Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) ise küresel hava trafiğinin koronavirüs öncesi seviyeye tekrar ulaşmasının, daha önce açıkladıkları 2023 tarihinde değil, ancak 2024'de olabileceğini söylüyor.

Her ne kadar unutmaya çalışsak da, bitti bitiyor rehavetine kapılsak da hiçbir şey henüz koronavirüs korkusunun önüne geçemiyor. Ama her şeye rağmen hayat da tüm hızıyla devam ediyor.

Şurası da bir gerçek ki, bizlerin hayatını alt üst eden koronavirüs illetinin dünya turizmine, havacılığına ve de ekonomik hayatına olan olumsuz etkileri de günler geçtikçe bariz olarak ortaya çıkıyor.

Bu global sorunun fotoğrafını çok net olarak çeken Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) koronavirüs krizinin, 2020 yılının ilk beş ayında turizm sektöründe 320 milyar dolar zarara neden olduğunu duyurdu. Bu zararın ülkelere göre dağılımını henüz bilmiyoruz. Ama her ülke ne kadar gelir kaybettiğini ne kadar zarar ettiğini elbette aşağı yukarı biliyordur. Bu yılın ilk beş ayındaki zarar, 2009 küresel mali krizindeki zararın tam üç katı imiş. Seyahat kısıtlamaları nedeniyle tüm dünyada yabancı turist sayısı yüzde 56 düşerek, ancak 300 milyon olabilmiş. Bu sayılar durumun vahametini çok iyi gösteriyor.

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) ise küresel hava trafiğinin koronavirüs öncesi seviyeye tekrar ulaşmasının, daha önce açıkladıkları 2023 tarihinde değil, ancak 2024’de olabileceğini söylüyor. Tabii, bunlar uzmanların bu günkü tabloya bakarak vardıkları sonuç. Bu durum değişebilir.

Her şey, tedbirsizlikten kaynaklanacak olan ikinci bir dalgaya bağlı gelişecek.

IATA, bu durumun ABD ve diğer gelişmiş ülkelerde koronavirüse karşı yapılan önleme çalışmalarının çok yetersiz oluşundan kaynaklandığını açıklıyor. Çalışmaların ağır işlediğini belirten IATA’nın bağımsız uzmanları doğru tespitlerle olası tehlikeyi işaret ediyor.

Turizmin çatı örgütleri böyle derken sağlıkta en büyük otorite olan Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre ise 27 Temmuz itibariyle dünya genelindeki koronavirüs vakaları 16 milyon 114 bin 449 ve hayatını kaybedenlerin sayısı da 646 bin 641. Pandemiye karşı mücadele sürerken, Birleşmiş Milletler (UN) Genel Sekreteri Antonio Guterres, kentlerde yaşayanların daha büyük bir tehditle karşı karşıya olduğuna dikkat çekiyor.

Dünyaya geniş açıyla bakan üç kurum hiçbir şeyi gizlemeden, gerçeği bütün çıplaklığıyla masaya yatırmaktadır.

Bizde durum ne, nasıl diye bir ara başlık açarsak, içinde bulunduğumuz Kurban Bayramı’nın bitiminde virüs yayılımında nasıl bir artış olacağını birlikte görerek hatalarımızla yüzleşeceğiz. İyi niyetli ve gayretli çalışmalarından hiç şüphemizin olmadığı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve fedakar bakanlık kadrolarının çabası mahsul sezonu için doğdukları köylere kasabalara giden insanların İstanbul’a ve diğer büyük şehirlere dönüşünün de başka tehlikeleri beraberinde getirmesi söz konusu olabilir. Allah korusun derim ama, biz görevimizi yapmasak böyle bir temenni hiç mi hiç işe yaramayabilir.

Tekrar konumuza dönersek, Türkiye’nin turizmde başarılı olup, olmamasını “Selden kütük kapmak” sözü ile açıklayabiliriz. Neyi, ne kadar kurtarırsak kardır diyeceğiz. Turizmin kayıp yılı olan 2020 ve devamı normale hangi yıl döner şimdiden bilemiyoruz.

Fakat, turizmin sivil toplumdaki patronu TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, bu yıl için çok da olumlu bir tablo çizemiyor.

Yılın ilk 6 ayında, Türkiye’nin sadece 4,5 milyon ziyaretçi ağırladığını ve toparlanma beklenen Haziran ayında yüzde 96 düşüş olduğuna dikkat çeken Bağlıkaya, “İstanbul’da düşüş yüzde 64 iken, Antalya’da bu oran yüzde 91 oldu. Bunların hepsi pozitif seyrederse yüzde 70 civarında bir turist kaybı ve 8-10 milyar dolar gelir elde edebiliriz” dedi.

İnsanlar, oturdukları yerden kalksın ve gezip görmek için bir yerlere gitsin diye gayret gösterenlerin başında havayolu şirketleri geliyor. Ayakta durabilmek için devlet yardımı isteyenden tutun da, bir çözüm olarak personel azaltma yoluna giden veya maaşlarda kesinti yapanları görüyoruz. Amiyane tabirle müstakbel yolculara “Gel, gel” yapan havayolları cazip tekliflerin yanı sıra ilginç önerileri gündeme getiriyor. Dubai Emirliği’nin Emirates Havayolları, insanları seyahate teşvik etmek için, ücretsiz “Koronavirüs Sigortası” teklifi yapacağını açıkladı.

