Sevenin sevdiğinden ayrı düşmemesini, sevenlerin kavuşmasını dileyenlerin günü.
Bugün 14 Şubat. Yani, Sevgililer Günü.
Sevenin sevdiğinden ayrı düşmemesini, sevenlerin kavuşmasını dileyenlerin günü. Kiminin sevgilisi yaridir, yaranıdır. Kiminin gönlünde sevgili olarak anneleri vardır, kiminin de babaları. O babalar ki, eğer bu dünyadan göçüp gitmişseler evlatları, hele de kızları kahramanlarını daha bir muazzam sevgi abidesiyle yaşatırlar kalplerinde, gönüllerinde. Benim 20 yıldır tanıdığım, ama yıllardır görmediğim bir arkadaşım var. Sosyal medya hesabında hayatta olmayan elim bir kazada kaybettiği babasının resmini koyarak bir mesaj yayınlamış. Ondan izin almadan, habersizce yazdıklarını aynen yayınlıyorum. Şöyle diyor:
“Yıl: 1996. Yıl: 2021
Bunca sene geçmiş, çeyrek asır... Hiç insanın içindeki ateş sönmez mi?
Hiç, ilk gün o zalim haberi aldığında kalbine saplanan hançerin acısı azalmaz mı?
Hatta, katlanarak artar mı?
Siz dostlarıma sorardım ya, hani zaman her şeyin ilacıydı diye... Maalesef artık biliyorum ki son nefesime kadar bu acıyı misliyle katlanarak yaşayacağım...
Sakın yakınını kaybedenlere söylemeyin, zamanla acın geçer diye... O acı, o kor gibi kalbinin tam ortasını yakan acı, o kahkahanın en güzel anında yüzündeki gülücüğü söndüren ama kimse fark etmesin diye içine gömdüğün acı hiç geçmiyor... Geçmeyeceğini kabul edip hayata katlanıyor insan. Artık “O”na kavuşma çaban ve beklemen var, gün saydığın, nefes saydığın...
Bunun yanında da seni seven insanları üzmemek adına Oscar’lık rol kestiğin “mutluymuş” gibi yapmaya çalıştığın ve kendini inandırdığın günlerin var... Seni gerçekten sevenler anlıyor ve biliyorlar kalbinin, kanadının kırık, akciğerinin sende olmadığını, gerçekten seni sevenler anlıyorlar yarım insan olduğunu... Beni seviyormuş gibi görünenlerse zaten anlamasa da olur. Onlar asla bilemezler bu acının burukluğunu. Onlar asla anlayamazlar... Allah kimseye yaşatmasın bu acıyı...
Canım babam, biliyorum ki gözümden her yaş damladığında sen çok üzülürdün ve son zamanlarda seni çok üzdüm ben. Affet beni... Sen sağken ağlamayan kızın, senden sonra çok göz yaşı döktü ve dökmeye de devam ediyor. Sensiz olmuyor be babam... Hem öksüz hem yetim olmak çok zormuş. İnsanın sığınacak limanının olmaması çok zormuş... Fırtınada kalmış bir kayık gibiyim babam. Ne olurdu, sana sığınabilseydim tekrar. Eskiden yaptığın gibi bana kollarını kocaman açsan, sevgiyle, şevkatle beni tekrar kucaklasan... O misssss gibi aftershave’inin kokusunu yine içime çekebilsem. Sen saçlarımı okşarken her şeyin geçeceğini söylesen ve gerçekten geçeceğine inansam sırf sen söyledin diye. O anı yaşamak için ömrümün geri kalanını hiç düşünmeden verebilirim.
Sen varken hayat daha mı güzeldi, daha mı kolaydı, daha mı huzurluydu? Bilmiyorum ama sen gittikten sonra hayat siyah- beyaz ve gri... Belki de ondandır etrafımı, evimi renklerle dolduruyorum, sırf içimdeki karanlığı renklendirebilmek için... Sensizliğin rengi karanlık.. Sensizlikse çok acı...
Geçen sene influenza hastalığım ve fırtına yüzünden denize açılamadım. Bu sene de sokağa çıkma yasağı yüzünden gelemeyeceğim babam...
Denize ve sana ulaşamıyorum ama aldığım her nefesin yarısı senin yarısı benim. Sen denizlerde en çok sevdiğin yer olan kokpitte olabilirsin ama yerin hep kalbimde. Ben seni sadece denize değil aynı zamanda da kalbime gömdüm.
Tüm ekip arkadaşlarının ve yolcularının ruhu şad olsun. Mekanlarınız cennet olsun.”
