Bu başlık, spor yazıları yazacağım zaman hep aklımdan geçirdiğim ilk şeydir.  Anlı şanlı, konuşurken mangalda kül brakmadığımız, yerlere göklere sığdıramadığımız bu futbol ligimizden ne olur, dünya fıutbolundaki yerimiz açısından bize ne kadar katkı yapar? Bunu düşünürken tam bir şeytanın avukatı olurum. Ve şöyle bir soruya yanıt aramaya çalışırım; “Bu futbol ligimizden bir şey olur mu?” sorusunu her zaman kendime sorarım. Maalesef ki çıkan sonuç “pek olmaz!” şeklindedir. Neden mi, öncelikle sünü söylemeliyim ki; dünya futbolunda ileri giden ülkelerde futbolu yöneten federasyonlar, kurum ve kuruluşlar özerktir ve o konuda yürürlükte olan yasalar çerçevesinde yönetilirler. Herhangi bir üst yönetimin, etkisi altında olmadıkları gibi siyasetle uzaktan yakından ilişkileri yoktur.. Aklına gelen bir şekilde müdahale edemez.

Bu “özerklik” söylemi bize hiç de yabancı değil. Bizde de, Türkiye Futbol Federasyonu/TFF özerktir, onu oluşturan kulüplerin temsil edilmesi ile ve özerkliğinin güvencesi olan yasalarla yönetilir.. Futbol ilgili sorunları; TFF ile birlikte çözüme ulaştıran Türkiye Süper Lig Profesyonel Futbol Kulüpleri Birliği Vakfı’dır. İki üst yönetim birimi arasında iyi bir uyumun olduğu da söylenemez. Burada asıl sorun budur.. Futbolumuz bunlar tarafından kurallar gereği yönetilir ama, o kadar çok etki altındadırlar ki, futbolumuzu olması gerektiği gibi yönetemezler.. Bir dönem Futbol Kulüpleri Vakfı başkanlığını da yapmış olan Fenerbahçe Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım, vakfın toplantılarına bir süredir hiç katılmaz. Bazen Fenerbahçe Kulübü’nü temsilen bir yönetim kurulu üyesi katılır.. Futbolumuzu asıl sorunu, Türkiye Futbol Federasonu’ndaki belirsizliklerdir. Fiili olarak futbolumuzu yöneten TFF’de sorunlar dağları aşmış durumda. Önemli sorunlardan biri “özerk” olmasına rağmen, ülkedeki üst düzey olaylardan en çok etkilenen kurumlardan biridir. “Spora siyaset karıştırılmamalı” derler hep ama bizde; spor, siyaset ve politikayla iç içedir. TFF’nin oluşmasında en önemli aşama federasyon seçimleridir ki, yıllardır o seçimlerle ilgili söylentiler hep konuşulur.  Federasyon seçimlerindeki delege yapısını oluşturan kulüp temsilcileri arasındaki gruplaşmalar, seçimlerdeki siyaset ve dış etkenlerin baskısı, sağlıklı bir federasyon yapısına kavuşmakta en büyük engeldir yıllardır.

Zaman zaman federasyonla kulüpler birliği vakfı arasında da sorunlar yaşanır. Tüm bu durumda olan futbolumuzun üst yönetimi, kıyasıya mücadelenin olduğu bir ligi sağlıklı nasıl yönetir, kafalardaki en önemli sorudur. TFF’nin en önemli sorunlarından biri; karşılaşmaları yöneten hakemlerin atamalarını yapan TFF Merkez Hakem Kurulu, karşılaşmalardaki olayları değerlendiren TFF Hukuk Kurulu ve Hukuk Kurulu’nun üst kurulu olan, kulüplerin başvurularını değerlendiren TFF Tahkim Kurulu kararlarının her zaman tartışılmasıdır. Bu konuda güvenilir ortam çoğunlukla oluşturulamamıştır.. Turgay Şeren Sportoto Süper Ligimiz başlayalı dört hafta oldu. Kısacası daha ligin başındayız ama hakemlerin yaptığı hatalar daha şimdiden yüksek sesle dile getirilmeye başlandı çoktan. Geride kalan dört haftada öne çıkan durum ise; özellikle süper ligi yöneten hakemlerimizin lige henüz hazır olmadıkları, daha ligin başında bunların olması, bu yıl da sorunlarla yüklü bir futbol ligi yaşayacağımızı düşündürüyor.

Hakemler futbol kalitesinin önemli bir göstergesidir.. Yıllar önce başlatılan hakemlerin gençleştirilmesi hamlesinden çok ümitliydik ama, o genç hakemler henüz ortalıklarda yoklar. Hala, yıllardır istikrarsız yönetimleriyle sorun olan hakemlerin sahalara sürüldüğünü görüyoruz. Umarın bu durumdaki Spor Toto Süper Ligimiz sorunsuz bir dönem yaşar, özellikle de; Dünya Kupası Elemeleri’ne hazırlandığımız bu dönemde futbolumuza beklediğimiz katkıları yapar.