17 Nisan 1987'de dönemin Devlet Bakanı Ali Bozer verdi başvuru dilekçesini.
17 Nisan 1987'de dönemin Devlet Bakanı Ali Bozer verdi başvuru dilekçesini.
Bozer, Dışişleri Bakanı değildi. MDP'den ANAP' a geçmiş, "Avrupa" çevreleriyle "bağlantılı" idi. Temsilen gitmesinde dahi sembolizma var.
Daha 6 üye varken Türkiye başvuru yaptı.
50 yılı aştık.
87'den bugüne de 30 yılı.
Bize reva görülen muamele, hiçbir zaman diliminde, hiçbir millete, hiçbir şekilde ve sebeple reva görülemez.
Viyana kapılarında gözükmemizin tarihsel öcü alınıyor adeta.
Başka ne olabilir?
Nasıl bir izah, gerekçe ucundan da olsa anlam kadar bu eziyete, aşağılamaya?
Bulgaristan’ın, Romanya’nın dahil olduğu bir yapıdan söz ediyoruz.
Hangi bina 30 yılda bitmez? Bitmezse o müteahhit çoktan kaçmıştır. Dolandırıcıdır. Hırsızdır.
Nasıl bitmez?
Çek başvurunu geri...
Eğer... Bırak askıya alınmayı. Sana net yol haritası ve final için tarih vermiyorsa...
Çek başvuruyu.
50 yıl önceki şartlarla…
30 yıl önceki dengelerle…
Bugün İngiltere’nin sallayıp gittiği… Fransa’nın içinde olmayı tartıştığı… Mevcut ülkelerin birçoğunun ekonomik anlamda büyük zorlukları ve hatta iflası konuştuğu…
Bizimse hem dışa bağımlılık anlamında, hem üretim ve teknoloji anlamında 80 cente muhtaç olduğumuz günleri ve bunu dillendirebilen zihniyeti çoktan aştığımız ortadayken…
Şımarıklıkla küstahlık arasında bir çok tarifini yapabileceğimiz çirkin oyalamaya karşı tavrımızı açık ve net koymak, devlet şerefimizin gereğidir.
Devlet demişken…
Küçük bir sembolizma sıkıştıralım araya. Onlar anlar…
Bu densizlik karşısında sadece Osmanlı’nın değil Doğu Roma İmparatorluğu’nun da varisleri olduğumuzu beyinlerine çakmalıyız.
Ve şunu da hatırlatmalıyız.
Biz Oğuz Bey'den beri Batı’ya doğru gidiyoruz.
Zaten oradayız.
Ne saçmalarsanız saçmalayın, bu kervan o istikamette zaten yol alıyor.
Yeter artık.