Evet, şaka gibi geliyor ama gerçek… Şam rejimi ülkenin Kürt toplumundan her zaman nefret etmiştir ve etmeye devam etmektedir ama buna karşılık PKK'ya karşı derin bir sevgi beslemiştir ve beslemektedir…
Bugünkü olaylara da bu açıdan bakmakta fayda vardır…
Baba Hafız Esat (isteyen Hafez Esed diyebilir) PKK’ya üsler vermiş, onları beslemiş ve büyütmüştür.1998’e kadar Abdullah Öcalan’a ev sahipliği yapmıştır. Amaç her zaman Türkiye için tehdit olan PKK’yı Ankara’ya karşı koz olarak kullanmaktı ve bu yapıldı ve Beşşar Esat tarafından da yapılmaya devam ediliyor.
Suriye Kürtlerine gelince, Şam rejimi eskiden de Beşşar yönetiminde de Kürtleri yok saymış, onlara en temel vatandaşlık haklarını bile vermemiştir. Ülkede yaşayan ve nüfusun yüzde 8’ini teşkil eden Kürtlerin nüfus kâğıtları bile yoktur.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, zamanında yani Suriye iç savaşı 2011’de başlarken bu konuda Beşşar’ın dikkatini çekmiş, ama o buna kulak asmamıştır. Buna karşılık Şam rejimi Türkiye’den intikam için sınır bölgelerinden askerlerini çekip bölgeyi PKK’ya teslim etmiştir…
Ama Şam ile PKK arasındaki sıcak ilişki devam etmiştir. Sınırımızdaki Kamışlı ilçesinin hemen güneyinde bir sivil havaalanı vardır ve bu havaalanı hala Şam rejimi tarafından işletilmektedir. Yani her gün buradan Şam’a ve Beyrut’a tarifeli uçak seferleri yapılmaktadır… Bölgeye hâkim olan PKK, PYD ve YPG üçlüsü buna karşı çıkmadığı gibi onların hamiliğine soyunan ABD de itiraz etmemektedir…
Hatta ABD, PKK tarafından işgal edilen Membiç’i Türkler almasın diye Şam rejim güçlerinin bölgede tampon bölge oluşturmasına göz yummuştur…
Yani oynanan oyun çok taraflı ve karışık… Şimdi Türkiye’de birileri “rejimle anlaşalım da sınır bölgelerini Şam kontrol etsin” diyorsa hayal âleminde yaşıyor demektir…
Türkiye Afrin’de “Zeytin Dalı Harekâtı” ile büyük bir oyunu bozmuştur. Şimdi iş harekatı tamamlayıp Membiç ve Fırat’ın batısını da güvenli bir hale getirmektir… Gerisi boş.