Türkiye'de ''Mardin – Münih hattı'' deyimiyle göçün simgesi olan Mardin, 1.2 milyarlık yatırım ile Güney Doğu Anadolu'da tersine göçün adresi oldu.

Cengiz Holding tarafından Mardin’in Mazıdağı ilçesinde 1.2 milyar dolarlık yatırımla kurulan Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisleri, kalkınma yoluyla tersine göçün simgesi oldu. 1.500 kişiye doğrudan 25 bin kişiye ise dolaylı yoldan istihdam sağlayan tesis, aynı zamanda yerli gübre ve metal üretimiyle yaklaşık her yıl yurt dışına çıkan 620 milyon doların da Türkiye’de kalmasını sağlayacak.

Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisleri Genel Müdürü Emre Kayışoğlu, tesisin bölgenin çehresini nasıl değiştirdiğini; kalkınmanın simgesi olma hikayesini rakamlarla anlattı: ‘’Yatırım aşamasında, tesis tamamlandığında 1.100 kişinin doğrudan çalışması planlanıyordu ancak şu anda bu sayıyı geçtik ve 1.500’e ulaştık. 1.500 kişiden toplam 1.019 kişi Mardin sınırları içinden istihdam edildi. Yerel istihdama katkı prensibi bizim için çok önemli ve bu nedenle bin 19 Mardinli çalışanın 847’si ise Mazıdağlılardan oluştu. Şöyle bir örnek vereyim, şu anda fabrikaya yakın olan 2 köyün istihdam edilebilir nüfusunun nerdeyse tamamı tesislerimizde çalışıyor. Fabrikamıza sınır olan Kocakent köyünden 900 kişi inşaat aşamasında istihdam edildi. Şu anda ise 1.500 kişilik fabrikanın 200’ü Kocakent sakinlerinden oluşuyor. Bu ise şu anlama geliyor; her evden bir kişi tesisimizde çalışıyor.’’

İşsizlik oranı düştü

Kayışoğlu, bir kişinin bile işe girmesinin kendileri için çok önemli olduğunu ifade etti: ‘’İnşaat aşamasında 5 bin kişiye doğrudan, 25 bin kişiye dolaylı iş imkânı sağladık. Tesis üretime başlayınca da 1.500 kişilik bir kadromuz oluştu. Mardin’in nüfusu yaklaşık 800 bin ve 200 bin kişi ise 18 yaş üstü hesaplanıyor. Mardin’de geçen yıl işsizlik oranı yüzde 25 idi. Şimdi ise bu rakam yüzde 20,6’ya inmiş durumda. Bu rakamlar tesissimizin bölgeye etkisini gösteriyor. Ekosistem geliştikçe bu rakamların olumlu yönde değişeceğini öngörüyoruz.’’

Mühendisler geri döndü

Kayışoğlu sadece işçilerin değil beyaz yakalıların da Mardinli olmalarına dikkat ettiklerini ve Mardin’den Türkiye’nin dört bir yanına göç eden mühendislerin, yöneticilerin memleketlerine dönmelerini sağladıklarını söyledi. Tesisin sahip olduğu özellikler yüzünden yabancıların da dikkatini çektiğini belirten Kayışoğlu, yabancı uyruklu 36 çalışan ile Mardin’e uluslararası köprü kurduklarını ifade etti.

İlçenin nüfusu arttı

Emre Kayışoğlu, yapılan yatırım ile hem Mardin’in hem de Mazıdağı’nın çehresinin değişmeye başladığına da dikkat çekti: ‘’ Mazıdağı’nın 2014 yılında 33 bin 70 olan nüfusu 2015’de 33 bin 930’a, 2016’da 33 bin 972’ye, 2017’de 34 bin 745’e ve 2018’de ise 35 bin 757’ye yükseldi. Bu rakamlar bize Mazıdağı’nın bölgede çekim merkezi olduğunu gösteriyor. Hatta sadece Mardin’i değil bölgeyi de etkiledik. İstihdamda Mardin’den sonra 139 çalışan ile Diyarbakır ikinci sırada geliyor.

