Böylesine bir garip başlıkla, yarınki gazeteye girecek olan köse yazıma başladım. Ne demek mi istedim, hemen kısaca açıklayayım.

Büyük umutlarla başlamasını beklediğimiz ve bu hafta birinci hafta kaşılaşmaları oynanan Süper Lig Cemil Usta Sezonu akıllara hiç gelmeyecek sonuçlarıyla “nev’I şahsına münhasır” bir sezon olacağını daha birinci haftadan gösterdi.

Ne oldu? Şampiyonlar Ligi’nde ülkemizi doğrudan gruplara kalarak temsil edecek olan ve karınca kararınca transferlerdeki eksiklerini de tamamlamaya çalışan Galatasaray, o çok ididalı ve fiyakalı görüntüsüne yakışmayan bir sonuçla, yıllar sonra, Süper Lig’e yeniden yükselene Denizlispor’a deplasmanda 2-0 gibi şaşırtıcı bir skorla mağlup oldu. Sadece mağlup olsa, hiç de hazır olmayan bir görüntüsüyle taraftarlarını hayal kırıklığına uğrattı.

“Daha ligin ilk haftası, bu maçların telafisi var” deyip geçmek de pek sağlıklı bir yaklaşım değil. Mağlubiyet olabilir de, genel kanı; Galatasaray’ın hala eksiklerinin olduğu ve lige hiç de hazır olmadığı şeklinde. Umarım; Şampiyonlar Ligi’ndeki temsilcimiz Galatasaray, bu eksiklerini hızla giderir, transfer eksiklerini tamamlar ve “devler arenası’nda rekabet edebilir duruma gelir.

Bir başka şaşırtıcı sonuç ise; iki şampiyonluk yaşatan teknik çalıştırıcısı Şenol Güneş’i Ulusal Takım Teknik Direktörlüğü’ne yolcu ettikten sonra, geçtiğimiz yılların başarılı Teknik Direktörü Abdullah Avcı’yı, Başakşehir’den transfer ederek takımın başına getiren Beşiktaş’ta, ilk hafta umduğunu bulamayıp, deplasmanda Sivasspor’a 3-0 gibi ağır bir sonuçla mağlup olarak, taraftarlarına büyük bir hayalkırıklığı yaşatan taraftı.

Yine söyleyelim, telafisi mümkün yol kazalarıdır bunlar ama, bu sonuç, Beşiktaş’ın da henüz lige hiç de hazır olmadığı görüntüsünü yansıtmaktadır. Beşiktaş da, transfer arenasında hala eksiklerini tamamlayabilmiş değil. Bu yeni Teknik Direktör Abdullah Avcı’yı da zora sokacak besbelli.

Her iki takımımızın da UEFA FairPlay terazisindeki durumu pek de iç açıcı değil. Galatasaray’da ve Beşiktaş’ta hızla telafi edilmesi gereken forvet sorunu var. Oyuncu satabilirlerse transfer yapabilecekleri bir gerçekle karşı karşıyalar. Galatasaray Diagne’yi hala satamadı. Beşiktaş’ta Burak Yılmaz’ın durumu belli değil. Bir başka gerçek de, lig başladı ve moralleri bozan bir sonuçlarla sezona başladılar.

Geçtiğimiz yıl başarılı bir sezon geçiren ve şampiyonluk yarışının son düzlüğünde şansını yitiren, geçen sezonun şampiyonluk adayı Başakşehir de, Beşiktaş’a giden Abdullah Avcı’nin yerine Teknik Direktörlük görevini üstlenen Okan Buruk yönetiminde Yeni Malatya deplasmanında ummadığı bir yenilgi aldı; 3-0. Avrupa defterini de kapayan Başakşehir’in durumu da belli değil.

Bu yıl önemli bir futbolcusunu Fransa’ya satan Trabzonspor, eksik transferlerini tamamlamış, iyi bir hazırlık önemi geçirmiş, UEFA kupasında da gruplar öncesi baraj maçı oynama durumunda. Trabzonspor İstanbul deplasmanında Kasımpaşa ile 1-1 berabere kaldı.

Tüm bunların yanında Finansal FairPlay baskısını en çok hisseden Fenerbahçe ise, herkesi yanıltıp ilk haftayı oldukça başarılı bir skorla geçti. Transferler konusunda hala eksikleri olan Fenerbahçe, Gazişehir karşılaşmasındaki oyunu ile taraftarlarını oldukça sevindirdi. Tüm spor yorumcuları; lige yeni takımı Gazişehir’in henüz hazır olmayan bir takım görüntüsü sergilemesine rağmen, Fenerbahçe’nin bu performansının da, hiç beklenmeyen olduğunu dile getiriyorlar. Yeni transferleri ve özellikle 39 yaşındaki Emre Belezoğlu’nun kaptanlığındaki Fenerbahçe, lige iyi bir başlangıç yaparak tahminlerin ve beklentilerin ötesinde bir görüntü yansıttı.

Kısacası; yıllardır yaşanmayan bir Süper Lig başlangıcını yaşadık. Bu durum gelecek haftalara nasıl yansır bilinmez ama, kafalarda soru işaretleri bırakan bir lig başlangıcı oldu. O nedenledir ki; “nev’i şahsına münhasır” başlığını attım. Çok farklı ve şaşırtıcı, uzun zaman akıllarda kalacak özel bir lig başlangıcını vurgulamak içindi, attığım bu başlık.

Birinci hafta bitti gelecek haftalara bakalım!