Çocukluğumuzda hep sorarlardı: "Yarışta ikinciyi geçince kaçıncı olursun? Bazılarımız hemen atlardı: "Birinci" diye ama aslında ikinciyi geçen ancak ikinci olabiliyordu gerçek hayatta. Birinci olabilmek için birinciyi geçmek gerekiyor yarış ve yarışmalarda. Neylersin acı gerçek!
Hafta sonu Pazar günü 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası için grup kuraları Dublin’de çekildi. Biz; son şampiyon Fransa, bir önceki turnuvada bize nal toplatan İzlanda, inatçı dostlarımız Arnavutluk, Avrupa’nın averaj takımları Moldova ve Andorra ile birlikte H Grubu’ndayız. Şöyle ilk bakışta başlıktaki sözcükler döküldü dudaklarımızdan. Eğer Lucescu ile devam edeceksek bu maceraya, elimizdeki çok değerli jenerasyona rağmen galiba gene üçüncü basamak düşecek kısmetimize.
Bu şampiyonada kura çekimine biz 3. Torba’dan dâhil olduğumuz için aslında yadırgatıcı bir durum olmasa gerek. Ne var ki; potansiyeli oldukça umut vadeden gençlerden kurulu bir takıma sahibiz. Kaşar/Papaz futbolcularımızdan birçoğu bilindik sebeplerden dolayı sahneden çekildikleri için bir nevi doğal seleksiyon yaşandı Ay-Yıldızlı forma adayları arasında. Elimizde kalanlar da hep görmek istediğimiz gibi işin şov tarafından ziyâde reel tarafıyla meşgul olan ve çoğunluğu Avrupalı Türklerin üçüncü nesil evlatları. Altyapı eğitimlerini Avrupa’da almış, işinde-gücünde gençler.
Euro 2020 adı ile anılacak olan 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası, UEFA’nın 60. Yılı münasebetiyle bu zamana kadar olan turnuvalardan farklı olmak üzere 12 ayrı ülkede aynı anda düzenlenecek (merak etmeyin biz bu listede de yokuz). İtalya, Azerbaycan, Hollanda, Macaristan, Rusya, Danimarka, İngiltere, İskoçya, İrlanda, İspanya, Almanya, Romanya’nın elemeleri geçerek Grup aşamasına kalan takımlara ev sahipliği yapacağı Euro 2020’nin açılış maçı Roma Olimpiyat Stadı’nda olacak. Yarı Final aşamasından itibaren de İngiltere’ye taşınacak Şampiyonanın Finali Londra’da Wembley’de oynanacak. Ne kadar âdil değil mi? Büyük Britanya’dan İngiltere, İskoçya ve İrlanda var ama biz yokuz. Romanya var, Macaristan var ev sahipleri arasında ama biz gene yokuz. (Neyse tek tesellimiz “Kardaş” kontenjanından Azerbaycan var ev sahipleri arasında.)
Yaklaşık dört ay sonra 22 Mart 2019’a gelindiğinde Arnavutluk ile elemelerin ilk maçına çıkacağız. Deplasmandaki bu maçta takımın başında muhtemelen gene Mircea LUCESCU olacak. Bundan hemen iki ay sonra da hem Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) seçimleri var hem de Lucescu’nun kontratı bitiyor. Mayıs-Haziran 2019’a kadar bakalım köprülerin altından ne sular akacak?
Biz oydu-buydu derken bir bakacağız gene saçma sonuçlardan sonra ellerimiz böğrümüzde ve hüsran içinde kalakalacağız korkarım. Moldova’nın, Andorra’nın alacakları ilk puanlar, Uluslararası arenadaki ilk zaferleri bize kısmet olmaz! diye umalım. Dillerimizde, Kayahan’ın “Bana gene hasret, bana gene esmer günler düştü” şarkısı yerine başarı besteleri olsun.
Biz Uluslar Ligi yoluyla Avrupa Futbol Şampiyonası’na gitme şansımızı teptiğimiz için sadece bu Grup Maçları sonunda ilk ikiye girersek gidebileceğiz turnuvaya. Mart-Haziran-Eylül-Ekim-Kasım aylarında oynayacağımız 10 maç sonunda alacağımız puanlar neye yetecek? nereye yetecek? Hep birlikte göreceğiz. Fransa’daki şampiyonaya nasıl gittiğimizi hatırlarız. Kazak Futbolcu İslambek KUVAT o golü atmasa belki daha mı iyi olacaktı diye düşünmeden edemiyoruz bazen. O turnuva prim pazarlıkları ile uçakta gazeteci dövmeyle anılmayacaktı belki de.
Sınavdan önceki akşam dersine çalışan tembel öğrenci durumuna düşmeden şimdiden gereken plan-programı, hazırlığı yaparsak iyi olur ama ondan da pek ümitli değiliz açıkçası.
İyi bir hafta diliyorum.