Şöyle başlayalım…

A SPOR’un bıçkın, jöleli, acar muhabiri Hakan Gündoğar kardeşim, Vitor Pereira’nın Fenerbahçe’den ayrılışı sonrası çıktığı televizyon programında Portekizli teknik adam için ‘Kankam’ diye bahisle kendisini ne kadar sevdiğini, Pereira’nın da kendisi ile temaslarında sıcak kanlı davranışlarda bulunduğundan bahsetti.

Doğrudur. Pereira benim için de, bana karşı da  sıcak kanlı bir insandı. 

Çok az da olsa bir araya geldiğimiz maç sonu basın toplantılarında birçok meslektaşımız ile ters düşse de maça dair sorularımda her zaman güleç yüzlü ve iddia edilenin aksine sorunsuzdu. 

Bilen bilir ben severdim insan olarak Pereira’yı.

Pereira, Hakan’ın dediği gibi spor medyasında kimseyle ‘kanka’ olmadı aslında.

Tam aksine spor medyasının kabul edemediği yayınları, soruları karşısında medyaya cephe bile aldı.

Gün oldu maç sonu basın toplantılarında soru bile almadı. 

Hatta bu sebeple eleştiri oklarının da hedefi oldu. 

Hal böyle olunca da başta Fenerbahçe medyası olmak üzere spor medyası tarafından sevilmeyen sonrasında da istenmeyen adam ilan edildi.

Pereira’nın celladı da oldu o spor medyası.

Gitmesi için seferber olan ve o yönde haberler, yorumlar yapan o kadar çoktu ki. 

Pereira gitti. Hatta gitsin diye adeta arkasından teneke çalanlar habersiz gidişi sonrası ‘kaçtı’ diye de yazdı, konuştu. 

Günahı, sevabıyla bir Portekizliyi ağırladık. 

Amma velakin çok kötü intibalarla uğurladık. 

Kimimize ‘kanka’ 

Kimimize ‘tu-kaka’ Pereira umarım uzaklardan bazılarımızın bizim burada ona yaptığımızı bize yapmaz. 

Yapmazsın değil mi kanka? 

Hatta yapma…