Yani birileri "ABD kafaya koyarsa Castro'dan da Recep Tayyip Erdoğan'dan da kurtulur" lafları tam bir palavra.
Küba’nın efsanevi lideri Fidel Castro 90 yaşında eceliyle bu dünyadan göçüp gitti. ABD’nin yıllarca peşinde olduğu, sayısız defalar öldürmeye çalıştığı, darbelerle alaşağı etmeye yeltendiği, Domuzlar Körfezi operasyonu ile ülkesini işgal etmeye kalktığı ve tam bir fiyaskoyla rezil olduğu göz önünde bulundurulursa Castro’nun eceliyle ölmüş olması Amerikalıların bazılarının iddia ettiği gibi dünyaya hâkim olmadıkları, her şeyi beceremedikleri ortaya çıkıyor…
Yani birileri “ABD kafaya koyarsa Castro’dan da Recep Tayyip Erdoğan’dan da kurtulur” lafları tam bir palavra.
Castro sosyalistti ama ülkesindeki kitlelerin büyük bir çoğunluğunun kalbini kazanmıştı. Erdoğan ise demokratik yollarla seçilmiş, gücünü seçmenden alan ama halkının kalbinde özel yer yapmış bir lider.
Ama benzerlikleri Castro da Erdoğan da Batılıların hoşuna gitmeyecek sözler söylüyor, fikirler ortaya atıyorlar.
Hele hele Erdoğan “Dünya beşten büyüktür”den başlayıp dünyada daha adil bir düzen istemesi, Türkiye’yi dünya mazlumlarının tek umudu haline getirmesi, sömürü düzenine karşı çıkması onu Batı’nın hedefi haline getiriyor. Türkiye artık halkının çıkarlarına göre politikalar üretiyor, kendi göbeğini kendisi kesiyor ve bu da bazen Batı’nın işine gelmiyor. O zaman da onlar Türkiye’de darbeler yaptırıyor, PKK’yı azdırıp ülkeyi kana buluyorlar sonradan da FETÖ’ye ve PKK’ya kol kanat geriyorlar.
Ama Erdoğan’ın arkasında ise Türk halkı var. Onun sevgisi, saygısı var. İşte bu güç dağları yerinden oynatacak, Batı’nın yaptıklarını boşa çıkaracak güç. Onun için birileri “Batı Erdoğan’a taktı” derse Castro’yu misal göstermeniz yeter…