımız da toplumun her gün karşısına yani evlerine birbirinden manasız dizilerle misafir olan konular ve projelerle karşı karşıya kalıyoruz. Bu yapılan diziler ve sinema filmleri toplumu eğitmek ve yetiştirmek yerine toplumun genel yapısını bozmaya dönük işler olduğunu görmemek mümkün değil.

Yapılan projeler böyle olunca eskiye olan hasret kaçınılmaz oluyor. Tabi ki geçmişte yapılan projelerde de hatalar olmuştur ama hiç değilse akılda kalacak çok iyi projeler de Yeşilçam Sinemasında yapılmıştır...

Sizlerin ve evlatlarınızın geleceğini tehlike altına almak istemiyorsanız, evlerinizde bulunan televizyonlarınızda izleyeceğiniz konu ve konulara özellikle dikkat etmenizi tavsiye ederim.

Yani bize sunulanı değil de bizim istediğimizi tercih edeceğimizi yapımcılara ve kanal sahiplerine belirtmemiz gerekiyor. Sanatla kalın.

GÜNÜN SÖZÜ: NİTELİKLİ FİLM İZLEYİN