Oyuncu Uraz Kaygılaroğlu ve artık eski eşi oyuncu Melis İşiten sessiz sedasız boşandı.
Boşanmanın ardından birbirlerine sosyal medyadan mesaj yazdı. İşte o uzun mesajlardan benim özetim… Melis İşiten; Kelimeleri bulmak zor. Elbet istemezdik böyle olmasını. Ama evliliği beceremedik. Yola sadece sevgimizle devam edeceğiz. Uraz; Ada'nın babası, benim hayat ortağım. Ömürlük yol arkadaşıyız biz. Birbirimize olan sevgimiz ve saygımız ömürlük. Uraz Kaygılaroğlu; Hayat uzun bir yolculuk ve biz bu yolculukta kötü hatıralara sahip çocuklar olarak, kızımıza kötü hatıralar bırakmak istemedik. Melis'im, yol arkadaşım, kalbi güzelim, çocuğumun annesi; ben hep buradayım, yan mahallede olacağım. ‘’Sevebilseydin ayrılıkta güzeldi! Özleşirdik…’’ Yıldız Tilbe yine lafı dolandırmadan ne güzel söylemiş. ‘’Ayrılık bu adı üstünde, güzeli mi olur?’’ demeyin. Olur, olmaz mı hiç. Bir zamanlar seni gerçekten güzel sevmiş, saygı duymuş biri zaten kötü gitmez. Gidemez! Seni aldatmadan, kandırmadan gider. Saygısı, vefası bitmeden vedalaşır. Güzel veda edenin yokluğu koyar, özlemi gün geçtikçe artar.Bunu Uraz ve Melis gibi kaç kişi başarıyor derseniz, yok gibi. Biz illa bencilce dibini görürüz. Tüketip, cılkını çıkarırız. Bir zaman sevdiğimiz ayrıldığımızda kahrından ölsün öfkesi ile gideriz. Yapamıyorum, olmadı, sözümü yiyorum, helal et demek ağır gelir. Sonra vicdan rahatsız eder ama kırk yalanla onu da avuturuz. İhanet ederiz kendimize, ona, iyi kötü onca güne. Acı ama gerçek şu esas adamla ayrılırken tanışırsın!
Ya bir gün sorarsa?
Bu haftaya damgasını Emre Aşık ve Yağmur Aşık vurdu. Artık herkes biliyor, boşanıyorlar. Ama bu boşanma öyle bildiğiniz boşanmalardan değil. Kan davası güden iki düşman bile bunların birbirine yaptığını yapmaz. Ne 6 yıllık evlilik ne geçmişin hatırı, sevgisi bu öfkeyi durduramıyor. Gözleri öfkeden, hırstan kör olmuş. Küçücük 3 çocuk bile umurlarında değil. Son gördüklerimiz sınırın aşıldığının en büyük ispatı. Emre Aşık 2 çocuğunu icra yolu ile annelerinden aldırdı. Bu görüntüleri an be an izledik. Özetle çığlıklar, ağlamalar fecaat görüntüler. Ertesi gün Yağmur Aşık TV100 de Cengiz Semercioğlu’nun programına çıktı. Program boyunca çocuklarını ne kadar sevip, önemsediğini anlattı. Yetkilileri seslendi, yardım istedi. Yasa değişmeli deyip yasayı suçladı. Ki haklı ve yasa da değişiyor. Ağlayan ve çocukları elinden her kadına üzüldüğümüz gibi Yağmur’a da milletçe üzüldük. Ama ve lakin gözlemledim de kimse çıkıp demedi ki… Yağmur; o çok sevdiğin ve psikolojilerini düşündüğün çocukların, bir gün sana sormaz mı? Babam bir terör örgütü üyesi mi? Sen Barbie Operasyonunda fuhuştan mı suçlandın? Madem öyle neden evlendiniz? Hadi evlendiniz biz neden doğduk? O gün beni almaya geldiklerinde korktum gitmek istemedim. Bir de sen çığlıklar atıp neden usulca vermedin? Bu kötü anılar yıllar sonra bile karşıma çıkacak. Neden her şeyi basınla paylaştın? Ve daha bir dolu soru…
Yol veren verene…
Nerdeee geçen yılın düğün bolluğu. Yaprak dökümü gibi her gün bir boşanma bir ayrılık haberi ile güne başlıyoruz. Yazılarımı okuyanlar bilir… Mutsuzsanız aldatıp, kandırmadan boşanın derim. Ama bu yıl benim bile ‘’Keşke biraz daha deneselerdi.’’ dediğim çiftler oldu. Sanki herkes sabretmiş sabretmişte boşanmak için bu yıl sözleşmişler. Biri domino taşlarından birini devirdi, ardı arkası kesilmedi boşananların. Bunca ayrılık haberi psikolojimizi bozdu valla. ‘’Acaba benim ilişkimde mi bu furyadan nasibini alır. Eşimde bir sabah uyanıp, bana her şey bitti, buraya kadar der mi?’’ diye korkudan uykusu kaçan evli arkadaşlarım var. Hakikaten ne oldu da bunca insan boşanmak için sıraya girdi? ‘’Boşanmada damping! Bıraktığınız her eşe, 2 adet yeni sürüm bizden hediye!’’ dediler de bizim mi haberimiz yok? İşin aslı astarı düşününce, kenafir gözlü kız kurusu dolu etraf. Onlardan birinin nazarı da değmiş olabilir. Ya da ne bileyim? Yine Merkür gerileyip, Uranüs Mars ile ters açı falan yapmıştır.