Suriye'de günahsız insanlar sürekli telef oluyor, çocuk cesetleri dünya televizyonlarında boy boy gösteriliyor ama Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hiçbir adım atamıyor…
Amerika, İngiltere ve Fransa zaten katilliği tescil edilmiş Esad rejimini suçluyorlar ve dolayısı ile Rusya’yı da sorumlu tutuyorlar… Rusya ise bu saldırının faili Esad değil diyor ve sanki Amerika’yı ve İsrail’i suçluyor…
Neticede insanlar ölüyor onlar ise sen ben kavgasında. Rusya bu konuda soruşturma komisyonu kurulsun diye iki, ABD ise bir karar tasarısını Güvenlik Konseyine sunuyor ve Rusya’nın tasarılarını ABD, ABD’nin tasarılarını da Rusya bloke ediyor… Neticede her zamanki gibi çok hayati bir konuda iki ülkenin de veto gücü olduğu için BM Güvenlik Konseyi yine “hadım” durumuna düşürülüyor… Rus ve ABD tasarıları arasındaki fark ise basit kelime oyunları…
Meselenin esası ise tarafsız gözlemcilerin biran evvel Suriye’ye gitmesi, Doğu Guta’nın Dua bölgesinde 87 insanın hayatına mal olan saldırının kimyasal bir saldırı olup olmadığını, olduysa kimlerin yaptığını tespit etmesi lazım. Ruslar bir tarafsız silahsızlanma STK grubu ile anlaşmış ve onların bölgeye intikalini sağlıyorlar. Bu bile bir başlangıçtır…
Bütün bunlar olurken İngiliz Başbakanı Teresa May ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron savaş çığlıkları atarak Esad’ı cezalandıracaklarından bahsediyorlar… İkisi de ülkelerinde tribünlere oynuyor… ABD Başkanı Donald Trump ise zaten bölgeye savaş gemilerini gönderdi ve o da tribünlere oynuyor…
Bunlar bir olup Suriye’de birkaç yere hava saldırıları düzenlerler sonra eski tas eski hamam… Olan zavallı Suriyeli kardeşlerimize olur. Dünya beşten büyük ama o beş hala hepimize parmaklarında oynatıyor…
Türkiye’den başka Suriye’de barış düşünen, insanlara güvenlik sağlamaya çalışan, elindeki yerleri imar etmeye çalışan başka bir ülke yok. Hepsine yazıklar olsun!