Skor olarak beraberlik görünse de, Trabzonspor galibiyeti hak edecek oyun oynadı. Direkt bir golcüsü olsa rahat galip gelirdi.
Herhalde maçın sonucunu gördükten sonra üzülmeyen yoktur. İstanbul’da, Beşiktaş deplasmanın da birden 2-0 öne geç, sonra beraberliğe razı ol. Maçın genelinde, dirençli, orta sahayı tutan bir takım izledik. 1-0’a kadar Abdülkadir ve Yusuf’un süreki Beşiktaş yarı alanında dolaşması, top tutması ve gollük atakları başlatması Trabzonspor adına güzel görüntülerdi. Beşiktaş ilk devrede oyunu istemeyen, Trabzonspor isteyen taraftı. İstediğini de ilk yarının sonundaki golle gösterdi.
İkinci devre de gollü başladı. Yani aslında Trabzonspor 2 farklı öne geçip, maçı Beşiktaş’a hediye etti. Şenol hoca Gökhan Gönül, Caner’i oyuna alarak, kanatları etkin kullanacağını gösterdi. Zaten öyle oldu. 2 golde de hatta, VAR ile ofsayt olan gollerinde de Caner-Gökhan-Adem Ljaic’in katkısı vardı.
Sahadaki güzellikler; Dorukhan, Abdülkadir’di. İki genç oyuncunun geleceği çok parlak. Yusuf, Sosa çıktıktan sonra 10 numara gibi oynayabilirdi; yoruldu, dışarı alındı. Hakem oyunun akışkanlığını sağlayamadı. Ciddi bir hatası olmadı. Enwekame’nin plasesi, gecenin diğer güzel bir hareketiydi.
Trabzonspor forvetsiz bu kadarını yapabildi.
Bu takımın direkt forvet isteği bir kez daha belirgin şekilde ortaya çıktı.
Ünal hoca, ilk devre oyunun merkezi olarak karşı yarı sahayı gösterdi.
Önde pres, beklerin açık gibi oynaması. İkinci devre takımının geriye yaslanmasını izlemeyecekti. Yani Onazzi ve Batuhan’ı önlü arkalı deneyebilirdi. Ya da Rodellega’yı dışarı alıp, Abdülkadir’i tek santrafor ileri gönderebilirdi. İkisini de yapmadı. Baskı kuran Beşiktaş’ın goller bulması olağandı. Trabzonspor kazanabileceği maçı, biraz kendi eksiklerinden ve forvetsizlikten kaybetti.