Geçtiğimiz günlerde REED TÜYAP, Sağlık Yönetimi ve Eğitimi Derneği (SAYED) ve Kamu ve Özel Ortaklığı Derneği işbirliğiyle düzenlenen 'Şehir Hastaneleri, Sağlık Turizmi ve Kamu Özel İş birliği' konulu sempozyumu yapıldı.
Geçtiğimiz günlerde REED TÜYAP, Sağlık Yönetimi ve Eğitimi Derneği (SAYED) ve Kamu ve Özel Ortaklığı Derneği işbirliğiyle düzenlenen ‘Şehir Hastaneleri, Sağlık Turizmi ve Kamu Özel İş birliği’ konulu sempozyumu yapıldı.
İlk gün, dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen kentlerinden İstanbul’a gelen yüzlerce sağlık profesyoneli bir aradaydı.
Sempozyum Türkiye’de sağlık turizminin tüm yönlerini masaya yatırdı. Doyurucu ve bilgi dolu konuşmalar yapıldı.
Açılış konuşmasını Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş yaptı.
Son 14 yılda Türkiye’nin sağlık reformu çerçevesinde önemli işlere imza attığını belirten Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, bu sayede memnuniyet oranının yüzde 70 oranına çıktığını söyledi. Türkiye’nin 900 bin çalışanıyla güçlü bir sağlık ordusunun olduğunun altını çizen Gümüş, “Şimdiye kadar 21 şehir hastanesi imzaladık. 3 tanesini de faaliyete geçirdik. Dolayısıyla hedef yatak sayımızı da 40bine çıkardık. Hedefimizde ölçülebilen iyi bir sağlık hizmeti sunmak var. Nitelikli iş yapanların sayıları artırarak, aile hekimlerini güçlendirmek için çalışıyoruz. Öte yandan uluslararası klinikler dizayn ederek sağlık turizmimizi de güçlendireceğiz. Şuan yurt dışından gelen kayıtlı hasta sayısı 400bin civarında. Ancak biz bunun 700bin civarında olduğunu düşünüyoruz” dedi.
‘Hedefimiz; ölçülebilen iyi bir sağlık sistemi’
Sağlık endüstrisinin geliştirilmesi için çalıştıklarını da sözlerine ekleyen Gümüş, tıbbi malzemelerin üretimini artık Türkiye’de gerçekleştirmek istediklerini belirtti. Üretimde aşıların ve ilaçların öncelikli olduğunun altını çizen Gümüş, “Yurt dışından aldığımız 5 farklı cihazımız var. Bunlara ek olarak yeni hastanelerimize 4-5 milyar dolar civarında daha cihaz alımı gerçekleştireceğiz. Bu nedenle yerli üreticiler yaratmak istiyoruz. Gelecek dönemlerde KOBİ’leri destekleyerek, bu alanda üretim yapılmasını sağlayacağız. Ve yaklaşık 5 milyarlık ilaç üretimini Türkiye’de üretmeyi hedefliyoruz. Türkiye’de sağlık sektöründe birçok ürünün kaliteli şekilde yönetildiği bir atmosfer oluşturacağız.” dedi.
Diktaş: 4 saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyar insana ulaşabilen bir ülkeyiz
Panelin bir diğer konuşmacısı olan Sağlık Bakanlığı Turizm Daire Başkanlığı Birim Sorumlusu Uzm. Dr. Hüsrev Diktaş ise, Sağlık Turizminde Türkiye’nin yerini katılımcılarla paylaştı. Türkiye’nin 4 saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyar insana ulaşabildiğinin altını çizen Diktaş, “Türkiye sağlık turizminde kaliteli ve ucuz sağlık hizmetini; kısa bekleme süresini yeni ve gelişmiş tıbbi teknoloji ve cihazlarla buluşturarak yeni nesil şehir hastanelerinde misafirlerine sunuyor. 1 saatlik uçuş mesafesinde 12’den fazla ülkeye, 4 saatlik uçuş mesafesinde 57 ülkeye ve toplamda 1,5 milyar insana ulaşabilen Türkiye, sağlık turizminde bölgesinin en önemli gücü. Çünkü biz, Türkiye 10’uncu Kalkınma Planı doğrultusunda ülkemizin, dünyanın ilk 5 ülkesi arasında yer alması için tüm gücümüzle çalışıyor, projeler geliştiriyoruz. Çağrı merkezimiz sayesinde hastalarımızla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca, Fransızca ve Farsça dillerine iletişime geçebiliyor, şikayetlerin alınması ve yönetilmesi için yoğun bir çaba sarf ediyoruz. Ayrıca, hasta- doktor randevularında talep edildiği taktirde tercümanlık hizmetleri veriyoruz. Türkiye olarak 2023 hedefimiz çok net. Tüm alanlarda ülkemizi daha yukarılara çıkarmak. Dolayısıyla Sağlık Turizminde Genel Hedeflerimiz; Türkiye’nin Sağlık Turizminden aldığı payı yükseltmek, Sağlık Turizmi ihtiyaçlarına konforlu, güvenilir ve planlı bir entegre çözüm üretebilmek ve Türkiye’yi Sağlık Turizmi alanında bir marka haline getirebilmek. 2023 hedefimiz ise; 2.000.000 sağlık turistine ülkemizde sağlık hizmeti sunmak, 20 milyar dolar sağlık turizmi geliri elde etmek ve sağlık turizminde dünyanın ilk 2 ülkesi arasında yer almaktır” diye açıkladı.
Yıldırım: Sağlık turizminde Türkiye’nin yeri yadsınamaz
Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Yıldırım’da Türkiye’deki hastanelerin alt-yapılarının ve donanımlarının yüksek kalitede olmasının yanı sıra hekimlerin ve hizmet sunucularının eğitim ve deneyim düzeyinin yüksek standartlarda olduğunu belirtti. Türkiye’nin diğer ülkelere göre sunduğu fiyat avantajıyla pazarda ayrıştığını aktaran Yıldırım, Türkiye’nin sağlık turizmi kapsamında kaplıca, iklim, mağara, deniz, şifalı bitki ve diğer doğal tedavi yöntemlerinin en iyi uygulanabileceği zengin bir potansiyele sahip olduğunu aktardı. Türkiye’nin Uluslararası JCI Akredite Kuruluşuna akredite olmuş hastane sayısı (41 adet) ile dünyada birinci olduğunu söyleyen Yıldırım, Türkiye’nin termal kaynak ve jeotermal alanların çokluğu bakımından Avrupa ülkeleri içinde 1. sırada, dünyada ise 7’inci sırada olduğunun altını çizdi.
Parpucu: Türkiye ekonomik fiyatla üst düzey hizmet veriyor
Panelin son konuşmacısı olan T.K.H.K Tıbbi Hizmetler Kurum Başkanı Uzm. Dr. Murat Parpucu’ da Türkiye’nin Termal Sağlık Turizmi, Medikal Turizm, Yaşlı Turizmi ve Engelli Turizmi alanında hizmet sunan nadir ülkelerden biri olduğunun altını çizdi. Tedavi amaçlı sağlık turizminin nedenlerini sunumunda anlatan Parpucu, hastaların başka bir ülkede, kendi ülkesinde bulunan sağlık hizmetlerinden daha kaliteli bir hizmet almak istediği için farklı ülkelere yöneldiğini belirtti. Türkiye’nin Sağlık Turizmi açısından avantajlı konumda olduğunu söyleyen Parpucu, Türkiye’nin ekonomik fiyatla üst düzey hizmet verdiğini söyledi.
Ne yalan söyleyeyim, etkilenmemek elde değil..