Mehmet Nuri Ersoy, Kovid-19 salgınının düşüşe geçtiğini, aşılama çalışmalarının da başlamasıyla Nisan başında 2021 yılı sezonunu açabileceklerini söylemekte.

Medyaya yansıyan haber unutulmaya yüz tutmuş bir konuyu bana hatırlattı.
Habere göre, Avrupa’daki en büyük seyahat grubu TUI AG’nin hissedarları, Alman devletinin TUI’nin hisselerinin yüzde 25’ini alması ve 500 milyon avro sermaye artırımına gidilmesi konusunu karara bağlamış. Devletin hisse alması TUI’nin kurtuluşu için bir çözüm olabilir.
Bu haberi okuduktan sonra Türkiye’deki turizmcilerin ve havayolu şirketlerinin durumunu gözden geçirmek için hafızamı yokladım. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kovid-19 salgınının düşüşe geçtiğini, aşılama çalışmalarının da başlamasıyla Nisan başında 2021 yılı sezonunu açabileceklerini söylemekte.
Sezonu açıldı diyelim, acenteler, otel, konaklama tesisleri ve lokantaların nasıl sezon açabileceğini düşündünüz mü? Biriken kiralar ve personel aylıkları nasıl ödenecek? Allah yardımcıları olsun değil, devlet yardımcıları olmalı demek lazım.
Sezonun açılması için turistin getirilmesi gerek. Bunun için de uçak seferi gerekli.
Havayolu şirketlerinin durumu ne halde bir de ona bakmak lazım. İlk olarak THY ne durumda? THY, hiçbir çalışanını işten çıkarmadan, maaşlarda orantılı bir kesinti yaparak bugüne kadar geldi. Halen Avrupa’da en fazla sefer yapan şirket olma başarısını sürdürüyor. Virüs mutasyona uğrayınca bazı uçuşlar iptal edilse de bu yükseliş devam etmektedir.
Bu başarılı performans THY’nin hiçbir yardıma ihtiyacı olmadığını göstermez. Yine aynı şekilde özel sektör de devletin yardımını beklemektedir. DHMİ’nin bazı borçları ötelemesi, SHGM’nin ücret tarifelerinde indirim yapması ve Ticari Hava Taşıma İşletmeleri Yönetmeliği’ne (SHY-6A) eklenen bir maddeyle; ekonomik krize girerek yönetmelikteki şartları sağlayamadığı için İşletme Ruhsatını (AOC) kaybeden veya kaybetmekle karşı karşıya kalan hava yolu ve hava taksi işletmelerine ek süre verilmesi de yetmez. Nedendir bilinmez, Kovid-19 salgınından en çok zarar gören iş kollarından olan turizm ve havacılık sektörü için özel mali destekler sağlanması aylardır hep konuşuluyor.
Havayolu şirketleri için düşünülen ve 20 milyar TL olması beklenen kredi paketi henüz çözüme kavuşturulamadı. Özel sektörde üçü kargo, altısı da yolcu taşımacılığı yapan toplam 9 şirket var. Ayrım yapmadan, koltuk sayısına göre bu şirketlere yapılacak yardımın bir an önce yapılması gerekmektedir. Belli süre ödemesiz 48 ay vadeli ve sabit TL faizli olması düşünülen bu paketten henüz ses yok. Kapısı ilk çalınan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı makamını bu konuda bilgilendirdikten sonra, talebi o sırada Hazine ve Maliye Bakanı olan Berat Albayrak’a da iletti.
Albayrak’ın istifasından sonra iş başına gelen Lütfi Elvan’ın bu konuda ne yaptığı belirsiz. Bu işin beklemeye tahammülü olmadığını dile getiren sektör temsilcileri
“İş işten geçtikten sonra yapılacak mali yardım hiçbir işe yaramayacak” diyor.
Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği’nin (TÖSHİD) Yönetim Kurulu Başkanı ve Pegasus Havayolları CEO’su Mehmet Tevfik Nane, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile aylar önce yaptıkları görüşmeden çok umutlu olduklarını, devletin her zaman yanlarında olduğunu belirtip “Havacılık sektörü olarak yaşadığımız süreci Sayın Bakanımıza ilettik ve taleplerimizi sunduk. Salgından etkilenen sektörlerin başında geliyoruz. Bu süreçte devletin desteğini her zaman yanımızda gördük. Daha önce Sayın Cumhurbaşkanımız ile de görüştük. Cumhurbaşkanımıza ve Sayın Bakanımıza desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. İnşallah bu sıkıntılı süreci el birliğiyle atlatacağız” demişti.
Başkanın tüm iyi niyetli konuşmalarına rağmen havayolu şirketlerine yapılacak destek konusunda ne yazık ki şimdilik hiçbir gelişme kamuoyuna yansımadı.
Son olarak Corendon Havayolları’nın Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, Nisan ayına kadar tüm uçaklarını yere indirdiklerini belirterek “Hem Türkiye’de hem de Avrupa’da rakamlar istediğimiz seviyelere ulaşmadı, turist hareketliliği düşük yoğunlukta oldu. Pandeminin gerektirdiği Kovid-19 testi, karantina gibi kurallar trafiği azaltıcı etki yaptı. Artık bıçak kemiğe dayandı diyoruz. Acentacılardan tur operatörlerine, hava yolu şirketlerinden otel işletmecilerine kadar turizm sektöründeki herkesin sabırsızlığa kapıldığı noktadayız” dedi.
Salgının sona ermesiyle birlikte uygulanması gereken hareket planını anlatan Karaer, “Salgın kontrol altına alındığı zaman bu süreçte yaşananların asla unutulmaması lazım. Bir yıllık krizin getirdiği tüm zararları, biriken borçları, hareket başlar başlamaz sektörün birkaç ayda telafi edebileceğini düşünmek hata olur. Hareket başladıktan sonra 6 ay, ne bankalar kredilerin ödenmesini beklemeli, ne de piyasada borçların hemen kapatılacağı düşünülmeli. Biriken tortunun üstümüzden kalkması için iyileşme adımlarının uzun zamana yayılması gerekiyor. Zararın 3-4 senelik planlamayla telafi edilip geri dönüşünü beklemek gerekiyor” diye ekledi.
Kargo şirketlerinin nispeten iyi durumda olduğunu söylemek mümkün. Fakat son durum sayıları iki elin parmaklarından az olan ve çok sınırlı uçuş yapabilen bazı yolcu şirketlerinin olumsuz tablo çizmesine ve kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden olabilir. Şirket sayısının azalması, beraberinde binlerce kişinin işsiz kalmasına da neden olacak.
Bu nedenle hükümetin yapacağı yardım konusunda bürokratik engelleri hızlı bir şekilde aşıp can suyu operasyonunu acil bir şekilde gerçekleştirmesi şart oldu.
Bu gidiş, Türkiye’de THY’den başka ortağı olduğu Sun Ekspres ve Pegasus dışında hiçbir şirketin ticari yaşamını sürdürmesine artık imkan vermeyebilir.
Bazı şirketler, alenen S. O.S vermekte.
Bizden söylemesi.
İyi uçuşlar Türkiye’m.