Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinin hemen ardından AK Parti'ye karşı yıllardır birikmiş tüm eleştiriler en üst düzeyde ortaya çıktı.
Helal olsun...
İtiraf etmek gerekirse Cumhur İttifakı cephesinden bu seviyede büyük olgunluğu beklemiyordum.
Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinin hemen ardından AK Parti’ye karşı yıllardır birikmiş tüm eleştiriler en üst düzeyde ortaya çıktı.
Herkesin bildiği ve onayladığı eleştiriler bu kez reddedilmedi ne vekiller ne bakanlar ne teşkilatlar ne de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından.
Hatta bizim söylediklerimizden fazlasını kendilerine öz eleştiri olarak yönelttiler.
“Yanlışlar yaptık, ruhumuzu kaybettik, kulağımızın üstüne yattık, vatandaşı kör-sağır-dilsiz sandık...” ve nicelerini itiraf etti AK Parti kademeleri. Bizler de ‘ohh be şükür’ mahiyetinde derin bir nefes çektik ve önümüzdeki maçlara bakacağız dedik. Şimdiye kadar herkesin ‘Cumhurbaşkanı’na vatandaşın düşünceleri doğru bir şekilde aktarılmıyor’ veryansını da böylelikle ortadan kalkmış oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan her şeyi bizzat yaşadı!
Evet İstanbul’da sandıklardan Ekrem İmamoğlu çıktı fakat ‘emanet oylarla’!
Hatırlayın; CHP, HDP’nin barajı geçmesi için ‘her evden bir oy HDP’ye’ diyerek kendi seçmenini emaneten’ yönlendirmişti. HDP de meclise girdikten hemen sonra özüne dönmüştü ve sonrasındaki seçimde tüm emanet oylar tepkiyle geri çekilmişti...
İmamoğlu’nu sandıktan çıkaran tek gerçekte tepki değil miydi? AK Parti’ye karşı son yıllarda oluşan tepkilerden dolayı kayan oylar İmamoğlu’nun sandıktan çıkmasına vesile oldu!
Yaramazlık yapan çocuğuna içi sızlayarak hatta bazen gözleri dolarak ceza veren anne gibi şu an tepkili seçmen. Belki de çoğu sandığın hemen ertesi gün pişman oldu! Fakat ‘kendine gelmen için bu şoku yaşamalıydın’ diyen seçmen şu an merakla alınan derslerden nasıl bir düzelme olacağını bekliyor.
Ayrıca dibe vurmak bazen iyidir. Nefessiz kalan ciğerler oksijenin değerini daha iyi anlar. Ayaklar daha güçlü ve sağlam bir şekilde tabana dokunur, yukarı çıkar, tecrübe kazanır...
Şimdi AK Parti ve tabi ki Cumhurbaşkanı Erdoğan sağduyulu kararlar ile öze dönüş hamleleri yapmalı. İstanbul kaybını avantaja çevirmenin yolları iyi değerlendirilmeli.
Nasıl mı? Aslında çok kolay. Hiç öyle büyük, alengirli, stratejik planlara ihtiyaç yok!
Uzun yıllardır şehirlerin üzerine kabus gibi çöküp kalkmayan kangren olan eski ve mevcut isimler derhal temizlenmeli, medya-basın-sosyal mecra yoluyla sözde AK Parti’yi savunan ‘fanatik-azılı aktörler’ susturulmalı, hızlı bir şekilde ülke gündemine odaklanmalı, duyarlı seslere önem verilmeli, yeni bir ‘çözüm süreci’ asla düşünülmemekle birlikte farklı çerçevede Kürtlerin nabzı iyi alınmalı ve telkine yönelik bir kapı aralanmalı...