Ağustos 2020’de Kilise’nin yeniden Camii’ye dönüştürülmesine karar verilen ve o günden beri restorasyonda olan Kariye, aslında bir süre önce ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Ancak ilk günden beri hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerden o kadar yoğun bir talep var ki size bu haberi şimdi veriyorum. Yapıldığı dönemde kilise olarak doğan, 2.Bayezid döneminde Atik Ali Paşa tarafından camiye dönüştürülen, sonrasında çok uzun yıllar müze olarak hizmet veren ve şimdi de yeniden ibadete açılan Kariye Camii; Thedoros Metokhites tarafından 1316-1321 yılları arasında restore edildiği sırada donatılan mozaikler ve freskler ile eşsiz bir eser. Her ne kadar günümüzde ibadet edilebilir durumda olsa da, yabancı turistlerin freskler için yaptığı akın bitecek gibi değil. Küçük bir Ayasofya sorunsalı burada da yaşanıyor gibi düşünebilirsiniz. Dışardan baktığınızda taş ve tuğla duvarlarla örülü, sade/sıradan bir bina gibi göründüğünden, içine girdiğinizde ihtişamına şaşıyorsunuz. Günümüze kadar ulaşan freskler ve mozaikler Bizans mimarisinin iyi birer örneği olduklarından dünya sanat tarihinde de önemli yere sahipler.

 

Kariye Kilisesi’nin ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmese de, bugün sahip çıkılması ve öneminin unutulmaması gereken bir eser olduğu kesin bir gerçek.

 

 

ASKIDA SİNEMA BİLETİ

Dost meclisinde laflarken fark ettim ki Biletinial üzerinden Askıda Bilet alarak üniversite öğrencilerine sinema bileti hediye edebileceğinizi, bağımsız filmlerin daha çok seyirciye ulaşmasını sağlayabileceğinizi bilmeyen çok kişi var. Biletinial uygulamasından veya internet sitesi üzerinden sinema bileti seçtiğiniz sayfada Askıda Bilet alarak bir taşla iki kuş vurabilirsiniz, nasıl mı?

 

Bağımsız filmlerin daha çok izlenmesi, daha çok seyirciye ulaşması bir arz-talep olayı yaratabilir ve belki ilerde 3-5 salona tıkılı kalmak zorunda kalmaz ve daha fazla şehirde daha fazla salon imkanı bularak daha çok insana ulaşabilir. Ayrıca sanat için ayıracak bir bütçesi olmayan gençlere de destek olunabilir.

 

 

VİZYON

Bu hafta vizyona giren filmlerin içinden merak ettiğim tek bir film oldu : Karganın Uykusu. Yönetmenliği ve senaryosu Tunahan Kurt’a ait olan filmin dağıtımı Bir Film’e ait. Ahmet Ağgün, Alperen Aktaş ve Engin Yüksel’i izlediğimiz filmde bir babanın, daha iyi bir hayat yaşaması için oğlunu başka bir ailenin yanına vermek istemesi ile başlayan olay döngüsüne şahit oluyoruz. Karısını kaybetmiş, çalışmayan bir maden aktarın tesisinin müdürlüğünü yapan, sessizliğe bürünmüş Nasip, oğlu İsmail’e karşı babalık görevini tam olarak yerine getiremediğini düşündüğünden, onu kendisinin olmadığı bir dünyaya adapte etmeye ve ona bakabilecek yeni bir aile bulmaya çalışır.