Türkiye'de demokratik yönetimi rafa kaldırmayı hedefleyen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) 15 Temmuz 2016'da kanlı bir darbe girişiminde bulundu. Tüm dünyanın gözleri önünde cereyan eden bu darbe girişiminde 251 kişi katledildi ve 1491 kişi yaralandı. 

Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmış FETÖ mensubu ve bu terör örgütünü destekleyen 8 binin üzerinde askeri personelin ele geçirdiği savaş uçakları da dahil 35 uçağın, 3 geminin, 37 helikopterin, 74'ü tank 246 zırhlı aracın ve 4 bine yakın hafif silahın kullanıldığı darbe girişimi amacına ulaşamadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine Ankara ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin dört bir tarafında demokrasiye sahip çıkmak için meydanlara inen Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları canlarını hiçe sayarak demokrasiyi kahramanca savundu. Teröristlerin darbe girişimini bertaraf etti.

Her fırsatta “demokrasi” söz konusu olduğunda kendilerini “demokrasinin beşiği” olarak tanımlayan ABD ve Avrupa ülkeleri ise maalesef önce bu hain darbe girişimi yaşanırken sessiz kaldılar. Türkiye’de demokrasinin savunulmasına destek vermediler. Hatta bazıları FETÖ terör örgütünün başarılı olmasını bile beklediler.

Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan işe birlikte demokrasiyi savunan Türk milleti darbeyi engelledikten sonra da uzun bir süre Türkiye ile dayanışma içinde olmadılar. Aylar sonra “hata yaptıklarını” ve “geç kaldıklarını” itiraf ettiler. “Demokrasi” söz konusu olduğunda hiç samimi olmadıkları da bir kez daha ortaya çıktı.

Şimdi ise bütün yaşananlar çok üzücü.

Türkiye’de demokrasiyi yıkmak isteyen ve bu amaçla insanları katleden teröristler ABD’de ve Avrupa ülkelerinde hiçbir sorunla karşılaşmadan saklanmaktalar. Yaşanan tam bir skandal. Hukuk devletleri olmakla “övünen” bazı ülkeler “eli kanlı canileri” ya da “kanlı saldırıların” emrini verenleri barındırmaktalar. NATO üyesi ve AB üyelik adayı Türkiye’nin bu teröristlerin iade edilmesi talebine rağmen onları iade etmemekteler. Oysa Türkiye bir hukuk devleti olarak insanları katleden ve binlerce insanı yarayan canileri yargılama hakkına sahip.

Eğer ABD ya da Avrupa ülkelerinde eylem yapan ve insanları katleden teröristler Türkiye’de korunuyor olsaydı bu ülkeler kıyameti koparırdı. Bu teröristlerin derhal ABD’ye ya da Avrupa’daki ülkeye iadesini talep ederlerdi. Bir kez daha çifte standart uygulanmakta.

1999 yılından bu yana ABD'de yaşayan FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen gibi birçok FETÖ mensubu da 15 Temmuz 2016 darbe girişimi öncesinde ve sonrasında yurt dışına kaçtı. Bu teröristler hali hazırda 94 ülkede barınmaktalar.

Türkiye, AB üyesi ülkeler arasından en çok Almanya'dan teröristlerin iadesini istedi. Elebaşı Fetullah Gülen'in yaşadığı ABD'den de onlarca iade talebinde bulundu. Sadece Fetullah Gülen'in 7 kez iadesi talep edildi. 94 ülkeden 618 FETÖ’cü teröristin iadesini istedi. Ayrıca 54 ülkeden de 154 FETÖ'cü teröristin geçici tutuklanması talep edildi. Maalesef en başta Türkiye’nin “müttefiki” NATO üyesi ülkeler bu teröristleri iade etmedi.

Bugüne kadar sadece Romanya, Türkiye'nin talebi karşısında somut adım attı. Romanya, iki FETÖ’cü teröristi Türkiye'ye iade etti. Ayrıca dünya genelinde 23 ülke sınır dışı etme yoluyla 109 teröristi iade etti.

Bu durum insanlık ve terörle mücadele adına tam bir skandal.

En az DEAŞ terör örgütü kadar tehlikeli olan FETÖ terör örgütü mensuplarının yargılanmalarının engellenmesini destekleyen hukuk devletleri büyük bir hata yapmaktalar. Teröristleri “düşman” ve “dost” olarak sınıflandırmak hukuk devletlerine yakışmaz. Teröristleri “iyi” ve “kötü” olarak sınıflandıran bazı ülkelerin “bu teröristler işimize yarar” pratiği ise en başta teröre karşı mücadeleye zarar vermekte.

Masum insanları katleden teröristleri hem iade etmeyen hem de buna karşın kendileri yargılamayan ülkelerin teröre karşı mücadelesi de inandırıcı olamaz. Bu durum sadece teröristleri cesaretlendirir ve yeni terör eylemlerine teşvik eder.

Şimdi Türkiye bir kez daha FETÖ terör örgütü mensuplarının iadesi için bir girişim başlatacak. Adalet Bakanlığı heyetleri, ülkeleri dolaşıp muhataplarıyla yüz yüze görüşecek ve firari teröristlerle ilgili suçlama ve kanıtları ortaya koyacak ve teslim edilmelerini isteyecek.

Dileğimiz bu girişimin başarılı olması. Sadece Türkiye’yi kana bulayan teröristlerin hukuk devleti mahkemelerinde hesap vermesi için değil aynı zamanda insanlık için. Çünkü masum insanları katledenlerin serbest dolaşıyor olması en başta insanlık için büyük bir tehdit. İnşallah bu vahim durum devam etmez.