Erdoğan'ın, yeniden aday olabilmesi için erken seçimin şart olduğu iddialarının yanı sıra görev süresi beş yıl olan ve en fazla iki defa seçilebilen Erdoğan'ın 3.üncü kez Cumhurbaşkanı olup olmayacağı konusu ülke gündeminin ana başlığı...

Muhalefet, iktidara gelebilme umudu ile erken seçime mecbur iken; devlet aklının ise, Erdoğan'a mecbur olduğu aşikar... İstikrarlı bir hükümetle ve bir dönem daha Erdoğan'la yol alma düşüncesinde olan devlet aklı, başkanlık sisteminde yasal yolları kapalı olan Erdoğan'ın 2027 yılı içinde yapılacak bir erken seçimle 3. kez yeniden seçilmesinden yana...

GÖREV SÜRESİ içerisinde kendini feshedip başkanlıktan istifa ederse eğer Erdoğan'ın yeniden adaylığı söz konusu olmayacaktır. Fakat Cumhurbaşkanlığı’nın ikinci döneminde TBMM tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilirse Cumhurbaşkanı bir kere daha seçilebilir. Yahut Cumhurbaşkanlığı süresinin uzatıldığı, süresiz aday olma maddesinin yer aldığı yeni bir Anayasaya ile Erdoğan 3.üncü kez aday olma şansını elinde tutabilir.

***

2022 yılında Erdoğan’ın üçüncü kez aday olamayacağını belirten hukukçulara tepki gösteren Devlet Bahçeli’nin, “En az üç dönem seçilebilmesi amacıyla gerekli yasal düzenlemenin yapılmasına var gücümüzle çalışır, bunu da başarırız.” demiş olması yol haritasının çok önceden çizilmiş olduğunun bir göstergesi... 

MEVCUT HÜKÜMETİN yerini, erken seçimle başka bir isme emanet edeceğini düşünenler büyük yanılgı içindeler. Emanet edilecek olan iktidar koltuğu değil; Türkiye... Ömrünü siyasete adamış, “olamazsın” dedikleri her makama ulaşmış, “yapamazsın” dedikleri her işi başarmış bir isimden bahsediyoruz. Gençliğini adadığı, 40 yılını verdiği siyaset adamının kendini siyaset dışı bırakacağını beklemek yanlış bir öngörü olur.

TÜRKİYE, Erdoğan’ın liderliğindeki süreçte bekasını tehdit eden tüm illegal unsurları bertaraf ederek, tarihe ismini altın harflerle yazdırdı. FETÖ terör örgütünün sinsi yapılanmasının önüne geçerek; milleti ile birlikte takdire şayan bir mücadele verdi. Bir tarafta demokrasi yoluyla çözüm süreci önerisini ortaya koyan Erdoğan, diğer tarafta; terörün tepesine binerek devletin demir yumruğunu hissettiriyor. Kuzey Irak’tan, Türkiye’nin güneyine ve Suriye’nin kuzeyine kadar sınırlarını tehdit eden; Siyonizm’inden PKK’sına her türlü terör örgütüyle amansız mücadele yürüttü ve yürütmeye de devam ediyor.

YANINDAKİ YAVERİNİN hatta en sadık bildiği dostunun dahi ihanetiyle yüzleşen Erdoğan, her imtihanından daha da güçlenerek çıktı. Ne iç karışıklıklar gördü geçirdi. Elde ettiği her gücü Türkiye’nin lehine kullanarak, liderlik vasfının haklı gururunu yaşadığına hepimiz şahidiz. Bugün kendisine oy vermeyenlerin dahi: “Ne demişse yaptı” dediği, tarafında olmayanların dahi taraftarı olduğu sıra dışı bir lider...

***

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, en son yaptığı açıklamada: “Yükümüz ağır işimiz çok!” dedi. AK Parti bünyesinde ve kabinede değişiklik sinyali verdi. “Hangi kurumda ve hangi sistemde bir zafiyet varsa nokta atışlarıyla sorunu gidereceğiz!” diyen Erdoğan’ın “sorunlu alanlara neşter vuracağız” diyecek kadar da keskindi cümleleri... 20 yılı aşkın bir süredir iktidarda oluşu yıpranmaya elverişli bir süre olsa da bu durumu lehine çevirebilecek siyasi akla sahip olan Erdoğan; yıpranmayı, yenileme ile bertaraf ederek adeta kendi iktidar ağacına ‘Can Suyu’ verebilen müstesna liderlerden...

Erdoğan, Türkiye’yi sahiplenmenin ne olduğunu oy almadığı il ve ilçelerde dahi hizmet noktasında bir adım bile geri durmayışıyla gösteriyor. Türkiye’yi borç bataklığından çıkartıp ülke hazinesine yatırım yapan, Türkiye’nin sırtındaki kamburu alarak batının devşirdiği ezik algıdan kurtaran, One Minute’nin sembol ismi, savaşların arabulucusu, bölgenin kilit ismi olmayı başaran Erdoğan’ın jübile yaptığını düşünen avucunu yalar!

FARKLI COĞRAFYALARDA, kıyamet savaşlarının yaşandığı ve sınırların tehdit edildiği bu kritik dönemde; İsrail’in Türkiye’ye saldırmayacağının garantisini verir gibi İsrail’le ağız birliği yapmışçasına konuşan ana muhalefetin derdi biliyoruz ki; erken seçim ve Erdoğan gitmeli... Neticede erken seçim her koşulda muhalefetin reddedemeyeceği bir durum çünkü Erdoğan’ın yeniden aday olması muhalefet için yıllardır giyinemediği iktidar gömleğini giyinebilme umudu demek... Ama bunun için muhalefetin Erdoğan’a rakip olacak bir aday çıkarması gerek!

AKSİ TAKTİRDE eksiğiyle kusuruyla, kimilerine göre; “kötünün iyisi” kimilerince de; “bitanesi” duygusuyla Erdoğan yeniden seçilecektir. Rakibi olmayan Erdoğan pes eder mi?

***

Yıllar önce büyük kızı Esra yatak odasının kapısına: “Babacığım bir geceni de bize ayır!” notunu bırakır. Duygulandıran, dertlendiren, göz yaşartan, hasretle geçen günler, geceler... Ve bütün bu yoğun duygular içerisinde geçmiş, bedeli fazlasıyla ödenmiş bir siyasi hayat... Bunca fedakarlığın neticesinde tüm rakiplerini bir bir deviren, proje ittifakını dahi dağıtan Erdoğan, "bitti" demeden biter diye düşünen, Erdoğan’ın verdiği mücadeleyi hiç anlamamış demektir.

SİYASET yoğunluğunu, dava sorumluluğunu, ömrünü adadığı ideolojisini çocuklarına ve ailesine dahi tercih eden Erdoğan’ın evine dönüp, torun sevmesini beklemesin kimse! Hele ki şu azgın sularda kaptanlığı bırakacağı düşünülmesin! Gerekirse anayasayı değiştirir, 2027’de erken seçime gider o vakit muhtemelen halk yine “Erdoğan” der ve bu dünyadaki sınavını çok ağır bedellerle siyaset üzerinden veren Erdoğan “bitti” demeden bitmez!