İlk günden beri sabırla takip ediyorum.
Gün bugün! Yazma vakti… Seda Sayan ile Yemekteyiz öğle kuşağı programları arasında reytinglerde ilk sıralara çıktı. Bu kaçınılmaz sonu görmemek imkansızdı. Yemekteyiz gibi bir programı Seda Sayan sunacak da başarısız olacak… Çok uzun zaman geçmeden de meyvelerini toplamaya başladı. Geçen yıl Onur Büyüktopçu’nun gayet başarılı götürdüğü programı bu yıl Seda Sayan sunacak haberleri ilk çıktığında, büyük bir çoğunluk reytinglerinin düşeceğini konuştu. Çok benzer formatta olan FOX TV’deki Zuhal Topal’la Sofradayız programı da varken Seda’ya kimse şans vermedi. Oysa ki Seda tam gün kadını. Sofrada teyzelerin arasında oturacak, evlere gidecek de kimse izlemeyecek. Hala yok öyle bir Türkiye. Yıllardır herkes kadını Türkiye’nin en güvenilir en samimi kadın seçmiş. Şimdi evlere gidip mutfağa girip patates, soğan doğradığında mı kimse izlemeyecekti. Bunu düşünen akıllara şaşarım. Gece tekrarlarına denk geldiğimde, kapıştırdığı teyzeleri görünce benim bile kanal değiştiresim gelmiyor. Hadi bakalım teyzem menüsünü yetiştirebilecek mi? Dün lapa dediği Pakize Teyzenin pilavını, bugün kendi tane tane yapabilecek mi? diye takılıp kalıyorum. Aslı dediydi dersiniz, yakın zamanda “Seda Bacı ve Teyzeleri” reytinglerde Müge Anlı ile kafa kafaya gelirler.
Fenomen gazabı
Sevin sevmeyin, tasvip edin ya da etmeyin Selin Ciğerci ismini duymayan yok. Önce herkes onu sosyal medyadan tanıdı. Sonra albüm, sahne falan derken Selin’i bilmeyen kalmadı. Ama geçen gün ana haber bülteninde de görünce “yok artık” dedim. Dünya gündeminde haber kalmadı desem, mümkün değil. Malumunuz gündem yoğun. Baktım Selin bağır çağır bir kadını azarlıyor. (Kavga varsa bende kanal değişmez.) Meğer azarladığı kadın, bizim Selin’in 1 ay sonra evleneceği Gökhan’ı uzun zamandır mesajları ile taciz ediyormuş. Ne hikmetse de ara ara da bazı mekanlarda karşılarına çıkıyormuş. Anlaşılan Selin artık dayanamamış ve bu karşılaşmada “Ey ümmeti Müslüman kocalarınızı bu kadından koruyun!” derken videoya çekilmiş. Sinirden eli ayağı titrese de kadına bir güzel haddini bildirmiş. Kadının “Otur konuşalım.” teklifine bile, “Senin yanına oturup kirlenemem.” diye cevap vermiş. O sinirle ölsem aklıma gelmez, böyle bir cümle. Ne yalan söyleyeyim ben olayı zevkle izledim. Ne işin var senin elin herifi ile. Adam tercihini yapmış, evleneceğim diyor. Ne halt yemeye adama mesaj atarsın? Zaten son zamanlarda şu sosyal medya yüzünden ilişkisi biten bitene. Bak Selin deyip geçmeyeceksin, işte böyle ipliğini pazara çıkartır. Güzel bir ifşa haberi olsa da yine de ana haberde izlemek ilginçti.
İşler değişti…
Hiç lafı dolandırmayacağım, sevdiğimi kıskanırım. Durum ve şartlara göre itina ile yakışanı, gereğini de yaparım. Özellikle son zamanlarda benim gibilerin durumu daha da zor. Rutin kıskançlıkların devri bitti. Şimdilerde kadınlar azdı, zıvanadan çıktı. Rahatsız, hatta taciz eden kadınlar var. Onlar için; “Erkek dediğin yazar çizer, hatun kısmı naz niyaz eder.” lafı çoktan tedavülden kalkmış. Kadın dediğinin bir ağırlığı olmalı cümlesi, manasız. Onlara göre etrafta adamları bakışları ile yemek, flört. Laf atmak, açık sözlülük. Sosyal medyadan yazmak, cesaret. Mekan mekan takip etmenin, adı aşk. Seviyorlar ya yer yol mübah. Hiç utanıp sıkılmadan, evli bekar demeden bodoslama yürümenin adı idealistlik. Hayata bir kez geliniyor ya, kimin ne dediğini ne düşündüğünü umursamak ise dünyanın en büyük aptallığı. Bu felsefedeki kadınların sayısı erkekler ile yarışır oldu. İşin aslı astarı; şimdilerde namusunu korumak kadın kadar erkeğin de işi oldu.