Diyeceksiniz ki her ülke badireler atlattı, her millet yaşadı kendi ağır zamanlarını…
“23 Nisan, Türkiye milli tarihinin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır. Bütün bir düşmanlık dünyasına karşı ayağa kalkan Türkiye halkının, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni meydana getirmek hususunda gösterdiği harikayı ifade eder…”
100.Yılını geride bıraktık Büyük Meclis’imizin. Tam 100 yıl dile kolay… Ağır koşullar altında geçen mücadele dolu yıllar.
Ne badireler atlattık.
İşgaller, darbeler, darbe girişimleri.
Yorulduk da yorulduk…
Ama her yorgunluk bu aziz milleti yeniden diriltti. 60’lar, 70’ler, 80’ler 90’lar çok yük getirdi.
Diyeceksiniz ki her ülke badireler atlattı, her millet yaşadı kendi ağır zamanlarını…
Doğrudur, ancak bu topraklarda yaşananların etkisi, vuruculuğu, ağırlığı sanmıyorum ki başka coğrafyalarda bu denli bir iz bıraksın.
O yüklerin mirası ile hala belimizi doğrultamadık. Doğrultamıyoruz.
Hala travmadayız.
Geçecek elbet…
Çünkü Mustafa Kemal’in sözleri bin yıllar da geçse -öyle kodlara sahip ki- her tarlada, her gün yeniden filizleniyor.
Kurucu liderimizin yeni bir devlet oluştururken ortaya koydu felsefe öyle temellere sahip ki dünya şapka çıkarıyor…
Bakın Gazi diyor ki;
“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.”
Ne diyor Gazi Mustafa Kemal,
“Özgürlüğün de, eşitliğin de adaletin de dayanağı ulusal egemenliktir…
…Ulusal egemenlik, ulusun namusudur, onurudur, şerefidir.”
Diyor,
Özellikle Meclis Başkanlığı’na seçildikten sonra yaptığı 4 saatlik konuşma o kadar mühim ki, tekrara tekrar okunmalı.
İzlenecek siyaseti öncelikle şöyle belirliyor:
“Milli sınırlarımız içinde her şeyden önce kendi kuvvetimize dayanarak varlığımızı devam ettirmek, millet ve memleketin gerçek saadet ve imarına çalışmak”
Ben konuşmanın bitiş cümlelerini vereyim ancak siz 24 Nisan tarihli konuşmayı ve diğerlerini bu linkten takip edebilirsiniz…
https://www.tbmm.gov.tr/tarihce/ataturk_konusma/1d1yy1.htm
“Yaşamımı ve kişiliğimi adadığım soylu ve ezilmiş ulusumun bu haklı isteği üzerine artık benim için kutsal görev, milli iradeye uymayı her şeyin üzerinde görmekti…
… Davamızın yasalara uygunluğu ve bütün millet ve ulusların, insanlık hak ve hukukundan paylarını almış olduğuna inandığımız yüreklerinin, bizimle birlik ve bize daima yardımcı ve destek olduğuna güvenimiz tamdır. Başarı ümitlerimizin kalplerimizde bir an bile karamsarlığa düşmemesini sağlayacak olan, sonsuz gücümüzdür, özellikle büyük tanrı her zaman bizimledir”
Bir liderin konuşmasının, onun kurduğu ülkenin bir akademisyeni olarak bende bıraktığı hissi verip bitiriyorum…
Meclisimiz daim olsun… Milletimiz var olsun…
***
İstiklal Marşı’nı okumak…
Moral verir,
Geçmişle gururlandırır,
Geleceği işaret eder,
Dinç tutar,
Saygılı olmayı gösterir,
Yerden başka milletlerin bayrağını kaldırttırır
Acı çeken mazlumlara destek verdirir.
Ötekileştirmez, bir tutar
Birliği öğütler…
Balkonlardan istiklal marşı okumak hep beraber yapabildiğimiz en iyi işlerden biri oldu…
***
Günün sözü
“Ben çocuk haftasını, çocuklara hürmet edilmesini temin ve onların zaafından yararlanarak çok defa yapıldığı gibi onlara eziyet ve hayvan gibi muamele edilmesini önlemek için meydana getirdim. Bu tedbirim, milletin geleceğine karşı gösterilen bir saygı olarak görülmelidir.”
Mustafa Kemal Atatürk