Dün net olarak görüldü ki daha ligde uzun bir maraton varken şimdiden ‘Beşiktaş şamp…’ söylemleri Kartal’ın hızını kesmiş.  Rakibin ligdeki yeri de önemliydi ama o rakip karşısında ki siyah-beyazlı futbolcuların yapamadıkları daha çok öne çıktı. Bazıları ‘Beşiktaş’ın Rizespor karşısında zorlanması çok doğal’ diyecek olsa da o takım geride kalan 22 haftada sadece 5 galibiyeti bulunan ve motivasyondan uzak Karadeniz ekibi olmamalıydı diye düşünüyorum.  Maça gelirsek. Şenol Güneş, Rizespor karşısında sahaya Galatasaray'ı mağlup eden maçın ilk 11'i ile çıktı. Kazanan takımı uzun süre sonra ilk kez bozmak zorunda kalmayan Güneş’in talebeleri rakibin ceza sahası çevresini kapatan oyun dizilişine karşı  zorlandı.  Rizespor gole kadar İyi koştu ve  ev sahibine pozisyon da vermedi ama  gol sonrası da  skoru değiştirecek çok şey yapmadı, yapamadı. Başta da dediğim gibi Beşiktaş’ın erkenden şampiyon ilan edilmesinin takım üzerindeki etkileri ile yüzleştik dün ilk defa. Ancak yazımın başlığı ile de örtüşsün diye şunu da söylemeliyim ki; sonuçta  kazanan bir takım var ve  hal böyleyken nema problema* (problem yok) aslında.  Kartal dün akşamki galibiyetiyle zirvedeki şimdilik yalnızlığını perçinlerken, takipçilerinin bugün ve yarın oynayacağı maçlarında alacağı olası kötü sonuçlar da gelecek haftalara ışık tutacak. Çaykur Rizespor için de bir şeyler yazalım bitirirken.  Karadeniz ekibinin üzerine yapışmış bir sözdür ‘asansör takım’. Dün ligin en güçlü takımına kaybettiler gerçi ama kalan haftalarda işlerini de zora soktular. Fikstürleri de zor bana göre. Üstelik 20 puanda kaldılar ve sıralamada üzerlerinde yer alan takımlarla da aralarında puan farkı açılmaya başladı. 

.