Binlerce kişi şehirleri yönetmeye talip. Ancak gönlü, gerçekten şehri, beldesi, mahallesi için atan, hizmetkâr olmaya aday, moral zekâsı gelişmiş yiğitleri belirlemek kolay değil.
Elbette her siyasi partinin, vitrine koyacağı kişiler için kriterleri vardır. Ancak il, ilçe, belde ve mahalle ölçeklerinde toplumu yönetmeye hazırlananların birer lider adayı olmaları kaçınılmazdır. Gönlünü kendine takılmaktan kurtararak başkasına katma değer üretmeye susamış, maddi kaygıları olmayan liderler.
Lider adaylarının seçimi sürecinde; yaş, eğitim, meslek gibi bireysel özellikler; hitabet, iletişim, ikna, çalışkanlık gibi kişilik özellikleri; sebep sonuç ilişkileri, hafıza, derin düşünme, sayı bilgisi, öngörü gibi zihinsel özellikler; insanları etkileme gücü, hırs, doğal önderlik gibi liderlik becerileri önemli ve gereklidir. Günümüzde bu özellikleri ölçmemiz ve adayları kıyaslamamız mümkündür.
İnsani Duyarlılık Ve Moral Zekâ
Lider adaylarında bu özelliklerin, gelişmiş olması gerekli olmakla birlikte maalesef yeterli değildir. Zira toplumların temel çıkmazı, liderlerin donanımlarını, insanların faydasına kullanma düzeyleridir. Nitekim günümüzde yaşanan insani değer aşınması, bununla mücadele edecek lider adaylarına olan ihtiyacı her geçen gün arttırmaktadır.
Liderlik ve yönetim sürecinde çok gerekli olan gelişmiş soyut (IQ) ve duygusal zekâ (EQ) düzeylerini, insanlığın faydasına kullanmaya yönlendirecek esas güç, moral (MQ) zekâdır. Kaynağını insanın kalbi ve gönlünden alan moral zekâ; bireyin zerresi olduğu âlemin içindeki her şeye duyarlı olma düzeyidir. Bu, dünyayı bilerek ama ona takılmadan ötelerin ötesinin farkındalığı ile yaşama bilincidir. Bu bilince sahip, ruhu ile nefsi arasında tarafı belli olan, kalplerdeki gizli hazinelerin peşine düşmüş, Güzel’in yolcusu olmayı başarmış ve gönlünü takipçilerine bağlamış hizmetkâr lider adaylarını arıyoruz.
İşte seçim sürecinde esas olarak öne çıkması gereken süzgeç; lider adayının insani duyarlılık, ahlaki olgunluk, inanç, adalet, merhamet gibi insani değerlerdeki olgunluğu ve bunun göstergesi olan moral zekâ düzeyidir. Çünkü ancak mana değerleriyle ilişkilerini, maddi değerlerin üstünde tutmayı başarmış lider adayları, şehirlerin emini olabilirler.
Araştırmalar; binlerce yıllık insanlık tarihinde liderlik yapanların öz yaşam hikâyelerinden hareketle insani duyarlılığın ve aşkın bir güce bağlılığın, liderlik sürecinde belirleyici olduğunu göstermektedir. Hayatını kendisi için değil, başkaları için yaşamaya adamış, ‘ben’lik çıkmazını aşmış, insanların gönlünde yer etmiş, rafine kişiliklerden söz ediyoruz.
O halde bütün mesele; lider adayının sahip olduğu demografik özellikler ile temel kişilik, zihin ve liderlik özelliklerinin gelişmiş olması yanında temel insani değerler, ahlaki olgunluk ve liyakatinin de gelişmiş olmasıdır.
Şehremini Lider Adayları
Lider adaylarının, ahlaki olgunluk düzeylerini belirlemeye yönelik çeşitli yöntemler vardır. Objektif olarak tanımlanmış öz yaşam hikâyesi, başarı ve başarısızlıkları, insanlara faydaya yönelik fiili çalışma ve çabaları, tarafsız çevrenin aday hakkındaki görüşleri, çalışma hayatı, mesleki kariyer durumu, küresel dünyaya uyumu, bilimsel düşünme becerisi, aile yaşamı ve insan ilişkileri, şehremini lider adayının ahlaki olgunluğu konusunda önemli bilgiler verecektir. Ayrıca moral zekâ düzeyi konusunda fikir verecek testler de vardır.
Sözü edilen insani değerlerin yerine; lider adaylarının kişisel yakınlıklarının, ilişkilerinin ve kayırmacılığın belirleyici olması, tabii olarak siyaset arenasındaki değersizliği ve özellikle yerel yönetimlerdeki aşınmayı arttıracaktır.
Devletimizin varlığı, birliği ve bütünlüğüne parti bağlılığının önünde gönül veren, Cumhuriyet ve demokrasiyi içselleştirmiş, milletin geleneksel kültürü, inanç ve ahlak değerlerinin farkında, küresel dünyayı okuyabilen lider adaylarını arıyoruz. Zira bütün çabalara rağmen ortak milli değerlerine sarılarak ayakta kalan, hızla gelişen ve söyleyecek sözü olan devletimizin, yerel yönetimlerde, moral zekâsı gelişmiş liderlerle ciddi mesafe almaya ihtiyacı vardır.