Galatasaray’ın sevdiğim başkanı Dursun Özbek’in kuyusunu kazmak için yoğun çaba gösterenler saygı duyduğumuz efsane Başkan Faruk Süren’i kullanmak istiyorlar gibi geliyor bana… Yapılan haberler ve fotoğraf hileleri beni bu tür düşünceye itiyor.

Başkan Faruk Süren’i yeni nesil tanımıyor olabilir ama UEFA Şampiyonluğu kasetlerini izlemeyen spor sever sanıyorum yoktur o başarının mimarı başkan olarak Süren’dir. O dönemlerde neler yaşandığını biraz bilenlerdeniz. Ve yaşadığımız büyük sevinç her şeyi unutturmuş bizi kendimizle bile barışık yapmıştı. Ne günlerdi o günler…

Konumuza gelelim.

Başkan Faruk Süren eğer yönetime gelmeyi dilese ve istese bunu kapalı kapılar ardında, kulübün ağır toplarının görüşlerini alarak, yani nabız yoklayarak yapmasına hiç gerek yok. O’nun tarzı da bu değildir. Çıkar adaylığını koyar ve kazanır. Belki de kaybeder ama o  kaybedeceği bir yarışa girmez…

Galatasaray’a hizmet için “Ben daha iyisini yaparım” diyenlerin ellerini kimse tutmaz. Mevcut yönetime destek verenler de her halde ayakta alkışlanır. İşte Başkan Dursun Özbek elini taşın altına koymuş durumda. Bu zor dönemde yeni projeler yeni yatırımlar düşünmek bile artı bir değerdir.

Gelelim Arda Turan kardeşimize… Kolay değil  Barcelona gibi yıldızlar topluluğunda yıldız olmak. Bunun için gururla ve inanarak söylüyor ki, “Arda Turan gibi 100 yılda bir gelir ben de diyorum ki, gelmez… Daha önce gelmedi bundan sonra da gelir mi bilemem. Milli Takım’a şöyle bir bakıyoruz biraz farklı biraz özel bir Emre Mor var. İkincisi bir isim yok… Biraz Hakan Çalhanoğlu var biraz da Enes Ünal…

Ülkemizde top koşturanların Avrupa çapında olduklarından dan şüphemiz yok ama ne var ki, Avrupa’dan talipleri yok. O zaman ne Başkan Süren’e laf edebiliriz ne  de gurur kaynağımız Arda Turan’a…

Cumhurbaşkanı’mız kendine yakışına yaptı

Kendisiyle ne kadar övünsek, gurur duysak ne kadar sağlık, sıhhat ve afiyeti için dua etsek yine de sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın hakkını ödeyemeyiz. Siz bakmayan onun düşmanlarına ve ona sevgi gösterenleri koyunlara benzetenlere onların ahirette başlarına gelecekleri düşündükçe üzülüyorum elimizden de Allah islah eylesin diye dua etmekten öte bir şey gelmiyor.

Sayın Cumhurbaşkanımız Fenerbahçe Kulübü Başkanı sayın Aziz Yıldırım ile Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek’i barıştırıp öpüştürmüş… İnanın çok sevindim. Kulüp Başkanları’nın birbirleriyle rakip olmaktan öte duygular taşıması aklın alacağı bir şey değil. Sonuçta bunlar sportif rakip… Ezeli düşman değil. Barışmak, sevişmek ve iyi konuşulmak kadar güzeli var mı?

İnşallah bu barış havası varsa diğer küslerin üzerindeki kara bulutları dağıtır da spor dünyamız güzel bir hal alır…

Düğün ne zaman Ersun hocam!

Sevgili Ersun hocam, 56 yaşına kadar hiç evlenmemiş miydin? Doğrusu bunu bilmiyorum. Pek insanların özel hayatlarıyla ilgilenmem. Ancak bir kaç gün önce gazetelerde bir nişanlanma haberini okuyunca “Hayırdır inşallah” deyip okudum. Meğer iki yıldır birlikte olduğun bir hanım ile her nasılsa nişan yapmışsın…

Biz evlendiler ve nikahlandılar diye bir haber okumayı tercih ederdik. Bu sebeple de düğün ne zaman diye sormadan edemiyoruz kusura bakma Ersun hocam…

Trabzonspor’un gösterdiği başarılar ve sıkı çalışma temposu içinde pek özel hayata zaman kalmıyordur. Kolay değil her maç ayrı bir stres ayrı bir heyecan. Çok şükür takım da iyi gidiyor ve birkaç futbolcu adını duyurmaya da başladı. Bu özel ve güzel günlerin gelecek için büyük bir yatırım olduğu görüşünü taşıyorum.

En çok da Başkan Dr. Muharrem Usta adına seviniyorum. Onu şampiyonluk yaşamamış bir başkan olarak anmayı en az onun kadar istiyorum…

Yerli teknik adamları kapan kazanır!

Sivasspor Samet Aybaba hocamız ile anlaşmış hayırlı ve uğurlu olur inşallah. Osmanlıspor Hamza Hamzaoğlu hocamız ile çalışmalara başlamış onun da iyi bir kazanç olduğu görüşünü taşıyorum. Benim çok beğendiğim insanlığı ve dostluğunu hiç unutamadığım Okan Buruk hocamız da Akhisar Belediyespor takımının direksiyonuna geçmiş. Bunlar güzel haberler ve güzel gelişmeler. Hepsinin başarılı olmasını yürekten isterim…

Aykut Kocaman hocamızın da eli kolu bağlı kalmaması gerek. Çünkü o kafanın içinde kıymetli bir beyin var ve ondaki verilerin futbolumuza artı şeyler katacağından şüphemiz yok.

Yerli hocalarla çalışan ve onları seçen yöneticileri tebrik ediyoruz. Bir kere tercümana para vermiyorlar. İkincisi doğrudan temasa geçebilecekler bunlar az şeyler mi?