Rusya, Suriye'deki savaşa müdahil olduğunda tesadüfen Moskova'daydım. Moskova sokakları bildiğiniz militarist bir havaya bürünmüştü.
Genellikle entelektüel kimlikleriyle tanınan, metroya inerken yürüyen merdivenlerde bile kitap okuyan Moskovalılar belki eski günleri hatırlattığı için gururluydular.
Sokaklarda turistlerle fotoğraf çektiren Lenin benzerleri bile, Lenin’in kurduğu sistem ile bugünkü tümüyle farklı olsa da Rusya’nın Suriye müdahalesini destekliyordu. Hatta tarihin uzlaşmaz iki tarafında olan Lenin ile Çar bile Kızıl Meydan’da kol kola slogan atıyorlardı. Çünkü mesele ideoloji değil Rus olmakla ilgiliydi onlar için.
Mağazalarda Sovyet Mig uçaklarını Suriye haritası üzerinde resmeden tişörtler satılıyordu.
Rusların Suriye’deki mücadelelerine büyük önem verdikleri ortadaydı. Sonrasında bildiğiniz uçak krizi falan geldi. Vizesiz gittiğimiz Rusya’ya tekrar vize ile gidebilir hale geldik.
Şimdilerde herkes “Rusya, özellikle Zeytin Dalı operasyonu kapsamında neden Türkiye’yi destekliyor?” sorusuna kendince cevap arıyor. Bunu çok üstten uluslararası politik analizlerle falan yanıtlamaya çalışanlar yanılır. Daha doğrusu bütünü açıklamış olmaz. Ben size en kısa yoldan cevabını veriyim. Rusya, Türkiye’yi destekliyor çünkü kendi sokağı böyle istiyor.
YPG’nin Amerikalılardan silah alıp açıkça taraf olduğunda bunun tepki çekmeyeceğini beklemesi gerçek bir yanılgı.
Çok belli ki, maskeli PKK olan YPG Amerikan güdümünde bir devletleşme adımı atıyor. Bunları yapanların, karşı bir hareket gelmeyeceğini düşünmeleri de ayrı bir öngörüsüzlük.
FELAKET LOBİSİ
İşte Türkiye’nin en önemli sorunu bu. Sürekli “Yandık, bittik” diye bağıranlar.
Kimileri sanki Türkiye kötü olsa, Amerika ile savaşsa, Rusya ile kapışsa, Avrupa Birliği ile köprüleri atsa, teröristler her yerde bomba patlatıp masum insanları öldürse mutlu olacak. Sürekli kötümser tablolar çizip, sürekli kötümserlik pompalıyorlar.
Diyeceksiniz ki, “Peki her şey iyi mi?” Vereceğim cevap “Her şey her zaman iyi veya her şey her zaman kötü olmaz.” İyi zamanlar vardır, daha az iyi zamanlar. Önemli olan ilerleme olup olmadığıdır. Kişilerin kendi algılarından yola çıkarak, tüm toplumu pesimist yorumlara boğmasının alemi yok.