Bu köşeyi düzenli olarak takip ediyorsanız Samsung'un dün New York'ta Note serisinin yeni telefonunu tanıttığını zaten biliyorsunuzdur. Ayrıca Galaxy Note 5'ten sonra piyasaya çıkan bu yeni telefona Note 6 değil de Note 7 ismi verildiği için benim bu cihazı "ezik telefonu" olarak tanımladığımı da birkaç hafta önce yine bu sayfalarda okumuşsunuzdur. Geçen hafta Samsung Türkiye'nin üst düzey iki yöneticisiyle konuşma şansı yakaladım. Genel olarak Samsung'un pazarlama vizyonundan ve ne kadar büyük bir marka olduğundan bahsettiler. Samsung'un büyüklüğü konusuna hiçbir itirazım yok, bence Samsung o kadar büyük bir teknoloji üreticisi ki son birkaç yıldır yayınladığı hiçbir telefonu Samsung'a yakıştıramadığım için beğenmiyorum. Çünkü geçmişte Filipinler'deki fabrikasını, Kore'deki genel merkezini ziyaret ettiğim Samsung'un istese çok daha iyilerini yapabileceğini biliyorum.

Hedefte kadınlar varmış

Konuşmanın bir yerinde söz Note 7'ye geldiğinde karşımdaki Samsung yöneticilerinden biri "bizim asıl hedef kitlemiz kadınlar" diyor. Diğeri de bu noktadan yola çıkarak teknoloji basınının (ve doğal olarak bu ülkede teknolojik gelişmeleri yakından takip eden kitlenin, yani bu satırları yazan ve okuyanların) görüşlerinin genel kanıyı etkilemediğini, beni kırmamaya çalışarak ince ince anlatıyor. Hatta konuşmasının bir yerinde "teknoloji editörleri bizim ürünlerimizi tabii ki okurlarına tanıcaklar, onların görevi bu. O kadar çok kullanıcımız var ki bizim ürünlerimize yer verdiklerinde okunma sayıları ve bilinirlikleri artıyor" diyor.

Karşılarındaki kişinin 40 aydır Türkiye'de kadınlarla modayı ve teknolojiyi buluşturan bir derginin yayıncısı olduğunu unutmuş gibi davranmalarına hiç içerlemiyorum. Hemen hızlıca Samsung'un Türkiye'de kadınları hedef alan nasıl bir pazarlama aktivitesi yaptığını düşünüyorum ama hafızam bana yardımcı olmuyor. Çünkü bildiğim kadarıyla bugüne kadar böyle bir şey yapmadılar. Birkaç kadın dergisinin "sosyete" diye isimlendirilen kitle için düzenlediği etkinliğe dünyalar kadar bütçe ayırarak sponsor olduklarını biliyorum. Ve yine biliyorum ki bu sponsorlukların tek amacı, o zamanlar Samsung'u yöneten "profesyonellerin" (hepsi iPhone kullanan) sosyetik simalarla aynı dergi sayfalarında görünme özleminden başka bir şey değildi. Warhol'u doğrularcasına 5 dakikalığına "sosyetik" olabilmek için pazarlama bütçelerinden aslan payını bu etkinliklere ayıran çalışanların sözleşmeleri, zaten Koreli yöneticiler tarafından çoktan sonlandırıldı.

Bu etkinliklerden başka aklıma gelen, engelli bireyleri konu alan ve sonrasında çekilen video ile duygu sömürüsüne dönüşen bir kampanya da var ama ne o etkinlikler ne de bu ajitasyon dolu sosyal sorumluluk projesi karşımdaki arkadaşların bahsettiği "kadın müşteri hedefine" doğrudan ulaşmıyor gibi.

Evet son yıllarda (tüm dünyada olduğu gibi) ülkemizde de kadınlar teknoloji alışverişi yapmaya başladılar. Bu gerçeği Samsung'un biliyor olması ve buna göre bir pozisyon almak istemesi de çok normal. Ama yine de tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadın kullanıcı nezdinde marka bilinirliği yaratabilen tek markanın Apple, yani iPhone olduğunu göz ardı etmek bana pek mantıklı gelmiyor.

Bana pazarlama vizyonlarını anlatmak için zaman ayıran ikili, açık açık "iPhone satın alan kadınlara bir seçenek olarak Note 7'yi sunmak istiyoruz" diyebilse sanırım hayat Samsung için de bizler için de daha kolay olacak. Çünkü tek bildiğim şey Samsung Türkiye yöneticilerinin hedeflediği teknoloji alışverişi yapan kadınların da bir noktada "teknolojiden anlayan" erkeklere danıştığı, en azından fikirlerini aldığı. Yani bu satırları yazan ve doğal olarak okuyanların kadınlara daha iyi cep telefonu önerme şansı varken, Samsung'un sadece cep telefonu satma güdüsüne sahip olduğu... O nedenle de teknoloji editörlerine salt "işini yapıyor, yapmalı" açısıyla bakmanın, onların yerlerini magazin muhabirleriyle doldurmaya çalışmanın Samsung Türkiye'deki yapılanma sürecini uzatmaktan başka bir işe yaramayacağını düşünüyorum. Umuyorum ki bir çoğunu çok sevdiğim Samsung Türkiye çalışanları, "kadınlara Note 7 satacağız" diye Koreli yöneticilerin yeni bir "darbe girişimi" şansı vermezler...