Lokanta sayısı 20 kat, kiralar 3 kat arttı

Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisleri, ilçede de büyük gelişime neden oldu. Kayışoğlu bu değişimi de anlattı: ‘’2012 yılında Mazıdağı bir kasaba gibiydi. 2012’de sadece bir lokanta olan ilçede şimdi 20’nin üzerinde yeme içme mekânı ve kafeler açıldı. Sadece 3 olan berber sayısı ise yine 20’nin üzerine çıktı. O dönemde yüksek katlı binaların sayısı bir elin parmakları kadar yokken şimdi şehirde siteler kurulmaya başlandı. Artık ilçede 2 futbol takımı ve 1 spor salonu buluyor. Bu gelişim doğal olarak bazı fiyatların artmasına da neden oldu. Daha önceleri 400 - 500 lira olan kiralar bin 200 liraya yükseldi.’’

Aylık 10 milyon liralık katkı

Kayışoğlu, ilçenin ekonomik girdisine aylık 10 milyon liralık katkıda bulunduklarını söyledi: ‘’Mazıdağı’na sadece istihdam sağlamıyoruz. Prensip olarak ihtiyaçlarımızı da Mazıdağı’ndan temin ediyoruz. İlçeye maaş gelirinin yanı sıra satın almalar yoluyla yaklaşık ayda 10 milyon TL bırakıyoruz.’’

Teknoloji üssü

Son teknolojilerin kullanıldığı tesiste, tasarım ve yapım aşamasında dünyanın önde gelen mühendislik şirketlerinden 22 ülkeden 285 yabancı mühendis Mazıdağı’nda Türk mühendisler ile birlikte çalıştı.

Dünyada örneği yok

Kayışoğlu tesis hakkında ise şu bilgileri paylaştı: "Metal geri kazanım ile entegre olan tek tesis Türkiye'de. Dünyada metal geri kazanım tesisleri var. Ancak gübre ile entegre olan tek tesis bizimki. Fabrikamız yılda 350 milyon dolarlık gübre, 270 milyon dolarlık metal ithalatının da önüne geçecek. Türkiye, gübre üretiminde kullanılan hammaddede bakımından yüzde 95 oranında dışa bağımlı bir ülke. Türkiye yıllık 5 milyon ton olan gübre tüketiminin yarısını ithal ediyor. İthalata yılda 1.1 milyar dolar para ödüyoruz. Kaldı ki; bu fabrika hammaddesinin yüzde 90'nını yurt içinden sağlayacak. Zaten, diğer yüzde 10'luk bölümü ise doğalgaz. Fabrikamızın elektriğini de fabrikamızda üreteceğiz. Sektörde kendi kendine yeten tek fabrika olacak. Hammadde konusunda da dışa bağımlı olmayacağımız için ürettiğimiz gübre ithalatın direk olarak önüne geçecek."

Çalışana yüzme havuzu ve hobi bahçesi

1 milyon 580 bin metrekare alana yayılan Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisleri'nde çalışanlar için sosyal tesisler de bulunuyor. Açık yüzme havuzunun yanı sıra açık ve kapalı spor salonları, hobi bahçesi bulunuyor. Çalışanlar arası spor turnuvaları düzenleniyor. Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde 15 bin 400 ağaç dikimi gerçekleştirilen tesiste 3 km uzunluğunda yürüyüş parkuru da bulunuyor.

TERSİNE GÖÇ

İzmir’den Mardin’e uzanan bir hikaye

Fatih DEMİR: Liseden sonra 9 Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce İşletme Bölümünü kazandım. İzmir’e yola çıktığımda artık doğduğum topraklara arada bir gelebileceğimi düşünüyordum. Büyük firmalarda çalışmanın her zaman daha iyi olduğunu biliyoruz. İşte bu yüzden de geri dönüşüm imkansıza yakındı. Fakat Eti Bakır’ın Mardin’de dev bir tesis kurduğunu duyduğumda başvurumu yaptım ve işe kabul edildim. Büyüdüğüm şehirde yaşamak ve onlara borcumu ödemek için fırsat kapıma gelmişti. Hem bölgeme hem bana katkı sunan Eti Bakır’a hayallerimin peşinden koşma fırsatı verdiği için teşekkür ederim.

Fransa’dan Mazıdağı’na

Bilal AKTEMUR: Babam 1988 yılında bu fabrika devlette fosfat tesisi olarak işletilmekteyken 1996 yılına kadar burada çalıştı. Sonra fosfat tesisleri kapandığında Balıkesir’e tayini çıktı. Uzun yıllar burada çalıştı. Ben Fransa’ya yerleştim. 2012 yılında babamın hastalığı nedeniyle Türkiye’ye döndüm. Bir süre Bigadiç’te yaşadıktan sonra fosfat tesislerinin yerine kocaman bir fabrika kurulduğunu öğrendim. Memleketime dönmek için önüme çıkan bu fırsatı iyi değerlendirdim. Şimdi kendi topraklarımda bu ülkeye hizmet etmenin mutluluğunu yaşıyorum.

