Herhalde, modern futbol dün akşam gözyaşı dökmüştür.
Herhalde, modern futbol dün akşam gözyaşı dökmüştür. O dökmese bile, Rinus Michels, birşeyler hissetmiştir. Total ve modern futbol bu ülkede sadece kağıt üzerinde kalır. Trabzonspor tüm istatistikleri, kondisyon, topa sahip olma, ileride basma, dikine oynama da dahil tüm verileri alt üst eden bir veri ortaya koyarak total motal sildi attı.
İlk devre ilk şutu gol oldu, ne gariptir ki, ikinci devrede de ilk şutu gol oldu. Bırakın total ve modern futbolu, futbol adına sıfır üretimle 2 gol buldu.
3. gol, geride kalan 2 golün bir ürünü.
Antalyaspor’un niye bu durumlarda olduğunun bariz resmi Trabzon. O kadar top dolaştırıp, 18 içinde aynı pas başarısını skora döndürememek. İlk devredeki Trabzon ile ikinci devredeki Trabzon arasında birkaç fark yazabiliriz. İlk yarıda her anlamda oyunu domine eden Antalyaspor’du. Gol bulamayıp bir de 1-0 mağlup içeriye girmeleri, ‘futbolun güzellikleri’ dediğimiz kısımdan.
İkinci devrede Trabzonspor’un değişiklikleri ve rakibin kabullenişi dışında daha önemli bir nokta var ki, o da Antalya takımı.
Leonardo’yu bilenler ne kadar klas ve hücumu seven bir oyuncu olduğunu hatırlayacaktır. Oradan kalmış bir alışkanlık olmuş olacak ki, defansını bile orta sahaya çıkardı. Tam Burak’lık yani.! Burak da bu boşlukta hiçbir şey yapmadan 2 gol buldu.
Rıza Çalımbay’ın, eski takımını yeni takımı kadar iyi tanıdığını düşünüyordum. Her iki takımı en iyi tanıyan hocanın takımı, oynamadan 3 atıp, 3 aldı. Bu 3 puanla, Trabzonspor orta sıranın üstünde yer alır. Okay, Mustafa, Pareira Trabzon’da işi iyi götürenlerdi. Eto, Maicon gibi klas oyunları olan Antalya için ligde kalma hedef olmalı.