Kulüpler Birliği Vakfı'nın bastırması ve kesenin ağzını açmasıyla (Federasyon pek istemese de) V A R (Video Assistant Referee/Video Asistan Hakem) uygulaması nihayet Güzel ve Şanssız Ülkemize gelmiş bulunuyor.
Kulüpler Birliği Vakfı’nın bastırması ve kesenin ağzını açmasıyla (Federasyon pek istemese de) V A R (Video Assistant Referee/Video Asistan Hakem) uygulaması nihayet Güzel ve Şanssız Ülkemize gelmiş bulunuyor.
Bu konuda hizmet veren profesyonel bir İngiliz şirkete ait birkaç TIR malzeme salimen İstanbul’a ulaştı. Geçen cuma akşamı Kasımpaşa-Göztepe maçı sırasında sistemin ilk testleri ve kurulumu gerçekleştirildi. Tamamen sistem ayarlarını ve ekipmanı kontrol amaçlı bu çalışmada IFAB (Uluslararası Futbol Birliği) için veri istatistiği tutulmadı. Hemen ertesi gün oynanan Başakşehir-Akhisar maçı bir nevi “kostümlü prova” gibiydi. Aynı sistem Başakşehir Stadı’nda gözlerden ırak bir köşeye kurularak bu sefer resmi olarak görücüye çıktı. Aynı ekipman ve kadronun Kadıköy’e doğru (Fenerbahçe-Kayseri maçı için) gittiğini görenler de oldu ama TFF resmi bir açıklama yapmış değil henüz.
Yusuf NAMOĞLU’nun yaşanan hakem tartışmalarından uzaklaşmak için VAR uygulamasına kurtarıcı gözüyle baktığı heyecanından anlaşılıyor. Prodüksiyonun gerçekleştirildiği TIR ve ana kumanda odasının olduğu minibüste sanki gelin arabasındaymış gibiydi!
FIFA’nın yayınladığı mini videoda VAR’ın hangi durumlarda oyuna müdahil olacağı kesin çizgilerle belirleniyor. Gol, penaltı, kırmızı kart ve yanlış kişiye gösterilen kart uygulamaları ile sınırlı bu müdahaleler. “Hakem Yorumu” diye tarif edilen binlerce detay bu kapsamda değil. Akan oyunda hakemin verdiği, vermediği, gördüğü, görmediği binlerce karar anından sadece dört başlık (şimdilik) video kayıtlarına bakılarak kesin karara bağlanıyor. Başlangıç için küçük görünse de aslında önemli bir adım. (Ay’a ilk ayak basan Neil ARMSTRONG’un dediği gibi; ”benim için küçük, İnsanlık için büyük bir adım”)
Yeni sistem Ülkemizde resmi olarak İlhan CAVCAV Sezonu’nun ikinci yarısında uygulanmaya (inşallah) başlayacak. Yeni sistemle birlikte bir takım sıkıntıların yaşanması kaçınılmaz görülüyor. Prodüksiyon sistemi İngilizlerin kurup yönettiği ve başında bulunduğu bir sistem. Reji odasında bulunan teknik ekip tamamen İngilizlerden kurulu ve o alanda resmi dil İngilizce.
TFF Süper Lig Hakem Listesi’nde bulunan 42 Hakemden acaba kaç tanesi o odaya hâkim olacak seviyede İngilizce biliyor? –En fazla 3-5 tanesi. Bu durumda Cüneyt ÇAKIR, Mete KALKAVAN, Bülent YILDIRIM ve Halis ÖZKAHYA her hafta en az üç mesai yapacaklar demektir. Cuma sahada düdük çalacak, cumartesi uçağa atlayıp Trabzon’a VAR olmaya gidecek, dönecek pazar dinlenecek, pazartesi tekrar rejisörle beraber karar destek süreçlerini yönetecek. Gün sıralamaları değişmekle beraber buna benzer bir mesai bekliyor yabancı dil bilen “şanslı” hakemlerimizi.
“Göç yolda düzülür” rahatlığına alışmış bir toplum ve kurumlar için karşılaşacağımız bu türden daha birçok problem için henüz bir hazırlığımız bulunmuyor. Stadyumlarımızın teknik alt yapıları daha Passolig kartında yazan yerle, kişiyi, fotoğrafla şahsı eşleştirmekten aciz. Küfür edeni, su atanı tek tek tespit edemediğimiz için komple o tribünleri kapatıyoruz halâ.
İnşallah birileri prodüksiyonun kablolarını kesmez, birileri de beğenmedikleri karardan sonra TIR’ları taşlamaz.
İyi bir hafta diliyorum.