Sigorta, uçuş esnasında koronavirüse yakalanan yolcuların tedavi, karantina ve en önemlisi de tüm cenaze defin masraflarını kapsıyormuş.

Sigorta yaptıranlar koronavirüse yakalanırsa 150 bin Euro’ya kadar olan tedavi masrafları ve iki hafta boyunca günde 100 Euro’ya kadar karantina masraflarını Emirates karşılayacak.

Şayet, hasta koronavirüs nedeniyle hayatını kaybederse ailesine 1500 Euro’luk bir cenaze yardımı yapılacak.

Sigorta, seyahatte koltuk sınıfı ve uçuş güzergâhı fark etmeksizin tüm yolculara ücretsiz olarak sunulacak. Kayıt ya da başvuru işlemi gerçekleştirilmeyecek.

Uçakları uzun süre yerde yatan ve bu nedenle 9 bin kişiyi işten çıkaracağını açıklayan Emirates Grubu Başkanı Şeyh Ahmed Bin Said Al Maktum, "Dünyadaki sınırlar yeniden açıldıkça insanların uçmaya özlem duyduklarını görüyoruz. Ancak, yolculuk boyunca öngörülmeyen bir şey olması ihtimaline karşı esneklik ve güvence aradıklarını da biliyoruz" diyerek defin garantili sigortayı övüyor.

Çin’deki havayolu şirketleri ise koronavirüs nedeniyle durgun olan piyasayı canlandırmak ve uçaklarını doldurmak için ucuz fiyatlı bilet satmaya başladı.

China Southern, 3 bin 699 Yuan (yaklaşık 450 Euro) ödeyenlerin Ocak 2021’e kadar Çin içinde istediği yere, istediği kadar uçabileceğini duyurdu.

Lucky Air, Bin 588 Yuan ile 31 gün boyu Çin’deki tüm uçuşlar için geçerli olan bir bileti satışa sundu. Spring Airlines ebeveynleriyle uçan çocuklara çok özel şartlar sunuyor. China Eastern ise uçak dahil hafta sonu tatilleri düzenliyor. Koronavirüsü dünyanın başına bela eden Çin’in ekonomisi yavaş yavaş kısıtlamaların etkisinden kurtulurken Çin Sivil Havacılık Denetim Kurumu (CAAC) uçuş sayısının, krizden önceki seviyenin yüzde seksenine ulaştığını açıkladı.

Havayolu şirketleri yolcu bulabilmek için cazip promosyonlar sunarken, uçakları üreten firmaların durumu da içler acısı.

Ürettikleri uçakları satamayan iki büyük üretici Boeing ve Airbus’un elinde çok sayıda uçak yeni alıcılarını bekliyor.

Boeing’in envanterinde şu anda 462 uçak bulunuyor. Tabii bunların 423’ü uçuşu durdurulan 737 MAX uçaklarıdır. Teslim edilmeyen uçakların 31 tanesi 787, beş tanesi 777, bir tane 767 ve iki tane de 747-8 olup, hepsi geniş gövdeli uçaklardır. Bu uçaklar arasında THY’nin siparişi olan 12 adet 737 MAX da var.

Airbus’un stoklarında ise 11 adet A220, 112 adet A320, 14 adet A330, 25 adet A350 ve dört adet de A380 bulunuyor. Airbus’ta THY’ye ait siparişler de bulunmakta.

Koronavirüsün insan sağlığı üzerindeki ölümcül etkileri on binlerce insanın can kaybına neden olurken, sınırlamalar nedeniyle milyonlarca insan da seyahat edemez hale geldi. Bu durum seyahat endüstrisinin çökmesine neden olurken bağlı sektörler de bundan büyük zarar gördü. Başta uçak üreticileri, havayolu şirketleri, turizm seyahat acenteleri, tur operatörleri, oteller, konaklama tesisleri restoranlar ve kafeler, transfer yapan kara ulaşım araçları ve rehberler olmak üzere 50’yı aşkın iş kolu tüm ülkelerde sınırların açılmasını ve yatan uçakların uçmasını bekliyor. Yani, şayet uçaklar uçarsa tüm bu sektörler de uçabilecek.

Ağustos’un ilk yarısında, hepsi olmasa da birçok uçuşun başlaması bekleniyor.

Turizmden ve bağlı sektörlerden ekmek yiyen milyonlarca insan umudunu bu işe bağlamış. Dünya ekonomisinin büyük bir bölümünü bu sektörler karşılıyor. Her bir şeyin düzelmesi tüm dünyanın olduğu gibi bizim de beklentimizdir.

İyi ve kesintisiz uçuşlar Türkiye’m.

NOT:

İslamiyet’i din olarak benimsemiş tüm Müminlerin Kurban Bayramı’nı kutlar, sağlıklı ve mutlu bir ömür dilerim.(M.A)