Pist güvenliği açısından standartlardan olan pist başında/sonunda her iki yanda 75 m.lik, pistin diğer kısımlarında ise 150 m.lik (bunun ilk 75 m.lik kısmı tesviye edilmesi zorunludur) güvenlik şeridinin sağlanabilmesi için hem mevcut kara yolunun güneye kaydırılması, hem de kuzeyde dolgu yapılması gerekecektir.

Yapılacak dolguların yüksekliği mevcut pist kodu olan +30 m.yi sağlayacak şekilde olacağından, doğu ve kuzey kısımda ciddi dolgu, bu kot için uygun yükseklikte koruma yapılarına ihtiyaç duyulacaktır. Bu da önemli maliyet gerektirecektir.

Havalimanımız belli bir süre kapalı kalmak zorunda olacaktır. Bu da şehir ekonomisi açısından katlanılmaz sonuçlar doğuracaktır. Mevcut pistin hemen paraleline ikinci bir pist yapılabilir. Bunun olumsuz yanları; Mevcut pist kotu +30 m. olduğundan yapılacak dolgu ve bu dolgu için oluşturulacak kıyı koruma yapıları ciddi bir maliyet oluşturacaktır. Pistin yukarıda belirttiğimiz güvenlik şeridinin sağlanması için en az 200 m. genişliğinde dolgu yapılması gerekecektir. Alanın kuzeyinde kısmen kamulaştırma maliyeti oluşacaktır. Havalimanımız kısa aralıklarla da olsa kapalı kalmak zorunda olacaktır. Bu da yine şehir ekonomisine zarar verecektir. Önerimiz, mevcut havalimanının en az 500 m. açığında deniz içinde yeni bir havalimanı yapılmasıdır. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci sağlıklı işletilir ve tüm ilgililerin çekinceleri dikkate alınarak projelendirme süreci sonuçlandırılırsa şehre önemli katkıları olacağını düşündüğümüz bu öneri ile; Bahsettiğimiz alanın ortalama derinliğin 6 metre olduğu batimetrik haritasından görülebilmektedir. +3.50 kotunda inşa edilecek bir havalimanı mevcut havalimanının 26.50 m daha aşağısında olacaktır. Bu durumda yapım maliyeti paralel pistin veya pist ilavesinin toplam maliyetinin altında olacaktır.

Bu alanda yapılacak havalimanı için 15 milyon yolcu kapasiteli terminal binaları, gelecek öngörüsü çerçevesinde istenen büyüklükte kargo transfer yapıları, yolcu ihtiyaçları için otopark ve sosyal donatı alanları kolaylıkla projelendirilerek hizmete alınabilecektir.

Yeni havalimanı projesinin hayata geçmesi sürecinde mevcut havalimanımız hizmete devam edecek, böylece şehir ekonomisi olumsuz etkilenmeyecektir. Yatırım olarak hesaplandığında ise şehir ekonomisine hem çok büyük bir katma değer hem de ekonomik girdi sağlanacaktır.

Trabzon gündeminde uzun süredir yer alan ve havalimanı için risk faktörlerinden biri olan doğal “mania” konusu ortadan kaldırılabilecektir.

Tüm diğer alternatiflerde de geçerli olmak üzere, mevcut havalimanının konumu, şehrin geleceği açısından büyük önem arz etmektedir. Havalimanının şehir merkezinde olması, şehir ekonomisine önemli katkılar sunmaktadır. Yer seçiminin, ana planların bir parçası olması gerekliliğini bilmekle birlikte, mevcut kavşak ve trafik açısından da konumun korunması olumlu yönde etkiler doğuracaktır.

Yeni bir havalimanı projesinin uygulanması durumunda mevcut havalimanının 1.377.244 m²`lik alan (Akyazı dolgu alanının 1.5 katı büyüklükte) tamamen kamunun kullanımına bırakılabilecektir. Trabzon için önemli görülen projeler için uygunsa bu alan kısmen kullandırılabilecektir. Yeni projenin finansman sorunu da Trabzon`a değer katabilecek farklı bir proje ile bu alanın küçük sayılabilecek bir kısmının kullanımı ile çözülebilecektir. Konumu itibarı ile ekonomik açıdan da çok değerli olan bu alanın büyük kısmı halkın kullanımı ve şehrin geleceğine etki edecek projeler için uygun bir alan olacaktır.

Yukarıda belirtilen görüşlerimiz doğrultusunda konunun kamuoyunca tartışılmasını faydalı bulmaktayız. İlgili kurum ve kuruluşların konu ile ilgili yaptıracağı karşılaştırmalı bilimsel fizibilite çalışmaları ile ülkemizin kaynaklarını etkin ve verimli kullanma adına önemli rol üstleneceği değerlendirilmektedir. Özellikle teknik bir meslek disiplininin mensupları olarak, yatırım kararlarını alan ve uygulayan iradelere, ülkemize ve şehrimize katkısı olacak doğru bilgi ve fikirleri sunmayı bir görev olarak addetmekte ve tüm karar vericilerin de bilimsel çalışmaları dikkate alarak hareket etmeleri gerektiğini vurgulamakta fayda görmekteyiz.

İnşaat Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi olarak şehrimizin geleceğinde etkili olacak tüm küresel, bölgesel verileri ve bu veriler çerçevesinde yapılması gerekenleri açıklamaya devam edeceğiz. Ülkelerden daha çok şehirlerin yarışacağı geleceğin dünyasında, Trabzon`u yeniden coğrafyanın merkezi yapmak için tüm dinamiklerimizle harekete geçmeliyiz. Hazır mıyız?"

Açıklama aynen böyle. Bu açıklamayı yapan meslek erbabının bu işin bina yapım tarafını iyi bildiklerinden hiç şüphem yok. Ancak, havacılık konusu doğrusu onların uzmanlık alanı olmadığı için, ileri sürülen bu görüşlere konunun tek muhatabı olarak gördüğüm Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü'nün katılıp, katılmadığı bence daha önemlidir. Konuyu bir sivil toplum kuruluşunun fikir beyanı olarak görüyor, yeni bir havalimanının gerekli olup, olmadığını tartışmanın zamanlama olarak doğru olmadığını düşünüyorum. Çünkü, bu meydana yolcu gönderen Rize ve Artvin'e, daha sonra da Gümüşhane ve Bayburt'a da havalimanı yapılacağını hiç aklımızdan çıkarmayalım. Maliyet hesabı yapmadan, böyle bir iş için fikir yürütmek ne kadar gerçekçi olur doğrusu tartışılır.

Öngörülerin her zaman doğru çıkması da mümkün olamayacağına göre, bu fikirler şimdilik kaydıyla bir kenarda beklemeye mahkumdur. Kamuoyunu beklenti içine sokmayı doğrusu popülist bir yaklaşım olarak görürsem Trabzonlu mühendisler ve hemşehrilerim bana kızmaz umarım.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı'nın ve bir yardımcısının Trabzonlu olması, bu kente ayrıcalık yapılacağı anlamına hiç gelmez.

Havalimanı konusunu sayın bakanın da ajandasına alacağını hiç mi hiç sanmam.

Bunu söylerken ne sayın bakanı ne de sayın genel müdürü de kamuoyu ile karşı karşıya getirmek gibi bir düşüncem yok. Bunlar benim şahsi düşüncelerimdir. Her fikir muhteremdir, ama her zaman muteber değildir.

İyi uçuşlar Türkiye'm.