‘Hasan köyüne geri dön’ telefonu

Hasan ERBEK: 1994 yılında Mardin’de dünyaya geldim. Ortaokulu da Mazıdağı’nda okuduktan sonra Diyarbakır Anadolu Lisesi’ni kazandım. Bu benim için Mardin’e veda etmek anlamına geliyordu. Babam MTA’da memur olarak çalıştığı için kalabalık olan çocuklarının okumasını ve hayata tutunmasını istiyordu. Diyarbakır’da geçen 4 yılın sonunda hayallerim de büyümüştü. En büyük şehir olan İstanbul’da, İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme okudum. Dünyanın her yerine CV gönderdim. Abim bu fabrikada inşaat mühendisiydi. Beni aradı ve “Memleketimize dön” dedi. Hayallerimi fazlasıyla karşılayan bu tesis, veda ettiğim Mardin’e tekrar kavuşmamı sağladı. Bu tesis sadece istihdam anlamına gelmiyor. Ülkenin cari açığını ikame ediyor. Köyüme geri döndüm ve çok mutluyum.

“Dünyanın en büyük tesisini arıyordum”

Nurşen AKTAŞ: İlk ve orta öğretimimi Mazıdağı’nda tamamladıktan sonra İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi’nde okudum. Mühendis olarak bilgilerimin tamamını kapsayan bir entegre tesiste çalışmak istiyordum. Ancak bu tesisin başka bir yerde, muhtemelen de yurt dışında olmasını bekliyordum. İşin açığı uzakta yaşama hallerinin devam etmesinden kaçış yok düşüncesindeydim. Dünyanın herhangi bir yerinde aradığım büyük tesisin benim topraklarımda kurulmuş olmasının ne kadar değerli olduğunu sadece ben anlayabilirim diye düşünüyorum. Şimdi arkadaşlarımın, ailemin yanında ve aradığım şirkette çalışıyorum. Bu yatırımı buraya kazandıran herkese minnettarım.

“Hayatı Mazıdağ’ında yakaladım”

Abdülkerim Üner:1974 yılında Elazığ’da dünyaya geldim. Babam ETİ Alüminyum Tesisleri’nde çalışıyordu. 2006 yılında ben de aynı tesiste çalışmaya başladım. Daha sonra ayrıldım. Ardından çok düzenli bir hayatım olmadı. Rüzgar beni farklı yerlere savurdu. Savrulmuş bir hayat yaşarken Mazıdağ’daki Cengiz Holding’in yatırımı olduğunu öğrendim ve İşletme Müdürü’nü eskiden tanıdığım için burada işçi olarak çalışmaya başladım. Sonra idareci konuma geçtim. Bölge insanı olan eşimle tanıştım ve şu an 3 çocuğum var. Burası sayesinde hayata tutundum.

“Gurbetten yuvama döndüm”

Savaş Özden: 29 yaşındayım. Mazıdağı Endüstri Meslek Lisesi mezunuyum. İlk, orta ve lise tahsilimden sonra buralarda iş imkanı olmadığı için ekmeğimizin peşinde memleketten ayrıldım. Önce İstanbul’a gittim. Orada zor şartlar altında çalıştım. Ama evimi hep özledim. Sonra Urfa’da bir iş imkanı buldum, eve yakın olmak için İstanbul’dan Urfa’ya taşındım. Ardından buradaki fabrika açılınca yuvama geri döndüm.

“Mersin ve Ankara’dan sonra son durak memleket”

Sedat Can: Ben Diyarbakırlıyım. İlk. Orta ve liseyi Lice’de okudum. Ardından Mersin Çağ Üniversitesi Bilgisayar Teknolojileri ve Bilişim Sistemleri Bölümü’nü kazanarak Mersin’e gittim. Mezun olunca doğal olarak memlekette iş bulamadım. Ankara’da bir yazılım şirketinde işe başladım. 3 yıl çalıştım sonra Mazıdağ’ındaki fabrikanın açıldığını öğrenince memlekete dönme fırsatı buldum. Sonuçta Mazıdağı her ne kadar Mardin sınırları içinde olsa da tam olarak Diyarbakır ile Mardin arasında bulunuyor.