Ülkenin yıllardır başını kaldıramadığı ekonomik sıkıntılara azaldığı söylenen enflasyona çare bulamazken, son aylarda bir başka sorun vatandaşın başına dert oldu. Günümüzü neredeyse bu sorun üzerine yapılan ve gündem yaratan yorumlar dolduruyor
Hayatta yaşanmış bazı olaylar, pratik zeka ile bulunan bazı çözümler, gerçek bir yaşam biçimi için önemli bir örneğe dönüşebilir. Bu anlık pratik çözümleri önemsemeyenimiz hemen hemen yok gibidir. Bazan bu pratik çözümler hiç olmadık zamanda sorunumuzun ortadan kalkmasında kurtarıcı olabiliyorlar.
Televizyonda iyi bir yayın izlemek isteyenlerin, hızla televizyondan uzaklaştıklarını hiç mi göremezler? Göremedikleri apaçık ortada. Ve asıl önemlisi; bu tür programların getirilerinin hayali gözlerini kör etmiş durumda. Yayın ilkeleri ise olabildiğince yerlerde.
Yukarıdaki başlığı attım yazıma başlarken ama, emin olun ben de ne olacağını pek kestiremiyorum. Çünkü, pazar akşamı İzlanda deplasmanına giden Ulusal Milli Takımımızın İzlanda karşılaşmasını büyük bir dikkatle izledim. Ve izlediklerimden sonra ben de böylesine bir sonuca vardım.
Yazımıza girerken dile getirdiğimiz televizyon izleyenlerden gelen şikayetlerin odağında okula giden öğrencilerin dikkatlerinin dağılması yatıyor. Yeni eğitim dönemi olan bu dönemlerde televizyon yayınlarından şikayetler çoğaldı. Televizyonların yayın politikalarından şikayet edenler, şöyle bir soruya da yanıt aramaya çalışıyolar.
Her konuda yasalarla etrafımız donatılmış ama, yasalara uygun yapılan işler neredeyse yok gibi. İnsan bazen bu yasalar ne işe yarar diye düşünmeden edemiyor..
Bu ligde neler olacak pek belli değil. Şimdi olduğu gibi mi gider, yoksa, Medipol Başakşehir alır başını gider mi bilinmez. Ama, şimdilik zirvedeki yerini bırakacak gibi değil.. Başakşehir'in hocası Abdullah Avcı'nın takım çalıştırırken her yıl üstüne koyarak çok iyi yerlere geldiğini görebiliyoruz.