101 kişinin beğendiği ve 76 kişinin de yorum yaptığı bu içli mesajı yazan Aylin Erdem arkadaşım. Aylin kim mi? Bundan tam 25 yıl önce 6 Şubat 1996 tarihinde meydana gelen feci bir uçak kazasında kaybettiğimiz Kaptan Pilot Ahmet Erdem’in havacılık mesleğini seçerek, bu meslekten emekli olan biricik kızı. İnsanlar unutsa da, havacılık tarihinin unutmadığı bir kazadan bahsediyorum. Birgen Air Havayolları’na ait bir uçağın Dominik Cumhuriyeti’nin Puerto Plata Havalimanı’ndan kalkışından beş dakika sonra düşmesiyle yaşanan feci kazada ekip arkadaşları ve tüm yolcularıyla can veren değerli bir pilot, Aylin’in çok sevgili babası. Bugün Sevgililer Günü. Herkes sevdikleriyle, sevgilileriyle mutlu mesut olacak, ama Aylin’imiz zor günlerden birini daha yaşayacak. Bir mezarı, bir dikili taşı olmadığı için o babasını ancak denizlere açılarak anıyor, acısını derdini ummana döküyordu. Bu yıl onu bile yapamadı. Arkadaşımın dinmeyen acısını paylaşıyor, merhum babasına uçuş ekibi arkadaşlarına ve yolcularına Allah’tan rahmet diliyorum. Babaları ve anneleri ölen hem yetim, hem öksüz kalan her yaştaki bütün çocuklara sabır diliyorum. İzninizle babasız biri olarak kendime de sabır ve metanet diliyorum.
En değerlilerimizin ruhları şad olsun.
Emniyetli uçuşlar Türkiye’m.
TMSF, el koyduğu uçakları satamadı
Bundan tam 20 gün önce 26 Ocak 2021 tarihinde “TMSF, havacılıkta irtifa kaybetti” başlıklı yazıda, FETÖ ile ilişkisi olan Boydak (Erciyes Anadolu) Holding ve Koza Holding’e ait iki bussines jet için açılan ihalelerin yapılıp, yapılmadığını sormuş ve hiçbir cevap alamamıştık.
Boydak Havacılık Taşımacılık ve Ticaret A.Ş’ye ait 2012 model Cessna Citation 680 Sovereign tipi, 9 yolcu kapasiteli, 4 bin 250 km. menzilli TC-OYD tescilli jet 18 Aralık 2020’de 5,5 milyon artı KDV’lik fiyatla satışa çıkarılmıştı. Fakat, ihalenin yapılıp yapılmadığı, uçağın hangi şirkete veya kaça satıldığı açıklanmamıştı.
Yine aynı şekilde, TMSF’ye devredilen Akın İpek’e ait Koza Holding’e bağlı ATP Havacılık Şirketi’ne ait TC-IPK (TC-VTN diye değiştirildi) tescil işaretli 2012 model Gulfstream 450 tipi 8 bin km. menzilli 14 kişilik uçak da 8 Ocak 2021’de 12 milyon 600 bin dolara ihaleye çıkarılmış, satılıp satılmadığı konusunda bir açıklama yapılmamıştı.
Kurumun ilgili departmanı da bu konuda bize bir bilgi vermemişti. TMSF Başkanı Muhiddin Gülal hafta içinde gazetecilerin bir sorusu üzerine “Biz bu uçaklardan kurtulmak istiyoruz” diye konuşmuş.
Erciyes Anadolu Holding’in bir süre önce satış için ihaleye çıkardığı ancak üç alıcının da beklentinin altında fiyat verdiğini belirten belirtilen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Muhiddin Gülal, “Biz Erciyes Anadolu Holding’in herhangi bir aracını, herhangi bir arazisini herhangi bir varlığını elimizdeki bu altyapı ile satabiliriz. Hisse ve blok satışı konusunda hukuki engel var. Varlık satışı önünde bir engel yok. Şu an elimizde iki tane uçağımız var. Biri de Koza Altın’da. Bununla alakalı satış işlemi hemen hemen tamamlandı. Erciyes Anadolu Holding’in uçağı biraz daha küçük bir uçak. İhalede talep gelmedi. Tekrar bir deneyeceğiz. Bu uçakları satmak istiyoruz. Çünkü havacılık hakikaten bizi zorluyor. En azından bu alandan bu uçaklarla ilgili kısımdan kurtulmak istiyoruz.” dedi.
Aklın yolu bir. Biz yazımızda havacılığın çok zor bir sektör olduğunu, TMSF’nin bu işin altından kalkamayacağının altını çizip, bu işten çıkmalarını önermiştik. TMSF BaşkanI Gülal, bu açıklamasıyla bizim sözümüze hak vermiş oldu. Bir an önce bu uçakları satıp, kurtulmaları bizim de en büyük dileğimiz. Hayırlı işler.