Türkiye en yetkili ağızdan Afrin'deki terör yapılanmasına müdahale edeceğini açıkladı.
Türkiye en yetkili ağızdan Afrin’deki terör yapılanmasına müdahale edeceğini açıkladı. Artık daha ne söylensin? Bunu da anlamamak için ancak kasıtlı olmak lazım.
Ve bu açıklamalardan sonra ülkemde herkes modern savaş uzmanı olduğu için başladı bir tartışma. En garibime giden de Türk ordusunun Afrin’e girdikten sonra çıkamayacağını iddia edenler. Bunlar Vietnam Savaşı öykünmeleriyle, günümüze gönderme yapıyorlar.
Öncelikle bu “Bataklık” tanımlaması Vietnam Savaşından yola çıkılarak Amerika için yapılırdı. Ve doğruydu da. Ancak bu Amerika için geçerli. Çünkü Amerika kendi topraklarından 10 bin kilometre uzakta bir çatışmaya girdiğinde elbet geri çekilmek ister. Uzun süre kalmak işine gelmez. Lojistik sorunlar vardır, tehlike ülkesine uzaktır.
Ama bu örnekten yola çıkılarak Türkiye’nin hiçbir lojistik sorun yaşamayacağı, kendisi için hayati tehlike yaratan, burnun dibindeki bir alan için yorumlar yapmak ancak saçmalamaktır.
“Türkiye girer de çıkamaz” laflarına verecek tam cevap “Niye çıksın ki?” olmalı. Eminim ki, şimdi “Çıkamaz” diyenler bir süre sonra “Çıksın” diye bağıracaklar.
Bu işin bir cephesi. Diğer cephesinde ise Amerika ve Rusya’nın tavrı yer alıyor. Gördük ki, Amerika süratle elini yıkıyor. Daha doğrusu bir eliyle pisliyor sonra öbür eliyle temizlemeye çalışıyor. Normal aklı başında biri bu açıklamaları peş peşe okusa aklından şüphe eder. Biri bir şey diyor, diğeri ertesi gün yalanlıyor. Ulan, bunlar iyi polis kötü polis mi oynuyor, akılları mı karışık, birbirlerinden haberleri mi yok? Veya Türkiye’yi aptal mı zannediyor? Hangisi bilemedim. Belki de hepsi.
Amerika Afrin ile ilgili “Bana ne” tavrına girerken Rus cephesinden ise hiçbir açıklama gelmiyor. Fırat’ın doğusundaki terörist gruplar nasıl Amerika’nın himayesinde ise, Afrin’dekiler de kısmen Rusların himayesinde. Ruslar askerleriyle buralarda. Amerika “Bana ne” dedikten sonra top artık Rusya’nın ayağında. Sıra onlarda. Bakalım ne diyecekler?