AHLAKİ DEĞERLERİN EGEMEN OLDUĞU BİR DÜNYA YARATMAK!

Fehmi KETENCİ 15 May 2016

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
İş töresi ve iş ahlakının zedelenmesi veya düzenli işleyeceği uygun ortamı bulamaması halinde ahlaki sorunların dağ gibi büyümesi ve meslek üzeride etkin olması kaçınılmazdır.

İş töresi ve iş ahlakının zedelenmesi veya düzenli işleyeceği uygun ortamı bulamaması halinde ahlaki sorunların dağ gibi büyümesi ve meslek üzeride etkin olması kaçınılmazdır. Böylesi bir ortamda, ahlaki sorunları melodram haline getirmek veya gereksiz abartmak çok kolaydır ama; gerçek ahlaki sorunlar, etkin bir yönetici olarak sizin konunuzdur. Hızla gelişen iletişim çağında dünya iyice küçüldü. Hızla gelişen iletişim ve bilgi teknolojilerinin yarattığı sürat ve buna bağlı olarak yeni haber açlığı nedeniyle, ülkenin herhangi bir yerindeki yanlış bir uygulama yayınlardan birinde veya birkaçında manşet olabiliyor. Yanlış veya abartılı,  meslek etiğine, basın meslek ilkelerine uymayan bir yayın anlayışının toplum üzerindeki tahribatını göz ardı etmek mümkün değil.

 

İnsanlar sır tutmayı pek sevmezler veya sır tutan gibi davranır, bir gün sır diye sakladıklarını kendi çıkarları veya sempati duydukları biri ve kurum için kullanabilir, fikir veya maddi menfaatçilerle ilişkiye girebilir, işbirliği yapabilirler. Bunu bilerek veya bilmeden de yapabilirler...Veya bunları kimse bilmiyor, umursamıyor gibi görünebilirler. “Yakalanmak” veya “yakalanmamak” aslında onlar için kontrol altına alamadıkları bir duygu karmaşasıdır. Gereksiz cesareti, saflık veya umursamazlık çerçevesinde saklamanın, duygusallığın esiri olmanın meslek etiğiyle uyum sağlaması söz konusu bile değildir.

İş ahlakı, kalite ve mükemmellik; hepsi de iş yaşamının asla vazgeçilmeyen evrensel değerleridir. Geleneksel ahlaki değerler ise bunların ayrılmaz bir parçasıdır. Bu nedenledir ki; önemli olan, ahlaki standartlara özen gösterilmesini, geliştirilmesini, başarımızı engelleyen ya da tehdit eden bir konu olarak değil, iş törelerine uyum yolunda çalışma yöntemlerimizi sağlıklı bir çizgiye taşıyacak, iyileştirecek önemli bir fırsat olarak görebilmemizdir. Ahlaki değerler ve o ortamlarda gelişecek ahlaki sorun veya mesleki sorunlar, iş yaşamının kaçınılmaz gerçekleridir. Bu nedenledir ki; kaçınılmaz, zor ve rahatsız edicidirler. Bu nedenle bazan kontrolü kaybedebilir, kendi sorumlululuk alanımıza giren ahlaki değerleri görmezden gelebiliriz.Burada önemli olan meslek etiğine uyuma özen göstermek, ahlaki değerleri dikkate almak.

Gelenksel olarak gördüğümüz gibi, hepimiz yaşam boyu bize dikte ettirilen standartlarla yaşar ve onlar tarafından yönlendirilir  ve o standartların egemen olduğu ortamlarda görev yaparız. Dürüstlük, güven ve sorumluluk kişiler için olduğu kadar kurumların başarısı açısından da önemlidir. Bu kurumlarda yönetici konumunda olanlar ise; bu kavramları yerleştirmek ve meslek etiğine uyum, iş ahlakına uygun davranılmasını, uygun ortamları oluşturmak zorundadır. Birbirimize güvenirsek, saygı duyarsak, her konuda şeffaf davranabilir, işbirliği yapabiliriz. Saygı duymamak güvensizliğe, güvensizlik, korkuya ve risk almaktan kaçınmaya yol açar. Birbirimize karşı dürüst olursak her şeyi art düşüncesiz paylaşabiliriz. Aksi halde; enerjimizi ve zamanımızı; gereksizliğin hükmettiği, anlamsız duygusallığın anlamsızlıkları ürettiği ortamlarda, başkalarının neler diyeceğini, neler düşüneceğini tahmin etmek için harcamakla geçiririz.

İşte bunun gibi bir çok neden için, ahlaki değerlerin egemen olduğu bir çalışma ortamı yaratabilmeliyiz, hatta yaratmalıyız. Meslek etiğine bağlı, iş ahlakını her şeyin üstünde tutan, sosyal yaşamında paylaşımcı ortamlar oluşturabilmek, insan haklarına saygılı bir toplum olmak o kadar zor mu?… Bunu yapmak asla o kadar zor değil!Hadi bir cesaret, bunun o kadar da zor olmadığını göreceğiz. Ha gayret!.